piknik

141 7 37
                                    

"batuhannn, oğlum kalk bakalım. can geldi yanında da bir arkadaşı var. ismi berkmiş."

gözlerimi güçlükle açtım. yerimden doğruldum hemen. eğer hemen doğrulmazsam uyku tekrar beni esir alırdı. evet bugün cumartesiydi ve tatildi okul. keşke denizle vakit geçirebilsem diye düşündüm.

denize günaydın mesajı çektim.

sonra terliğimi giymeye tenezzül bile etmeden banyoya girip yüzümü yıkadım. aşağı indiğimde can ve berk kahvaltı sofrasında oturuyorlardı. babam ben uyanmadan çıkmıştı evden. annem cumartesileri tatil olduğu için masayı donatmıştı.

can,
"oooo paşam günaydın. güzellik uykusundan mı kalktın?" diye sataştı.

berk,
"günaydın bro." dedi ve tokalaştık.

"günaydın beyler." dedim karşılarına otururken.

can,
"bugün bir şeyler yapsak ekipçe." dedi.

aslında denizle bir şeyler yapmayı planlıyordum. ama olsun ekipçe de yapabiliriz diye düşündüm. nasılsa deniz de ekipte.

başımla onayladım portakal suyumdan bir yudum alırken. etrafıma baktım ve annemin salona geçtiğinden emin olduktan sonra,

"berk, dün hallettin mi?" diye sordum.

"abi keşke baksaydın mesajlara." diye güldü can.

berk,
"hallettim. ama gece 4te buluşmamız lazım. bu arada can hacker kız mı erkek mi?"

can,
"söylentiye göre kız, ama gören olmamış." dedi.

"tamam gece zaten buluşcaz. bizimkilere berklerde kaldığımızı söyleriz." dedim.

can,
"e bizde kaldığını söylesene." dedi. bu çocuğun zekası bir gün beni bitirecek.

"farkındaysan amca çocuklarıyız kardeşim. hayırdır can genelde böyle çakallıklara kafan basardı." dedim gülerek.

durgunlaştı ve çatalıyla önündeki zeytinlerle oynamaya başladı.

berk,
"harbiden can, normalde her gün çiçekten çiçeğe konardın. sende neredeyse 2 haftadır bi durgunluk var. cidden 2 haftadır kimseyle birlikte olmadın mı?" diye sordu.

oha harbiden canı 2 haftadır kimseyle görmüyordum. bunun şaşkınlığıyla cana döndüm ve sorarcasına baktım.

can,
"arada nasata bırakmak gerek tabi." dedi gülerek. ama gülüşü gerçek değildi.

can benim 18 yıldır kardeşim gibidir. numara yapmayı, rol yapmayı iyi bilse de beni kandıramaz. ama şimdilik üstüne gitmemeliyim. sonradan kendisi söylerdi zaten.

.....

kahvaltıdan sonra bahçeye çıktık. havuzun kenarındaki koltuklardan birine geçtik.

berk,
"ee napıyoruz?" diye sordu.

can,
"pikniğe ne dersiniz? hava çok güzel.."dedi gülümseyerek.

berkle birbirimize baktık ve onayladık. canın bu üzgün günlerinde yüzünü güldürmek istiyorduk.

"o zaman ben denizi arayım." dedim ve telefonumu çıkardım.

bir süre çaldıktan sonra telefon açıldı.

"efendim?" dedi uykulu bir sesle. o kadar tatlı çıkmıştı ki sesi, şimdi onun yaninda onla uyanmak vardı diye geçirdim içimden. sırıtarak,

"günaydın prensesim." dedim.

"günaydın canım."

"sesin uykulu ayrı bir tatlı oluyor."dedim gülerek. başımı kaldırdığımda can ve berk bana tip tip bakıyorlardı. bunlar, 'sadede gel' bakışlarıydı.

KUTSAL BAKİRE - DEVAM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin