cebinden kırmızı bir kutu çıkardı ve,
"can benimle evlenir misin?" diye sordu.öyle karışık duygular içindeydim ki. karşımda aşık olduğum kadın bana evlenme teklifi ediyordu. aşkından değildi biliyorum, batuhanı seviyordu ama bana dolu gözlerle bakıyordu. simayı alabilmek için evlenme teklifi etmişti bunun da farkındayım ama ben aşığım denize. ne batuhan düşüncesi ne de Simay gerekçesi şuanki mutluluğumu bozamazdı.
deniz,
"can senden başka kimseye güvenemem." dedi kısık bir sesle.bakakalmıştım gözlerine.
deniz,
"özür dilerim yaptığım şey.. bencilceydi. affet beni." dedi kutuyu kapatarak.ancak kendime geldim irkilerek.
"saçmalama tabi ki evlenirim deniz. manyak mısın? ver şu kutuyu." dedim ve elinden kutuyu aldım.
deniz bankta otururken önünde diz çöktüm ve kutuyu açarak,
"bunu benim yapmam lazım hatta. deniz kaya benimle evlenir misin?" diye sordum kalbim yerinden çıkacaktı.
deniz tüm dişleriyle gülümsedi ve başıyla onaylayarak,
"evet, evlenirim.." dedi. ikimiz de ayağa kalktık ve sevinçle boynuma atladı.belinden sıkı sıkı sarıp, (çok da sıkı değil bebek var) etrafımda döndürdüm.
deniz isyan etti,
"tamam dur kuscam, dur dur." dedi. durdum hemen."iyi misin? su ister misin? dur şu büfeden alalım." dedim heyecanla.
deniz güldü,
"yok iyiyim şimdi. ee hadi tarih alalım." dedi.gözlerimi kocaman açarak baktım,
"aaaa sen ne bi dur daha devlet daireleri açılmadı. açılsın gideriz. sen daha heveslisin yani." dedim gülerek bir yandan.deniz son cümlemi tekrar ederek taklidimi yaptı.
.
.
.nikah günü aldıktan sonra eve geldik. son 2 haftadır denizde kalıyordum çünkü bana ihtiyacı vardı. ama yakında bel fıtığı gelecekti çünkü sürekli salondaki koltukta yatıyordum. şikayetçi miyim? hayır. sonuçta denizimin yanındaydım.
yemek hazırlıyordum. tonlarca sağlıklı tarifler kitabı almıştım. denizin bu dönemde güzel beslenmesi lazım. zaten çıtı pıtı bir şey.
kapı çaldı. deniz baktı kapıya, kargo gelmişti.
mutfağa geldi yanıma neşeyle,
"bak sana ortopedik yer yatağı aldım." demesiyle kahkahalara boğuldum. önümdeki yemek önlüğünü çıkardım ve ocağın altını biraz kısıp,"allah razı olsun. fıtık olmak üzereydim ben de. bizim ailede de var. fıtık genetik de olabiliyormuş. yani omurga şekli genetik olunca işte." dedim bir yandan paketi açarken.
"ya sen de hayırdır fizyolojiyle böyle içli dışlısın?" dedi kaşlarını kaldırarak.
"e heralde kızım piyasadaki tüm gebelik dergilerini silip süpürdüm." dedim gururla.
"iyi de ne alaka?" dedi alayla.
"hiii öyle deme deniz bak karnın büyüsün iyice görürsün o zaman. o bebeği taşımak kolay değil güzelim." dedim elimi karnına koyarak.
denizle göz göze geldik. gülüşü durmuştu. o da elini elimin üzerine koydu. uzunca gözlerine baktıktan sonra ellerimize baktık.
biraz şişmiş bir karın, ikimizin elleri üst üste yüzüklerimizle birlikte. ocaktan gelen yemek kokusu.. sanki sıcak bir aileydik. sanki karnındaki çocuk bizim çocuğumuz. sanki deniz de bana aynı şekilde aşık gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSAL BAKİRE - DEVAM (TAMAMLANDI)
General Fictionfazlabeyniniyorma hesabı yan hesabımdır takipçilerim arasında da görebilirsiniz.