~1~

6.9K 322 40
                                    

Mültimedya Elçin ve Burak

Yaz tatili..

Şuan İzmirde olsaydım arkadaşlar ile kafede oturuyor olurdum ama İstanbulu bilmediğim için evde oturup bilgisayara bakıyorum. Babamın dediğine göre sosyalleşmem için herhangi bir kursa gitmem gerekiyormuş. Evet bu cidden iyi bir fikir.

Yaklaşık 10 kere arasa da açmadım . Mesaj da attı. Kendisi ayrılmıştı ama şimdi neden arıyor anlamış değilim. Onu gerçekten seviyordum . Sanırım hala seviyorum..

--

" Baba ciddi misin ? En son o çocukla kavga etmiştim. Ve şimdi onun olduğu kursa mı gidicem ? "

" Voleybol kursu demiştin Elçin. Burakta oraya gidiyor senin için daha iyi. Tanıdığın biri var. Sevinmelisin. Hem çoktan yazdırdım bile. Burak iyi bir çocuk Elçincim. Barışırsınız. "

" Tamam baba tamam. İstersen bir de onunla birlikte gidelim. Ne dersin ? "

" Ah evet çok iyi bir fikir. Yarın saat 10 da hazır ol. Burak evin önünde olur ."

Lanet olsun. Şaka amaçlı demiştim ama ben onu ya. Ayağımı yere vura vura gitmek çocukça görünse de sizce umurumda mı? Hayır. Sanki tüm sinirimi yere vurunca geçecekmiş gibi vurarak gittim.

Burak..

Birbirimizden nefret ederiz. Ama zorlada olsa konuşuruz. Babası babam ile arkadaştır. Aynı şekilde annesi de annem ile. Annem ve babam doktor. Onun da sadece babası doktor. İş arkadaşıydılar bir zamanlar. 1 yıl önce buraya taşıdılar. Şimdi de biz. Ne güzel sevinmiştim onlar gittiğin de. Hayır babasını ve annesini seviyorum ama Burağı asla.

Bizim nefretimiz 6 yaşında Barbie kızımın kafasını kopartmasıyla başladı..

Bende onun oyuncak arabasını kırdım.

7 yaşında kız arkadaşım ile kavga etmişti ve ikimize de salak demişti. Bunların hepsi çocukça şeylerdi ama 12 yaşına gelince saçımı çekmeler, kafama vurmalar , babama ispiklemeler başladı. 13 yaşında telefon kurcalama huyu edindi.

Ama bir yandan ağladığım zaman espiri yapıp güldürmeye çalıştı. Sarıldı.

Nefret dediğime bakmayın o işin şakası. Sadece biraz gıcık oluyorum. Tamam baya gıcık oluyorum. Ama her zaman birbirimizin yanında oluruz kötü günde. Merak etmeyin aramızda bir şey yok.

--

" Elçincim. Hadi ama Burak geldi sen hala uyuyorsun. "

Annemin sesini duyunca oflayarak kalktım. Yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi giydim. Mavi salaş kolsuz bir tshirt altına da kısa şort giydim . Saçımı salıp düzleştirdim. Spor çantama daha rahat spor kıyafetlerinden koyup aşağı indim.

Yok artık bu Burak mı ? Hani şu salak olan. O kadar çok değişmiş ki ...

" Anca gelebildin kız-" beni görünce sustu. Sonra kendine gelip sırıtmaya başladı.

" Hiç değişmemişsin. "

" Mükemmelken ilerlemek zor oluyor. " dedim. Önce bir şaşırsa da yine de sırıttı.

" Değişmemişsin demiştim. Yine aynı ergen tavırla-"

" Sus ya geç kalıyoruz senin yüzünden. "

" Ya ya tabi. 1 saattir bekleten benim zaten. "

Haklı olduğu için birşey demeden yürümeye devam ettim mutfağa doğru. Elime kraker alıp kapıya doğru gittim. Evden çıkınca ona da uzattım. Uzatmaz olsaydım yarısını aldı. Gıcık. Birşey demeden yürümeye devam ettim. Kurs o kadar uzakta değilmiş bu yüzden otobüse binmedik. Tabi böyle olunca kızların öfkeli ve kıskanç bakışlarına mazur kaldım. Neden mi ? Yanımda ki salağı sevgilim sandıkları için. Tamam yakışıklı ama salak işte. Bana göre. Hem o ve ben ? Sevgili ? Güldürdü.

Kalabalık bir yerden geçerken duvara yaslanmış bir çocuk gördüm. Yani çocuk dediğim bizim ile aynı yaşta gibiydi. Esmerdi ve gözleri de siyahtı. Oldukça da yakışıklıydı. Bakışları... Ah tamam neyse. İyi değilim. Bir süre sonra oradan uzaklaşınca göremedim.

--

Smaç öğrenmeye çalıştığım 45. dk. Artık kolumu daha fazla zorlamamak için boş bir banka oturdum. Zaten yarım saat sonra kurs bitmişti. Yine aynı yoldan geri eve döndük. Ve o çocuk bu sefer bir internet kafenin içindeydi ve birisi ile konuşuyordu. Kursa giderken gördüğümde de bu internet kafenin duvarına yaslanıyordu.Unutmak ne mümkün..

Çoğu zaman bu internet kafeye mi geliyor acaba ?

İnternet Kafede AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin