0.5

1.4K 222 77
                                    

Biraz daha bekledim, sonra kapı açıldı. Sarı saçlı başını içeri uzatıp bana baktı. Sonra da içeri girip kapıyı kapattı. Karşımdaki sandalyeye -sandalye dediğime bakmayın taht gibi rahat aslında- oturdu.

Sessizlik, ikimiz de çok sessizdik. Fakat bu sessizlikten Sunoo'nun faydalanacağını bildiğimden konuşmaya karar verdim. "Şey, ben Jungwon. Merhaba." Vöyle demem gerekiyordu, değil mi? Daha önce hiç biriyle tanışmam gerekmemişti ki. Aşırı tuhaf hissediyorum. Biriyle tanışırken bu şekilde mi giriş yapılıyor?

"Ben de Jay, sanada merhaba..." dedi karşımda oturan güzel sarı saçlı insan. Sanırım bu günden sonra sarı en sevdiğim renk. "Benim, şey hiç arkadaşım yok... Yani insanlar tanışırken ne yapar onu bilmiyorum ben... insanlar birbiriyle nasıl tanışır sen biliyor musun?" diye sordum ona. Ellerinden ayırmadığı bakışlarını bana doğru çıkardı. "Şey, kendilerinden bahsederler sanırım..." dedi, kendisi de söylediğinden emin değil gibiydi. "Benim de pek arkadaşım yok. Annem anlatmıştır. İnsanlarla iletişim kurmaktan korkuyorum. O yüzden genelde kendi halimde takılırım. Ama televizyonda insanlar böyle yapıyorlar." diye de devam etti. Sonra bana bakan gözlerini ellerine geri indirdi hızla. Sanki benimle konuştuğu için kendisine şaşırmış gibiydi yüz ifadesi.

"Şey... Sen benim şizofrenim olduğunu... biliyorsun, değil mi? Eğer bilmiyorduysan ve benimle konuşmak istemezsen sorun değil..." diye sordum. Bi an benimle bu yüzden konuşmak istemezse diye bir korku oluşmuştu içimde. Yine midem kasılıyordu. İnsanlar birileriyle tanışırken hep böyle olur muydu?

"Hm, annem söyledi... Ve hayır, sorun değil. Seninle arkadaş olmak istiyorum. Garip ama, sanırım sana diğerlerinden daha kolay alıştım." dedi gülümseyerek. Bende gülümseyip karşılık verdim ona. Şanssız
biri olan ben, hayatımdaki tüm şansı bu gün mü kullanıyorum acaba?

_______
29.04.21

arkaşlae slm

✓ phóbos ⌗ jay × jungwonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin