-37-

285 23 170
                                    

"Doğu!" diye bağırarak odaya girdi Rusya. Uyuyan Türkmenistan birden korkup yere düştü. Doğu Türkistan onu yerden kaldırdı. Sinirli bakışlarını Rusya'ya çevirdi.

"Ne halt var da bönürüyorsun Rus!" diye bağırdı Doğu Türkistan. "Özür dilerim ama çok kötü bir şey oldu." dedi Rusya. Tek kaşını kaldırdı Doğu Türkistan. "Sorun nedir?"

"Hükümetler çıldırmış! Özellikle de Çin hükümeti!" diye haykırdı. Anlamayan Doğu Türkistan "Nasıl yani?" diye sordu. Elini ensesine koyarak "Çin'in buraya gelmesini yasaklamışlar." diye mırıldandı Rusya. "Ne!" diye bağırdı Doğu Türkistan.

Korkup irkilen Türkmenistan "Gidin başımdan!" diye bağırarak söylendi. Göz devirip yavaşça kız kardeşinin saçlarını okşadı Doğu Türkistan.

Zaten uykulu olan kız saçlarının okşanmasıyla yavaş yavaş kendini uykuya bıraktı. Huzurlu bir şekilde uyumaya başlamıştı Türkmenistan.

"Dışarıda konuşsak daha iyi olacak sanırım." diyen Rusya, göz ucuyla Türkmenistan'ı süzüyordu. Başını sallayıp onaylayan Doğu Türkistan "Evet. Hem sen kardeşime bakmayı kesersin hem de biz konuşuruz." diyerek gülümsedi.

Tehdit edermişcesine gülümsüyordu. Rusya'ya karşı pek bir gücü yoktu. Lakin bu hali bile korkutmaya yetiyordu. Rusya bu konuda tek Türkiye kıskanç sanardı. Sonuçta Türkiye ve Doğu Türkistan her konuda zıttı. Türkiye, heyecanlı ve çabuk sinirlenen biri olmasına rağmen Doğu Türkistan, sakin ve sinirlerine hakim olabilen biriydi. Ama ikisi de kardeşleri ailesi söz konusu olunca çok tehlikeli kişiler olabiliyorlardı.

Rusya çok tanık olmuştu Türkiye'nin ailesi konusunda sinirlendiği zamanlara. Doğu Türkistan hakkında ise hiçbir şey bilmiyordu. Onu sadece birkaç kez Türkiye'nin yanında ve annesinin yanındayken görmüştü. Zaten kimse pek bir şey bilmiyordu onun hakkında.

"Doğu çok önemli bir şey var." dedi Rusya. Göz devirerek "Anladık çok önemli ve Çin hakkında. Peki neymiş bu önemli şey?" diye sordu. Rusya elindeki belgeyi Doğu Türkistan'a uzatıp okuması için bekledi. Gözleriyle kağıdı süzdü. Okumayı bitirdiğinde "Ne!?" diye haykırdı.

"Şu Amerika yüzünden başımıza gelmeyen kalmıyor! Lanet olsun!" diye sinirle fısıldadı Rusya. Yanlarına gelen Amerika kolunu Rusya'nın omzuna atarak "Dostum yine ne derdin var benimle?" diye sordu alaycı bir şekilde.

İğrenircesine Amerika'nın kolunu itti Rusya. "Geldiğin cehenneme geri dön Ame." diye uyararak Doğu Türkistan'a döndü Rusya. Gülmeye başlayan Amerika, Rusya'nın hem dikkatini çekmişti hem de sinirlerini bozmuştu. Sinirle arkasını döndü ve Amerika'ya baktı. "Yine ne halt yaptın da gülüyorsun!?"

"Çin ile aramı düzeltmeye başladım. Yani kısaca seninle de aramı düzeltmeye çalışıyorum." diye cevapladı Amerika. Göz deviren Rusya "Hayırdır? Yoksa Meksika ve Konfederal'den mi korktun?" diye sordu alaycı bir tavırla. Göz deviren Amerika "İki bombaya bakar hayatları." dedi ve ellerini yumruk yaparak sıktı.

"Neden gelmiştin Amerika Cumhuriyeti?" diye sordu Doğu Türkistan. "Rahat ol ülke yemiyorum." diyerek dalga geçti Amerika. Rusya Amerika'nın kafasına bir yumruk atıp "Dalga geçme bir kere de!" diye bağırdı.

"Canım acıdı!" diye mızmızlanarak kafasını ovuşturdu Amerika. Saçlarını düzeltip gülümsedi. "Çin ile görüşmem var. O yüzden ülkesine gideceğim. Ve ikinizi de alabilirim yanıma."

Göz devirip kollarını göğüs hizasında birleştirerek "O benim yoldaşım. Yani istediğim zaman onunla görüşebilirim." dedi Rusya. Gülümseyen Amerika "O zaman git görüş." diye yanıt verdi. "Konuşmanızı bölmek istemem ama bana ihtiyacınız yok. O yüzden ben gidiyorum." diyerek odaya yöneldi Doğu Türkistan. Amerika ve Rusya önüne geçince durmak zorunda kaldı.

Sırlar Dünyası - YükselişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin