1.0

1.2K 197 207
                                    

Eve geldiğimizde annem yüzüme bakmıyordu. Babam zaten eve geç gelirdi benimle ilgilenen yoktu, ben de odama çekildim. Tabii yalnız kalmamı fırsat bilen bir sese sahiptim.

jungwon aptalsın.

"Kes sesini."

neden?

"Çok konuşuyorsun Sunoo. Sinirlerim bozuluyor. Zaten bozuk. Beni sinir ediyorsun."

annen seni sinir ediyor.

"Sus."

madem bu kadar sinir oluyorsun sana iğrenerek bakmasından, git gözlerini oy. bakamaz o zaman.

"Sus Sunoo. Saçma şeyler sokma kafama."

hm, gözünü oymak iğrenç geldiyse direkt öldürebilirsin.

"Yapamam."

niye yapamayasın?

"Saçmalama, ben sen değilim."

ama ben senim.

"Değilsin."

ben dile getiremediğin hislerinim.

"Sus."

ben senin fikirlerini sana sunuyorum yalnızca. bunlar senin düşüncelerin jungwon.

"Sus dedim sana!"

sakin ol, bağırmana gerek yok. gidiyorum. ama her zaman buradayım. ihtiyacın olursa seslenirsin.

"Defol artık!"

Bağırmamla Sunoo'nun sesi tamamen kesilmişti. Annem odama gelip bana bir göz attı. Sonra gitti. Deli bir oğlu vardı, üstelik erkeklerden hoşlanıyordu. Sanırım benim varlığımı artık istemiyor.

Yatağıma uzanıp telefonumu elime aldım. Jay hyung bana mesaj atmış. Kütüphaneye gideceğimizi unutmamamı söylemiş. 10 dakika önce.

Kafam o kadar karışıktı ki bunu unutmuştum. Üzerimi değiştirip anneme farkettirmeden evden çıkıp kütüphaneye gittim.

Jay hyung kitap okuyordu. Ona sadece Jay desem olur mu ki? Neden olmasın. Kafamın içinde ona istediğim gibi seslenebilirim.

Sessizce yanına oturdum. "Özür dilerim. Ben unutmuşum. Mesajını da 10 dakika geç gördüm." dedim.

"Sorun değil." dedi gülümseyerek. Her güldüğünde kalbimin deli gibi attığını biliyor muydu acaba?

"Ben... sana bir şey, söyleyebilir miyim?" diye sordum. Hislerimi söylemezsem içimde beni öldürüp hasta edeceklerdi. İçimde tuttukça büyüyüp kontrolümden çıkacaklardı.

"Hm, tabii." dedi.

"Bana kızıp iğrenme ama." dedim.

"Niye kızayım ki ben...Hem adam öldürmediğin sürece senden iğrenecek değilim. Jungwon şöyle ağlayacak gibi bakma... Zaten zor konuşuyorum, sen böyle bakınca kötü bir şey demişim gibi geliyor kasılıyorum. Söyle hadi sen..." dedi. Çok düşünüyordu. Konuşurken ona daha mı çok aşık oluyordum acaba?

"Ben, şey... Ah... söyleyemiyorum, dur tamam derin nefes al Jungwon sakinleş... Ay tamam, ben... ben senden hoşlanıyorum."

Dediklerim üzerine gözlerini fal taşı görmüş gibi açtı. Ciddi olup olmadığımı sorgular gibiydi.

"Şaka falan yapmıyorum." diyip kendimi açıklama ihtiyacı duydum. Sonra o bana gülümsedi. O kadar güzel gülümsedi ki, ölüyor gibi hissettim.

"Biliyor musun?" diye sordu. Sonra bakışlarını önüne açtığı kitaba çevirdi. "Bende senden hoşlanıyorum sanırım."

Hayatımda duyduğum en güzel cümleydi o. Ben de senden hoşlanıyorum. Sesi uykumda bile aklımdan çıkmadı. Benim gibi birinden ne diye hoşlanıyordu anlamıyordum. Ama benim böyle saçma fikirler sunan bir şizofrenim olduğu sürece... biz mutlu olabilir miydik ki??

_______
14.05.21

✓ phóbos ⌗ jay × jungwonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin