ilk öpücük

267 2 3
                                    

1 ay sonra

denizin yatağının başında oturmuş çaresizce düşünüyordum. haftalarca birlikte uyuduktan sonra şimdi nası tek başıma yatacaktım. onun kokusunu almadan ona dokunmadan nası uykuya dalacaktım.

ellerini kremledikten sonra bana döndü,
"ee nası geçti sınavların geçtin demi?" dedi

karnını severken,
"geçtim, geçtim merak etme." dedim.

"hayrola yüzün düştü." dedi bana bakarak.

"yok yorgunluktan ya. çok çalıştım ya." dedim geçiştirerek.

o sırada kızım yalan söylediğimi hissetmiş olacak ki tekme attı. oha. bu ilk tekmesiydi.

denizin gözleri açılmıştı ardına kadar. birbirimize baktık gülerek.

denize gıcıklık olsun diye,
"bak benim elim karnındayken tekme attı yani ilk baba diyecek." dedim.

deniz,
"ne alaka yaaaa?" dedi biraz çatarak kaşlarını.

"öyle okudum bi yerde." dedim ama aslında okumamıştım. şuan tamamen sinir etmek için sallıyordum.

deniz bayağı ciddiye almıştı,
"niye baba desin ya? sen mi taşıyorsun karnında bilmem kaç kilo? sinir etme beni bak." dedi. sinirlenince o kadar tatlı oluyordu ki.

en sonunda omzuma vurdu. biraz eli ağırdır denizin söylemiş miydim?

pes ettim,
"tamam tamam şaka yaptım. bakalım önce ne diyecek. hile yok, adil yarışcaz.." dedim.

biraz daha hoş sohbet ettikten sonra ayağa kalktım ve,
"hadi iyi geceler bakalım." dedim.

"nereye?" dedi.

"ee şey Simay alisayla kampa gitti ya. yani Simay için birlikte uyuyorduk. evde olmadığına göre.." dedim.

"gitme." dedi birden.

dudaklarım aralandı bu sözcük üzerine.

"birlikte uyuyalım olmaz mı?" dedi tatlı bir şekilde.

"kızım sen manyak mısın? hastaya kan mı soruyorsun sen? kay kenara hadi." dedim hevesle.

"bak laflara bak. şımarma hemen." dedi kendini naza çekerek. kızım ben senin nazını yerim be. hemen kurtuldum yanına başını omzuma yasladı. karnı şiş olduğu için yüzüstü yatamıyordu.

"can, nasıl bi his?" dedi deniz.

"ne nasıl bi his?" dedim.

"birden bire iki çocuk babası olmak." dedi başını kaldırıp bana baktı.

bu soruyu sorar sormaz istemsizce gülümsedim. ve düşündüm. 19 yaşında birden bire 2 kız babası olmuştum. ama içimde gram pişmanlık yoktu halimden o kadar memnunum ki. bi kere şuan kollarımda hayallerimin kadını yatıyorken nası pişman olabilirim ki.

"heyecan verici." dedim gülümseyerek.

"hiç bir kan bağı yokken ikisiyle de mükemmel bi babasın can." dedi

"denizim önemli olan kan bağı değil. kan bağı olsa önemli olan Simay bunları yaşamazdı. önemli olan kalpten bağlanmak, kalp bağı. ben sana da kızlarımıza da kalpten bağlıyım. senin kalbinde başkası olsa bile benim için bu böyle." dedim hüzünlenerek. son cümleyi fazla bastırmıştım.

duraksadı,
"can.." dedi ve sağ eliyle yüzümü kavradı. ay ışığı yüzüne vuruyordu. beyaz yüzü parıldıyordu resmen. gözlerimiz kenetlendi. baş parmağı dudaklarımın kenarına kaydı.

KUTSAL BAKİRE - DEVAM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin