lâl

160 3 12
                                    

dörde dakikalar kala eski bir fabrikanın içinde 4 genç bekliyordu. karşılarına çıkacak kişinin nasıl birisi olduğunu bile bilmeden sadece bekliyorlardı. o zamana kadar uyumamışlardı. hepsinin gözlerinden uyku akıyordu.

deniz batuhan yaslanmıştı. oturacak yer olmadığı için ve yerler pis olduğu için ayakta bekliyorlardı.

bi süre daha bekledikten sonra can,
"nerde kaldı?" diye söylenmeye başladı.

karanlığın içinden kapşonlu birisi çıktı. siyah giyimli bir kız onlara doğru yaklaşıyordu.

yürürken yavaş yavaş kapüşonunu çıkarıyordu. karşılarında gördükleriyle ufak çaplı şaşırdılar. yüzü çok da şirin olan bir kızdı ve mavi gözleri vardı. dolgun dudaklara sahipti hem de çok. açık kahverengi saçları ve beyaz bir teni vardı.

deniz,
"lâl değil mi? ben deniz." dedi şaşkınlıkla ve elini uzattı.

kız uzattığı elini sıktı ve başının onaylarcasına salladı.

cebinden telefon çıkarttı ve not defteri uygulamasını açtı. bir şeyler yazıp kafası karışmış dört gencin yüzüne doğru tuttu.

"ses tellerim yok. sizinle yazarak anlaşacağım."

bizimkiler okudukları karşısında şok oldular. berk şimdi anlıyordu neden ilk başta buluşmak istemediğini. ancak durumun ciddiyetini anlayınca buluşmayı kabul etmişti.

deniz,
"farketmez, nasıl istersen. yeter ki bize yardım et lâl."

...........

"veeee sonra da parmaklıklar ardında iki puşt."dedi gülerek berk.

eski fabrikanın deposundaki masada yapmışlardı planlarını. yan yana dizilmişlerdi. herkes plana tekrar göz atıyordu. deniz lâl'e,

"seni whatsapp grubumuza alabilir miyiz?" dedi.

"bilmiyorum belki sonra." yazdı lâl.

berk,
"deniz kız anonim. teklif ettiğin şeye bak." dedi.

deniz,
"ben lâl'e çok ısındım aslında. çok güzel ve tatlı. üstelik zeki de. sen şeytana pabucunu ters giydirirsin kızım." dedi ve. kolunu lâl'in omzuna attı.

lâl de gülümsüyordu. ilk defa insan içine çıkmıştı. konuşamadığı için insanlar tarafından pek çok kez dışlanınca  aslında garipsemişti çevresindeki insanların onu bu denli kucaklamalarını.

lalin gülümsemesi berkin dikkatini çekmişti. çok içten gülümsüyordu. berkle göz göze geldiklerinde berk gözünü kaçırmıştı hemen.

can,
"o zaman evlere dağılalım. lâl sen pazartesi halledebilirsin demi? elemanla konuşursun o da başlar." dedi.

lâl başıyla onayladı.
"ben size ulaşırım"  yazdı.

can,
"batu, birlikte gidelim. denizi de bırakırız. berk, lâl siz gelecek misiniz?"

lâl başını iki yana salladı. berk de hemen ardından,
"yok abi benim ev terste kalıyor size göre. hem lâl yalnız kalmasın." dedi göz ucuyla lâl'e bakarak.

gençler orada vedalaştılar, sarıldılar. deniz lâl'e sarılırken,
"çok teşekkürler." dedi tekrar minnetle.

deniz, batu ve can gittikten sonra berk ve lâl yalnız kalmıştı. lâl,

"beni bırakmana ihtiyacım yok." yazdı.

"yürürken eşlik edeyim en azından hem sıkılmamış oluruz." dedi şansını bir kez daha denedi.

KUTSAL BAKİRE - DEVAM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin