3. Bölüm: "HALEL''

1.4K 86 53
                                    

ÖLÜLER TUVALE ÇİZİLMEZ

Biz farklı olan tüm canlıları öldürmek istedik, işte bu yüzden başlamadan kaybettik. İnsanlık soyut bir kavramdı, onu somutlaştırıp can veren ise insanlardı.

Kaan Boşnak, Şeyhim Beni Işınla 🎶

4. Bölüm:

"HALEL"

🎨

"Şimdi görürsün kaltak karı!'' Koşup saçımı tutmaya çalıştığında bacak arasına geçirdiğim tekmeyle güldüm ve elini geriye doğru çevirdim, patlattığı çığlıkla zevk alırcasına sırıttım.

"Ne o, senin erkek olman pek işe yaramış değil! Yazık!'' Böcek gibi baktığım adamı yere fırlattım, ağladığına şahit olduğum için şaşkınca gözlerimi açtım ve alay ettim.

"E hadi ama erkek adam ağlamazdı ya hani! Ne oldu şimdi, hemen pes mi ettin! Ben yeni ısınıyordum oysaki.'' Gözlerime bakıp yanağından akan yaşlar ile yüzü kan olan çocuğun yanındaki arkadaşına baktı.

"Celil yardım et! Kaldır beni götür buradan, kolum çok acıyor Celil!'' Korkuyla gözlerime bakan herif ile başımla yaralı arkadaşını işaret ettim. "Celil hadi al şu leşi de def ol!'' Ürkütüyor olduğunun farkında olduğum için kafama takmadım varlığını.

Arkadaşının bedenini tutup kaldırmaya çalıştığında gözlerime bakmaya devam ediyordu. "Ne bakıyorsun lan pis gözlerinle bana?! Def ol işte!'' Uğraşmak istemiyordum kimseyle.

Sarsak adımlarla yanımdan geçtiklerinde ters ters yüzlerine baktım, adımlarını hızlandırıp görüş alanımdan çıktıkları gibi ellerimle dağılan saçlarımı düzelttim. Nefes nefese kalmıştım, göğsüm inip kalkıyordu. Unuttuğum çocuk öksürerek yerini belli ettiğinde umursamaz gözlerle yanına yürüdüm ve işaret parmağımı kanlı yüzüne doğrulttum. "Kalk." Sert çıkan sesimle kapanmak üzere olan gözlerini başında dikilen bana çevirdi.

"Yardım ettiniz bana, teşekkür ederim.'' Sayıkladıkları sözler ile duraksadım ve cebimdeki sigara paketini elime aldım, başımı alayla iki yana salladım.

"Ben kimseye yardım etmem, çakmak istemiştim ama onlar kaşındılar. Çakmağın varsa versene!'' Şaşkınlıkla, bir o kadar da minnetle yüzüme baktığında alışık olmadığım bakışlar, düşüncelerimin önüne set oldu.

"Bende yok çakmak ama istersen bulabilirim," dediğinde gülmemek için dişlerimi sıktım. Bunun için önceliği kendini iyileştirmek olmalıydı.

"Yardım eder misin?'' Elini uzattı ve kalkmak için destek aradı sanırım. Etrafıma baktım, ardından ise kaşlarımı yukarı kaldırdım.

"Ne münasebet, ben sana neden yardım edeyim.'' Dizlerinin üzerinde, kesik kesik nefesler eşliğinde aşağıdan bana baktı.

"Ama o adamları nasıl vurduğunu gördüm, bana yardım ettin işte.'' Ne sanıyordu? Onu kurtarmak için durduğumu falan mı? Gerçekten insanların kendini bu kadar muhtaç duruma düşürmelerinden nefret ediyordum. Dudaklarım kıvrıldı ve önüme düşen görüntüler eşliğinde başımı iki yana salladım. Ben mi anlamıyordum, yoksa insanlar mı anlaşılmazdı?

"Anlaşıldı, sende de iş yok.'' Sesim, duvarın altına sığınmış kediyi ürküttü ama umrumda olmadı, adımlarımı hareketlendirdim ve botlarımın ağırlığıyla yürüdüm, elimdeki pakette gezdirdim gözlerimi, ardından ise bir kez daha içime çektiğim nefesten nefret ettim.

Koluma asılan elle irkildim ve kendimi koruma içgüdüsü ile elimi refleksle bedenimdeki yabancı kola uzattım. Çünkü şu an düşünemiyor, beni boğan duygulardan arınmaya çalışıyordum.

ÖLÜLER TUVALE ÇİZİLMEZ.(Yeniden Yazılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin