Chapter 12 : House On The Hill

661 107 46
                                    

Jeongin'e ait olan eve gitme yolu düşündüklerinden daha soğuktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeongin'e ait olan eve gitme yolu düşündüklerinden daha soğuktu. Doğudaki krallığın sınırları içerisine girdiklerinde hava daha da soğumuştu. Chan onlara patika üzerinde çığ tehlikesi olabileceğini, bu yüzden mümkünce sessiz gitmelerini gerektiğini söylemişti.

Minho'nun aklı malikâneden ayrıldıklarından beri düşünceler ile meşguldü. Yol boyunca genç cadıya düzenli aralıklarla göz gezdirmiş ve onunla konuşabileceği mümkün senaryoları aklında oluşturmuştu. Felix'in isyan dolu sesini duymasıyla ona döndü.

"Ben çok üşüdüm. Bir yer bulup dinlensek olmaz mı?" Konuşurken aynı zamanda atta arkasında oturduğu Changbin'e daha fazla ısınmak için yaklaşmıştı.

Çilli gence diğerleri de hak vermişti. Yaklaşık 5 saattir yolda dinlenmeden devam ediyorlardı. Hem fiziksel, hem de psikolojik olarak yorulmuşlardı. Atıyla en önde giden Chan, Felix'in yorgun sesini duyunca yavaşladı. Jeongin'in ona verdiği haritaya göre gitmeleri gereken çok kısa yolları kalmıştı. Geriye dönüp gece için bu üşüyen ve uzun süredir yemek yiyemeyen gençlere erzak almalıydı. Atını durdurdu ve inerek diğerlerine baktı. Belli etmek istemeseler bile herkesin soğuktan ufak ufak titrediklerini görebiliyordu. Haritaya göre yakınlarda geçici olarak sığınabilecekleri bir mağara vardı. Biraz daha dayanıp orada kamp kursalar çok güzel olurdu. Aklına gelen fikirle diğerlerine döndü.

"Şimdilik biriniz atlarından insin ve diğerinin arkasına geçsin. Yakınlarda durabileceğimiz bir sığınak gözüküyor haritada. Vücut ısılarınızın birbirinizi ısıtmasıyla yetinmeniz gerekecek." Duyduğu şeyle kafasını heyecanla Seugmin'e dönen Hyunjin, genç olanın da ona baktığını görünce kaşlarını yukarı aşağı oynattı.

"Seungmin, biliyorsun çok ateşliyimdir. Seni de ısıtabilirim. Gel hadi kollarıma." Yüzünde büyük bir gülümsemeyle kollarını kocaman açarak büyücüye seslendi.

Seungmin ilk başta diğerinin bu hareketine yan gözle bakıp içinden yargılasa da başka çaresi olmadığı için sesini çıkartmadı. Atını Hyunjin'in yanına yaklaştırıp indikten sonra büyük olanın onun için kocaman açtığı kolları arasında yerini aldı. İtiraf etmesi gerekiyordu ki, Hyunjin'in kollarının arasında olmak, ona cidden tüm vücuduna yayılan ısıyı hissetmesine neden olmuştu.

Jeongin zaten doğulu olduğu için bu soğuğa alışıktı. Jisung ise büyü kullanarak kendisini ısıttığını söylemişti. Chan, Minho'ya bakıp onun durumunu sorguladığında, prensin 'Sorun yok.' şeklinde kafa salladığını görünce daha fazla uzatmadan yola devam etti.

.--. .- .-. .- --. .-. .- ..-. / .- .-. .- ... ..

Açıkçası Chan, yol üstünde haritanın ona gösterdiği gibi bir sığınak bulamadı. Bu yüzden her soru sorulduğunda "Çok az kaldı." cevabını veriyordu. Onları bu şekilde oyalarken dağ evine gelmişlerdi zaten. Atların sırayla yavaşlamasını hisseden Felix, yaslanarak uyuduğu Changbin'in sırtından uzaklaşarak heyecanla evi gösterdi.

Cursed || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin