22

1.3K 91 7
                                    

"Bu kadar önemli olan konu nedir cidden çok merak ediyorum dede."

Beni sabahın köründe yanına çağırmıştı. Okul sonrasında falan da değil... OKULUN BAŞLAMASINDAN ÜÇ SAAT ÖNCE. ŞİMDİ GEL DE DELİRME!

"Biraz daha bal alsana Dream. Tadı çok güzel."

Masayı da yıksana Dream.

"Dede... Okula erken gideceğim lütfen biraz daha hızlı olur musun?"

Audrey artık okula gelecekti! Aslında okula beraber gidecektik ama dedem... Yırtık dondan fırlamasa olmuyor.

"Bak Dream seninle açık konuşacağım. Artık olgunlaştığını düşünüyorum."

Önceden çocuktun... Yine soktu lafı.

"Miller ailesi kopan bağlardan çok rahatsız. Tekrar eskisi gibi olmak istiyoruz."

"Olun."

"Jacob ve sen..."

Elimdeki bardağı sertçe masaya bıraktım.

"Kararlarım neden saygıyla karşılanmıyor dede? Isrardan nefret ederim."

"Senden basit bir şey rica ediyorum Dream. Onunla iyi geçin."

"İyi geçinmekten kastını ikimizde biliyoruz."

"Kötü bir çocuk değ-"

"Cennetten düşmüş melek olsa umurumda değil."

"Dream... Birbirinizi çok seviyordunuz fakat bizim baskımız yüzünden soğudunuz. Bu konuda çok pişmanım..."

Gülerek portakal suyumu içmeye devam ettim.

"Ama... Biz dostuz tatlım."

"Konuşma bitti mi?"

"Hay-"

"Bende öyle düşünmüştüm."

Peçeteyle dudaklarımın kenarını sildikten sonra arkamdan gelen seslenmelere aldırmayıp evden çıktım. Zaten kahvaltı sırasında zaman kaybetmiştim. Bu yüzden koşarak ilerliyordum. Sinirli olmam ayaklarımı yere daha sert vurmama sebep oluyordu. Nasıl hala bu konuyu açabilirler anlamıyorum! Tamam belki geçen yaz ayrıldığımız için... Bu kadar yakın bir zaman dilimi olduğunu belirtmemem kötü mü oldu acaba? Audrey'e bu olaydan bahsetmek istemiyordum. Zaten aşırı güven sorunları yaşıyor içinde...

Okula geldiğimde dersin başlamasına neredeyse yirmi dakika kaldığını fark ettim. Hazırlanmam zaten bu kadar sürüyordu! Neyse... Teneffüste görüşürüz Audrey'le.

"Günaydın."

Duyduğum sesle gülümseyerek dolabımın kapağının arkasındaki kişiye baktım.

"Günaydın..." dedim utangaç bir tavırla.

Bir süre konuşmadan birbirimizi izledik. Çok güzel... Yüzünün rengi yavaş yavaş yerine geliyordu. Hala birbirimizi yeni sevgililermiş gibi izlememiz çok komikti. Ama elimde değil. Aşırı utanıyorum... Ağzımı açıp konuşacakken omzumda bir el hissettim. Alex her özel anı bölmek zorunda mısın? Sinirle arkamı döndüğümde...

"Jacob..."

Elimdeki kitabı yere düşürmüştüm.

"Seni ne kadar özlediğimi aklın almaz Dream."

Tarzı değişmiş. Daha olgun, daha iyi giyinimli... Bu cümle karşısında ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Sevineceğine şüpheliyim ama artık aynı okuldayız."

Karışık (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin