ᴍɪsᴛᴀᴋᴇ

231 20 2
                                    

Bölüm 17 : ' hata '

"Hayatım boyunca dudaklarıme değen tek kişi olacaksın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayatım boyunca dudaklarıme değen tek kişi olacaksın."

❅  ❅  ❅

"Psikolojik."

Akashi duyduğu kelimeyle beraber her geçen saniye kendisine olan nefretini arttırdı.

'Yani, benim yüzümden.'

"Stresten ve canını sıkan sorunlardan uzak durması gerekiyor. Mümkünse ona iyi hissettirecek insanlarla beraber olsun. İlaçları vereceğim. Biraz dinlendikten sonra uyanacaktır."

'Benimle durması iyi değil.'

"Teşekkürler Akiyama-san."

"Tabii Akashi-san. Her zaman. Şu an gitmem gerek. İlaçları buraya bırakıyorum. Geçmiş olsun."

Akashi'nin çağırdığı doktor çantasını alıp çıkarken, kızıl saçlı oğlan kendi yatağına yatırmış olduğu oğlanda gezdirdi gözlerini. Ardından dolan gözlerine karşın bakışlarını yukarıya kaldırıp gözyaşlarının akmamasını sağladı. Ona verdiği zarar kendisinin daha da çok canını yaksa da ona karşı bir adım atamıyordu genç oğlan. Arkasını döndü ve yataktan uzaklaşmak adına bir adım attı.

"Akashi... kun..."

Fakat duyduğu uyku mahmuru ses ile duraksadı. Arkasını döndüğünde kaşlarını çatmış, ve boncuk boncuk terlemeye başlamış olan mavi saçlıyı fark etti. Hızlıca yatağa doğru gidip yastığın yanına oturduğunda bakışları Kuroko da geziyordu. Mavi saçlının kabus gördüğü barizdi.

"Bir daha, bırakma..." derken arada duraksıyordu mavi saçlı. Akashi ona verdiği zararı daha iyi anlıyordu artık. İçindeki dürtüye engel olamadı ve bir elini mavi saçlara daldırıp yavaşça, şefkatle okşamaya başladı. Ardından yorganı aralayıp kendisi de içerisine girdi ve bir kolunu yastığın üzerine yerleştirip bükerek çenesini de eline yasladı. Boşta kalan eliyle mavi gözlünün yumuşak saçlarını okşuyorken, sevdiği oğlanın dolgun dudaklarının gerilip yüzünde tatlı bir tebessüm oluşmasıyla kendisi de hafifçe gülümsedi. Eğilip dudaklarını alnına bastırdı genç oğlanın. Bir eli hâlâ mavi saçlarda geziniyorken mavi saçlının uyumasından faydalanarak ona doğru fısıldadı kızıl saçlı oğlan.

"Benim için her şeyden daha değerli olduğunu bilmemen seni bu hale getiriyor... fakat eğer beraber olursak da... Lanet olsun."

Saçlarındaki elini aşağı kaydırıp mavi saçlının yanağını kavradı genç oğlan. Ardından kendi alnını alnına yasladı ve özlem duyduğu derin kokuyu içine çekti bir kere daha. Sonsuza kadar bu anda kalmak istiyordu fakat böyle bir şey mümkün değildi. Kızıl saçlı oğlan renkli dudaklarını son kezmiş gibi bastırdı mavi saçlının dudaklarına. Hareket etmedi fakat öylece bekledi. İleri gitmeden, dudaklarını gezdirdi dolgun dudakların üzerinde. Yüzlerce kez ezberlediği dudakları bir kere daha gezdi ezberlemek ietermişçesine. Ardından hafifçe geri çekildi fakat çok uzaklaşmadan konuştu.

"Nişanlanıyor olsam bile, söz veriyorum sana. Hayatım boyunca dudaklarıma değen son kişi olacaksın."

❅  ❅  ❅

Gözlerini yavaşça araladı mavi saçlı oğlan. Hissettiği baş ağrısı kendisini hiç beklemeden belli ettiğinden rahatsız olarak yüzünü buruşturdu ve tek kolundan destek alarak doğrulurken boşta kalan elini ise başına götürdü. Gözlerini iyice sıkarak baş ağrısına engel olmaya çalışırken dikkatini çevresi çekti. Kesinlikle kendisine ait olmayan bir odadaydı ki dün yaşananları hatırlaması üzerine duraksadı. Fakat artık akıtacak göz yaşı bile yoktu genç oğlanın. Durgunlaşmıştı. Çocuksu ruhunun tüm enerjisi onun nişanlanacağı gerçeği tarafından emilmiş gibiydi. Kuroko bezgin bakışlarını gözüken hoş manzaraya çevirdi. Henüz sabahın ilk saatleri olmalıydı.

"Uyanmışsın."

Duyduğu ses ile bakışlarını önüne çevirdi. Kapı pervazına yaslanmış olan kızılı gördüğünde bakışlarını ilk kez kaçırmadı. Kızıl saçlı oğlan onun bakışları karşısında şaşkınlığa uğradı. Sanki sevdiği oğlan, gülen çocuk gitmişti de yerine yepyeni bir Kuroko gelmiş gibiydi. Onun kendisine bir kere bile bu denli ruhsuz ve hissiz baktığını hatırlamıyordu. Kuroko onu umursamadan ayaklarını yataktan aşağı sarkıttığında uçta duran ayakkabılarını fark etti. Oraya doğru uzandığında bileğini tutan el nedeniyle duraksadı.

"Henüz ateşin düşmedi. Dinlenmelisin."

"Kalsın." derken bileğini kızıl saçlıdan kurtardı. Akashi zaten gece boyunca bu tepkileri alacağına karşın kendisini inandırmıştı ki öyle de oldu. Kızıl saçlı karşısındaki oğlanın bileklerini kavradığında mavi saçlı kaşların çatıp, başını kendisine kafa tutarcasına kaldırdı ve gözlerini melez gözlere sabitledi.

"Benden ne kadar nefret edersen et, sağlığın daha önemli."

"Sağlığımı düşünmek sana kalmadı."

"Hayır bana kaldı. Çünkü belli ki sen kendine bu konuda yetmiyorsun. Dün o halde çekip gitmeye hangi akılla kalkıştın?"

Kuroko kendisine çatık kaşlarla bakan gözlerde gezdirdi bakışlarını bir süre, ardından yeniden ve yeniden dolan gözleriyle bileklerini çekti kızıl saçlıyı hafifçe ittirirken konuştu.

"Yeter! Artık dokunma bana! Bakma bana! Sesini bile duymak istemiyorum Akashi-kun! Sen..." derken duraksadı mavi saçlı oğlan. Bir eliyle dolan gözlerini yanakları ıslanmadan önce sildi ve devam etti.

"Sen beni birçok kez öldürmüş biri olarak sağlığım hakkında konuşamazsın. O yüzden git artık, sadece git. Sen bir hayat çiziyorsun," dedikten sonra kızarmış gözlerini kaldırdı genç oğlan. Bakışları kendisine hafifçe dolmuş olan gözlerle bakan kızıla döndü. "Benim de aynısını yapmama izin ver!"

Akashi bu sözlerin üzerine bir şey diyemezdi. Kendisini çaresizce unutmaya çalışan mavi saçlıya her bir yanı hüzün barındıran bakışlarıyla baktı. Boğazına oturan yumruyu sertçe yutkunarak giderdi ve gözlerini kaçırıp cebinden çıkardığı telefonu yatağın üzerine bıraktı.

"Şifresi 120917. Birini ara, gelip seni alsın. Ben çıkıyorum."

Akashi üzerine bir söz beklemeden yürürken duyduğu sözcükler duraksamasına sebep oldu.

"Neden... şifren bu?"

Onunla tanıştığı tarihi bile hatırlıyordu kendisi. Kuroko'nun da bunu hatırladığını fark etti fakat yalanı mı yoksa gerçeği mi söyleyeceğini bilemedi. Ona daha fazla kötülük yapmak istemediğinden gözlerini sıkıca kapatıp istemeyerek de olsa konuştu.

"Bana yaptığım bir hatayı hatırlatıyor."

Kuroko üst üste durmaksızın yediği darbeler ile öylece kalakaldı. Kalbi tam anlamıyla toz parçalarına bölünüyormuş gibiyken, şaşkınlıkla konuştu.

"Hata..?"

"Hata." dedi kızıl saçlı onu doğrulayarak. Ardından arkasına bile bakmadan odadan çıktı. Gerisinde ise kalbini paramparça ettiği birini bıraktı.

being back || akakuroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin