Karışık (gxg)

48

Tam dayaklık bir kaltağa dönüştüğümü biliyorum ama Audrey şu an bana soğuk yapıyordu ve beni cidden ağlayacak noktaya getirdi.

"Hayat nasıl gidiyor? Sanki yüzüne botoks yaptırmışsın gibi..."

Kaşlarını çatıp bana baktı.

"Tamam yaptırmamışsın."

Gözlerini devirerek önüne döndü.

"Neden böyle yapıyorsun?" dedim sanki cevabını bilmiyormuş gibi.

Tam ağzını açmışken telefonumun zamansız çalması yüzünden sözleri boğazına dizilmişti. Gecenin bir yarısı bu kim? Acaba teyzem evde olmadığımı fark etti mi? Telefonu elime alıp ekranda yazan isimle bir süre bakıştım.

Heather...

Açsam mı? Hayır burada olmaz... Ama-

Audrey oflayarak yanımdan kalktı. Telefonu cebime atıp ona baktım.

"Ne oldu?"

"Başka bir zaman görüşürüz Dream."

Tam hiçbir şey demeyip yanımdan gitmeye çalıştığı sırada onu kolundan tuttum ve kendime çevirdim.

"Önemli bir şey olmadığına emin misin?"

"Önemli bir şey var Dream ama bu seni ilgilendirmez."

"Ne? Neden ilgilend-"

"ÇÜNKÜ İKİ FARKLI SİKİK HAYATIMIZ VAR!"

Kolunu sertçe çekip beni ve şaşkınlığımı arkasından bırakarak fenerden öylece çekip gitmişti. İki farklı sikik hayat mı? Pardon ama bu kesinlikle yanlış. Hayatım Audrey'siz olamayacak kadar Audrey'le dolu. Fenerden indikten sonra bir süre gidişini izledim. Ve... Siktir birisi silah mı çekiyor?

Koşarak yanına gittiğimde...

"YAKLAŞMA!"

Evet birisi silah çekiyormuş. Ama Audrey'in bakışları daha öldürücüydü...

"Dream seni öldüreceğim..." dedi dişlerinin arasından.

"Senin Rus mafyasının bir üyesi olduğunu biliyordum. Tanrım! Yine tam on ikiden..."

"KESİN SESİNİZİ!"

Korktuğum için birkaç adım geriledim. Adama odaklandım... Çok tanıdık... Biraz daha adamı inceledikten sonra kim olduğunu hatırlamıştım. Audrey ve bana saldıran adam! Audrey'in apartmanındayken...

"Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebileceğini mi düşündün Audrey?" dedi adam sırıtarak.

"Ne yaptı ki?" dedim merakla. Bir saniye sanırım biliyorum... Biliyor muyum?

Ölümle burun burunayız ve ben hala eski sevgilimin benden ölesiye gizlediği hayatını merak ediyordum.

"Yoksa sevgiline anlatmadın mı Audrey?" dedi adam dudaklarını büzerek.

"Anlatmadı."

"DREAM KES SESİNİ!"

"Ne var?! Artık adın gerçekten Audrey mi onu bile bilmiyorum."

Audrey bir anda kendi kendine gülmeye başladı. Bu beni cidden sinirlendirmişti...

"Farkında mısın bilmiyorum ama suratımıza silah doğrulturmuş durumda Audrey."

Bir anda aşırı korkunç bir yüz ifadesiyle bana bakmıştı.

"Tamam sustum dön önüne." dedim kısık bir ses tonuyla.