"Sonbaharda ağacını terk eden bir yaprak gibi süzüldüm sanki havada. Uçtum, uçtum ve uçtum... Bir şekilde dayandım ayrılığa. Sana olan sevgimle dayandım. Fakat sen nişanlandın, ve ben yere çakıldım. Şimdi ise nasıl yeniden havalanacağım, bilmiyorum...
Kuroko genç adamın önünden geçip gidişini izledi. Ardından omzunda hissettiği el ile bakışları arkasına döndü. Mavi gözleri sarışını fark ettiğinde merakla konuştu.
"Ne oldu Kise-kun?"
"Bana da bir şeyler alsana Kurokocchi. Ama benim ki alkollü olsun."
"Tamam..." derken bakışlarını önüne çevirdi mavi saçlı olan. Ardından gözlerini kısarak içecekleri süzdü ve mırıldandı.
Kuroko aklındaki düşüncelere uyarak sağ eline aldığı kokteyli Kise'ye uzattı ve ardından merakla denemek için sabırsız olduğu kokteyli kafasına dikti. Önceden hiç alkol içmemiş olduğundan dolayı, hepsini bitirdiği bardağın etkisiyle damağında oluşan acı tat yüzünü buruşturmasına sebep oldu. Kise içtiği kokteylden normal meyve tadı aldığında sorgular gözleri mavi saçlıya döndü. Fakat onun elindeki boş bardakla beraber kapanmak üzere olan gözlerini fark ettiğinde ne olduğunu anlamak zor olmamıştı. Elindeki bardağı hızlıca yanına bıraktığı sırada öne doğru adım atan Kuroko sendeledi. Sarışın hızlıca kendisinden kısa olan gencin belini sararak düşmesini engelledi ve kollarından tutup dengesini kurmasını sağladı.
"Kurokocchi? İyi misin?"
"Elbette!" derken sesini fazla yükseltti Kuroko. Kise yüksek sesten dolayı yüzünü buruşturdu. Kuroko kollarını sarışının kollarından kurtarıp yanındaki masaya tutundu ve boğazındaki acı tatla beraber yüzünü buruşturdu. Birkaç kere kesik kesik öksürdükten sonra gözleri bir anda ardına kadar açıldı ve sarışına döndü.
"Kise-kun~!" diye bağırırken oldukça tatlı bir ses kullandı genç oğlan. Kise yüzünde açan gülümsemeyle hafifçe kıkırdadı ve merakla konuştu.
"Efendim?"
"Aomine-kun aşırı huysuz değil mi?" dedi Kuroko hafifçe yüzünü buruştururken. Kise onun şekilden şekilde giren yüzüne gülüp mavi saçlıyı başıyla onaylarken duyduğu ses olduğu yere sinmesine sebep oldu.
"Kimmiş huysuz lan?"
Sarışın genç eliyle ağzını kapatıp gülümsemesini saklamaya çalışsa da Aomine'nin onu her halini bildiğinden haberdar değildi.
"Tabii ki sensin Aomine-kun! Geçen gün ki davranışlarını çok kınadım!"
"Oi! Tetsu! Bir dakika, bu hareketler... sarhoş falan mı oldu bu?"
