*Ağır spoiler içerir. Nefes Bile Almadan'ı okumayı düşünüyorsanız ilk onu okuyunuz. (40. bölümden sonra burayı okuyabilirsiniz ama birçok olay eş zamanlı. Bundan dolayı ilk onu okuyunuz.) Yapılan hatalardan sonra bir edittir bu*
Dudakları dudaklarımı bulduğunda içimde fırtınalar koptu. Ne yapıyorduk biz? Neden engel olamıyordum ona?
Kendimi zorlamaya çalıştım, geri çekilmek için ya da her hangi bir hareketten kaçınmak için. Ama hissettiğim tüm duygular beni kilitlemekten başka bir halta yaramadı.
Dudağıma kondurduğu minik öpücükle alkol kokusu genzimi yaktı. Ne kadar içmişti?
"Kamil dur." diye fısıldadım zar zor nefes alırken. Yer yatağındaki yatağımızda yatarken bu hale geleceğimizi hiç bir zaman tahmin etmemiştim. Nasıl edebilirdim ki?
O değil miydi tanıştığımız ilk günden beri bana soğuk davranan, benimle uğraşan? O değil miydi ilk gün kanepede sürünürken yalvarmama rağmen yer açmayan? Bir erkekle yatmayı reddeden o değil miydi? Peki tam olarak şu an neden oluyordu bunlar?
"Sarhoşsun çekil hadi." Dedim hissettiğim karmaşayla. Alkol kokusunun yanında kendine has denize benzettiğim kokusu burnuma çarparken gözümü sımsıkı yumdum. Korkuyordum...
Dudaklarını çeneme bastırdığında derin bir iç çektim kendimi kontrol edemeyip.
"Dur lütfen..." çenemdeki dudaklar orada öylece dururken yutkunduğunu duydum. "Uzun zaman oldu." Diye fısıldadı. Dediklerine anlam veremedim. "Hem de sana karşı öyle mi..." alaylı sesiyle gözlerimi açtım ve loş odada gözlerini buldu gözlerim. Neden bana öyle bakıyordu?
"Unut bunları." diyip hışımla geri çekildiğinde hissettiğim duygularla kalakaldım.
Bana tiksinir gibi hir ifadeyle bakmıştı ve şu an ben de tam olarak öyle hissediyordum. Bir şey yapmamama rağmen...
Selamın helloooo. İşte Kamil ve Soner'in hikayesiii. Umarım seversiniz. Fakat burası biraz karışacakk, kendinize iyi bakınn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN DALGALAR (GAY)
Romance"Hani diyordun ya ben sevemem seni, işte orada biraz koptuk seninle. Çünkü ben zaten istememişken gelmemiş miydin hayatıma? Neden şimdi, neden ?" Gözlerine baktığımda pişmanlık gördüm. Peki ya ne için? Benim için mi, yoksa dedikleri için miydi bu hi...