~17~

2.3K 150 45
                                    

Multimedya ki şarkı ile okuyun aşklar

İyi okumalar..

İlk kez böyle bir his yaşamıştı Baran. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu ve sanki biri sıkıyordu kalbini, acıyordu. Ameliyathanede kaldığı sürece daha da artıyordu bu acı.

Kabul ediyordu Baran, en çok Yiğit seviyor Elçini. Zaten teminden beri ağlayan da Yiğit, duvarları yumruklayan da.

Ama bende seviyorum be dedi içinden Baran. Yiğit kadar olmasa da bende seviyorum.

Tam 2 saat olmuştu. Baran herkesin aksine sessizdi. Sadece koridorda oradan oraya dolanıp duruyordu.

Elçin..

Yaz tatilinde arkadaş olarak görmüştü onu Baran. Herhangi bir his yoktu. Elçinin onu sevdiğini de bilmiyordu yakışıklı çocuk. Evet, hoş kız demişti onun için, tatlı demişti.

Baranın yaz tatilinden sonra Elçini görmemesinin nedenleri vardı. Bir kere Elçinin okulunun çıkışına gelmişti ancak onu Yiğitle gülerken görünce geri dönmüştü.

Yiğiti zaten hiç sevmezdi.

Daha sonra inat haline gelmişti. Her seferinde Elçini Yiğit ile görüyordu delikanlı ve karar vermişti. Elçin Yiğit ile olmamalıydı.

Artık Baran Elçini arkadaşı gibi görmüyordu.

Elçin Barana Yiğiti sevdiğini söylediğinde anlamıştı yakışıklı çocuk. Bu kuvvetli bir histi ve öyle dediğinde kızı saçından tutup öpmek gelmişti içinden.

İşte herşeyin kesinleştiği noktaya geliyoruz.

Kıza arabanın çarptığı ve kızın yere düştüğü zaman anladı, seviyordu. Baran sevdiği kıza çarpan şöförü yumruklamıştı, ardından arabası ile zorla hastaneye getirtmişti. Hastaneye geldiklerinde Yiğit Elçini hastaneye taşırken bir yumruk daha atmıştı.

Ama Elçin ölmezdi ya diye düşündü.

Araba hızlıydı ve çarptığı zaman Elçin resmen havalanmıştı. Ama ölmezdi işte.

Aniden açılan ameliyathane kapısı ile tüm bakışlar oraya döndü. İçinden gözlerinin altı morarmış ve yüzü bembeyaz bir Elçin çıktı. Sedye üzerinde yanından geçerken parmakları kızın yanaklarını okşamıştı.

Baran yerinde dikilip sedyenin arkasından gidenlere baktı. Yiğit Elçinin yanağından öpüyor , saçlarını okşuyordu.

Yiğit hak ediyor onu dedi içinden.

Ama olsun, ben alacağım dedi ve sırıttı.

Yiğit..

Elleri onun küçük ellerinden ayrılınca bir kez daha küfür etti. Onsuz olmazdı ki. Mavi gözleri kapanmasın sonsuza kadar. Tamam sevmesin beni ama o gözlere doyasıya bakayım dedi içinden Yiğit.

Hatta.. Hatta Baran ile birlikte olsun ama yaşasın dedi.

Aradan 3 saat geçmişti. Baran yoktu koridorda, sigara yakmıştı hastane çıkışında. Yiğit hastane koridorunun soğuk zemininde oturuyordu. Bakışları Elçinin odasının kapısındaydı. Herkes sessizdi, sadece iç çekişler vardı. O soğuk zemine ne gözyaşları düşmüştü..

Sessizlik bozuldu, doktorlar ve hemşireler hareketlenmeye başladı. Yiğit ayağa kalktı hemen ve Elçinin odasının camından içeri baktı.

Kalbi durmuştu. Nefes almıyordu. Dıııt sesi kulaklarında çınlıyordu. Doktor kaç kere denemişti ama olmamıştı, Elçin öldü mü yani? dedi Yiğit. Hala olayı kavrayamamış şaşkınlıkla bakıyordu sevdiği kızın solgun yüzüne.

Hızla buraya doğru gelen Baranı gördü. Baran önce camdan içeri baktı, kaşlarını çattı. Kafasını eğdi ve derin bir nefes aldı. Saçlarını çekerken arkasına döndü ve saçında ki eli ile duvarı yumrukladı.

Ardından hızla Elçinin odasının kapısını açtı ve içeri girdi. Hemşireler engellemeye çalışırken onları itti ve yere düşmelerini sağladı.

İki kadın da yerden zorla kalkmaya çalışırken Baran çoktan Elçinin yanına varmıştı. Sesler duyulmasa da Baran bağırıyordu. Sinirle Elçinin kalbinin üstüne vurdu. Tekrar ve tekrar..

Elini yumruk yapmış vuracaktı ki son anda durdu, vurmadı. Gözlerini yumdu ve hemen odadan çıktı.

Doktor şaşkındı, gerçi herkes şaşkındı. Ancak yoğun bir hüzün vardı. Doktor ile göz göze geldi Yiğit.

Lütfen diye mırıldandı. Tekrar dedi ve yalvaran bakışlarla baktı. Doktor kaşlarını çattı ve sinirle soludu. Tekrar cihazı eline aldı ve ayarladı. Elçin tekrar sarsılırken cihazda ki çizgi hala aynıydı.

Bir kere daha denedi doktor yüksek
güç ile. Elçin yine sarsıldı ve cihazda çok ufak bir değişim oldu.

Düz çizgi değildi artık, Elçin geri dönmüştü.

Sevinç çığlıkları ile Yiğitte derin bir nefes aldı. Yüzünde tebessümü ile dışarı hava almaya çıktı. Saatlerdir koridorda durmaktan daralmıştı.

Banka oturan ve kafasını elleri arasına almış Baranı gördü. Yanına gittiğinde Baran kafasını kaldırdı, ağlamamıştı. Hiç ağlamamıştı zaten.

" Üzgün değil misin? " dedi Yiğit. Biraz sinir etmek istedi Baranı. Zaten hiç sevmezdi.

" Üzgün mü? Çok sikik bir durumdayım, anlatabildim mi? " dedi tek kaşını kaldırarak. Tamam, söyleyim gerçeği dedi içinden Yiğit. Kimse böyle durumda olsun istemezdi zaten.

" Elçin yaşıyor. "

" Sence böyle durumda dalga geçilir mi piç? " dedi Baran ayağa kalkarak. Yiğitin üzerine yürüyordu ve neredeyse yumruk atacaktı. Ama tuttu kendini.

" Dalga falan geçmiyorum. Git bak, yaşıyor. " dedi Yiğit ve Baran önce bir duraksadı ama sonra koşarak hastaneye girdi.

Kalbinin attığını gördü ve güldü yakışıklı çocuk. Gele gele şimdi ağlama isteği gelmişti. Elini yumruk yaptı ve ağzına götürerek dişleriyle ısırdı. Ağlamayacağım dedi içinden.

Gülme sırasıydı şimdi. Hatta kahkaha atma sırasıydı. Belki mutluluk sigarası içerdi.

Peki bundan sonra ne olacaktı?

Elçin seviyordu. Baran seviyordu. Ama Yiğitte seviyordu.

Elçinin işi de zor be dedi içinden Baran. Şimdi beni sevdiğini de itiraf etti. Bırakmam peşini.

Ardından sırıttı. Olmazsa zorla öperim dedi içinden. Sinsi sırıtışını bozmadan hastaneden çıktı.

" Hadi hayırlısı. " diye mırıldandı tam hastane girişinin önünde. Baranın yüzünde bir gülümseme varken, Yiğit solgun görünüyordu.

Çünkü Yiğit için aşk bazen vazgeçmektir. Aşkta bencillik yoktur.

--

Sea İka severler :)

Ya ben Elçini öldürümüyüm?

Ksoskozmzks

Herşeye daha yeni başlıyoruz falan desem ¿

Bizimle kalın :*

@Dream_33 sana adadım aşkısı.

Hadi görüşürüz.

Öpüldünüz yanaktan :*

İnternet Kafede AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin