Mültimedya sırasıyla : Cem, Elçin, Yiğit, Ulaş
**
Dilara ile yakışıklıları kestikten ve Burak ile kavga ettikten sonra sonunda öğle arasına gelebilmiştik.
Bunun dışında başkaları ile de tanışmıştım. Dediğim gibi çok yakışıklı birilerini görmedim ama çoğu tatlıydı. Sempatikti. Arada yavşayanları saymıyorum.
“ Çok doydum ama bu mantıyı bırakmak istemiyorum. Baksana şuna. Çok tatlı duruyor. Kıyamıyorum. "
Dilaranın sesi ile gülerek ona döndüm. Cidden evlat acısı gibi olmalı. Mantı lan bu.
“ Bak şuradaki sana bakıp durdu hep. " dedim ve arkasını gösterdim. Aslında ona bakan yoktu. Sandalyemden kalktım ve koşmaya başladım. Dilaranın küfür ettiğini duymuştum. Tam çıkmak için sağa dönmüştüm ki birisi ile çarpıştım. Bu tanıdığım sempatik çocuklardan birisiydi. Adı Yiğit. Kahverengi saçları var ve Baranın gözleri kadar olmasada kahverengi gözleri vardı. Ama yinede Baranın gözleri kahverenginin en koyu tonundaydı.
“ Dikkat etsene ya. " dedi sahte bir sinirle. Gözlerimi devirdim. Bu göz devirmeyi wattpadte duymuştum ve alıştırma yapmıştım. Yiğitte sırıttı.
Dilaranın sesini duyunca Yiğitin arkasına saklandım.
“ Uzak tut onu benden. " dedim. Güldü.
“ Dilara bak burada kim var. Alabilirsin." diye seslendi. Arkasından onu ittirdim ve sınıfa yürümeye başladım. Olası çarpışmaya karşı koşmadım. Sınıftan tanıdığım 2 erkeğin yanına gittim. Önlerinde ki sıraya oturdum ve onlara döndüm. Burağın bakışlarını önemsemeden.
“ Ne yapıyorsunuz ? "
“ Cem ' e zeka dersi veriyorum. " deyip sırıttı Ulaş. Cem'in suratını görünce kahkaha attım. Çok komik bir tipi vardı. Cem Ulaşın kafasına vurunca arkadan da biri bana vurdu.
“ O kim la.. Aa Dilaram sen miydin ? "
“ Salak.Çocuk bana bakmıyordu. Sonra ona baktığımı görünce sırıttı. Deliricem. "
Onun arkasında duran Yiğit'e baktım. Gülüyordu. Sahte bir gülüş yolladım ve ardından ciddileşip “salak " dedim. Hala sırıtıyordu. Gerizekalı.
Hoca sınıfa girse bile sınıf susmadı. Bu duruma sinirlenen matematik hocası tahta kalemini birisine fırlattı. Kime attığını görmemle sırıtmam genişledi. Yiğit kafasını ovuşturuyordu.
“ Bakalım matematikte de konuşmada ki gibi yetenekli misin? "
Yiğit gülerek tahtaya çıktı. Kim soru çözmeye gülerek çıkar ki ?
Saçma saçma işlemler yaptı ve eşittir işaretini yapınca düşünür gibi yaptı. Sonra da sonuç kısmına 31 yazdı. Tüm sınıf gülmeye başlarken hoca gözlerini pörtletmiş Yiğit'e bakıyordu.
“ Otur yerine. Terbiyesiz. Şimdi de... Elçin çıksın. "
Tahtaya somurtarak ilerdim. Yiğitin işlemlerini sildim ve birşeyler karaladım. Sonuca da “ 3,1 " yazdım. Yine tüm sınıf gülünce hoca bağırdı.
“ Yeter. Siz ikiniz dışarı. "
Yiğiti beklemeden çıktım. Okulun ilk gününden sınıftan atılmıştık. Kafamdan aşağı dökülen su ile kaskatı kesildim. Arkamı dönünce sırıtan bir Yiğit ile karşılaştım. Değerlisine tekme atacakken eli ile ayağımı tuttu ve yere yapışmamı sağladı.
Koşmaya başladı ve tabi bende arkasından.. Okulun bahçesine gelince bir an arkasına döndü ve beni omzuna aldı. Yaptığı hiç normal gelmese de bir şey demedim. Tabi sabır da bir yere kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnternet Kafede Aşk
RomanceHer aşk hikayesine göre daha ilginç bir aşk. Yeni bir şehir.. Yeni bir hayat.. Yeni bir aşk.. İnatçı bir kız ve umursamaz bir çocuk ⬆Daha fazlası ⬆