Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Olayların üstünden 5 yıl geçmişti. Minho artık 15 yaşına gelmiş, lanet bileği ve dirseğinin ortasında dirseğine çok az daha yakın boyuta ulaşmıştı. Aynen dedikleri gibi eldiven de onunla paralel olarak uzamıştı.
Olaylardan 1 ay sonra kral ve kraliçe halka ve dışarıya olan kapıları kapatma kararı vermişlerdi. Minho'nun yanında Chan veya bakıcı Jiyeon olmadan bahçede dolaşma izni yoktu. Ara sıra onlardan kaçıp tek başına oturduğu zamanlar oluyordu sadece.
Minho'nun siniri bu 5 yılda çok bozulmuştu. Kimse fark etmese bile lanet etkisini gösteriyor ve sadece koluna etki etmek yerine aynı zamanda karakter olarak daha da agresifleşmesine neden oluyordu. Sevimli ve küçük şeylere tahammül sınırı azalıyordu. 15 yaşında 60 yaş insan ruhuna sahipti sanki.
Dışarı çıkmama kuralına gelecek olursak bunu ailesine sorduğunda "Seni korumak için yapıyoruz. Ya bir şey olursa?" demişlerdi. Dediklerine göre birisi merak edip eldiveni elinden çekip çıkartabilirmiş.
Zaten halka biricik prensleri Minho'nun hastalığa yakalandığı ve artık saraydan dışarı çıkmayacağını söylemişlerdi. Sarayın içinde olayın gerçeğini bilen herkese de yemin ettirmişlerdi.
Minho günlerini bahçedeki çimenlikte yatıp kitap okuyarak veya dövüş eğitmeniyle kılıç çalışarak geçiriyordu. Kılıç eğitmeni, 30'lu yaşlarında gizemli bakışlara sahip yakışıklı bir adamdı. Espri seviyesi de diğer eğitmenlerine göre daha anlamlı olduğu için Minho'nun en sevdiği eğitmeniydi. Chan, 16 yaşında olmasına rağmen acemi birliklerin başına geçmişti. Genlerinde askerlik ve dövüş doğuştan bulununca ne bekliyordunuz ki?
Ah tabii ki şu komutanın kızına gelecek olursak. Minho hâlâ ona yeniliyordu. Bazen içinden eldivenini çıkartıp kıza dokunmak geliyordu ama o bir prensti ve bunu yapması hiç etik bir davranış olmazdı. Artı olarak bu bir insanlık suçu olurdu.
Ailesi ile arası açılmaya başlıyordu. Hem ergenlik hem de lanetin verdiği agresiflik nedeniyle her konuda onlarla tartışıyordu. Ailesi sağolsunlar Minho'nun stres ve sinirini gidermesi için ona Sonnie, Dongie, Dori adında 3 kedi almışlardı. Günlerinin çoğunu bahçede kitap okuyarak kedileriyle geçiriyordu.
Bahçe kesinlikle bu sıkıcı sarayda sevdiği nadir mekanlardan biriydi. Ailesi ona özel hobi bahçesi tarzında küçük bir sera bile yaptırmıştı. Çimenlik alan odasının bulunduğu kısma bakıyordu. Yerde yumuşak ve rahat minderler kesinlikle her gün bulunmak zorundaydı yoksa Minho huzursuzluk çıkartıyordu. Çimenler düzenli olarak biçiliyor ve yeşilin en parlak halinde bulunduğundan emin oluyorlardı. Minho 10 yaşından beri bu sarayda tıkılı kalmıştı. Bir zahmet şu küçük isteklerini yerine getirselerdi zaten. Çok mu sey istiyordu?
Birkaç kez herkes işleriyle meşgulken saraydan kaçmak için çok detaylı planlar yapmış ama her seferinde yakalanmıştı. Bir keresinde Chan'dan askeri üniforma alıp onu giymişti. Her şey kapıya kadar sorunsuz ilerlerken kedilerinin onu kokusundan tanımaları ve bacağına sürtünlemeleri üzerine kimliği tekrar açıga çıkmıştı. Çünkü kedileri de onun gibi asi ve insan sevmeyen tiplerdi. Sadece Minho'ya kendilerini sevdiriyorlardı.
