Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho vücudunun sert bir şekilde sarsılmasıyla uyandı. Gözlerini açtığında elindeki kağıdı hızlıca sallayan heyecanlı Jisung'la göz göze geldi. Ailesine 2 hafta önce gönderdikleri mektuba sonunda cevap gelmiş olmalıydı.
Uyku sersemliği ile yerinden kalkarken gözlerini ovuşturdu. Genç olan onun rahatça kalkması için geri çekilerek yer verdi. Minho lavaboya gidip günlük işlerini hallettikten sonra yatakta oturarak onu bekleyen gencin yanına döndü.
"Yeni mi geldi? Yoksa sen çoktan okudun mu?"
"Ben çoktan okudum. Pek iyi haberler olduğu söylenemez. Senin de kendin okuman için getirdim."
Minho nefes vererek kafa salladıktan sonra gencin zarif parmakları arasındaki zarfı alıp çoktan yırtılmış olan yerinden kağıdı çekip çıkardı. Kağıdı açtığında karşılaştığı ilk şey iç içe geçmiş köşeleri keskin yarım halkalardan oluşan bir amblemdi. 'Jisung'un ailesine ait olmalı.' diye düşünerek çok üstünde kalmadı.
Güney Cadı Krallığı'nda bulunan Han ailesine en güvenli yollarla iletişimleri 2 haftalarını almıştı. Bu süre zarfında Chan'ın ordudaki arkadaşlarından biri acil bir mektupla işlerin sarpa sardığını, kral ve kraliçenin oğullarının nerede oldukları konusunda endişelerinin arttığını söylemişti. Orduda da aralarında genç ve mantıklı başka birisi bulunamadığından en düzgün hareket olarak Chan, Batı Krallığı'na geri dönmeye karar vermişti.
Krallıkta hâlâ aranan birisi olmasından dolayı, Minho onun için kendisinin iyi olduğunu ve önlerindeki 2 haftanın planını kaba taslak belli eden ıslak imzalı bir mektubu referans olarak Chan'ın eline sıkıştırmayı ihmal etmedi.
Minho, Jisung'un ona verdiği mektubu hızlıca okudu. Ailesinin bahsettiğine göre genç olanın kuzenlerinden birini bile çıkardıkları isyan ordusuna katılmaları için zorlamışlardı. Her ne kadar halkın yarısı barıştan yana ve Batı Krallığı'ndan memnun olsa bile savaşı destekleyen kesimin diğerlerine baskı kurduklarından bahsetmişti.
Minho kağıdı okuduktan sonra kafasını kaldırarak onun tepkisini bekleyen Jisung'la göz göze geldi.
"Yani, bunun olacağını biliyorduk zaten. Artık tek umudumuz Seungmin'in vereceği tarihin yakında olması." Bıkmış bir ses tonuyla konuştu.
Seungmin dün gece onlara aklında belirli bir tarih oluşturduğunu ama kesin emin olmak için son kez gözlem yapması gerektiğini ve diğer sabaha kadar beklemeleri gerektiğini söylemişti.
