Psikoloğumu seviyorum, garip şekilde psikoloğa gitmeyi seven tek kişi olabilirim sanırım. Deli olduğumu düşünen annem iyice delirdiğim söylüyor. Sanırım delirdim evet.
Jay ile arkadaş olduktan sonraki gidişimde bana telefon numarasını verdi Jay. Şimdi onunla konuşabiliyorum. Bazen annesi kendisi yerine onunla konuşursam daha iyi hissedeceğimi söylüyor ve orada oturup bir saat boyunca aptal aptal bakıyoruz birbirimize. Cidden onunla yüzyüzeyken elim ayağıma dolanıyor. Herkes arkadaşlarına karşı böyle mi?
gerizekalı. aşık oldun. bir bu eksikti. tebrikler. seninle arkadaş olmayı kabul eden tek manyağa aşık oldun. onu da kaybedeceksin. demedi deme.
Seni umursamıyorum, söylediklerin çok saçma. Her neyse sanırım şimdi Jay ile ilk defa klinik dışında bir yerde görüşeceğim. Kütüphanede. Jay orada çoğu kişinin sessiz olduğunu ve kimsenin ona bulaşmadığını söyledi. Öyle rahat hissediyormuş. Sanırım sessizce konuşabiliriz onunla.
Kütüphaneye girip sağa sola baktım.
Jay orada, kitap okuyordu. Cidden gözümü alamıyorum. Neden böylesine mükemmelsin Jay?
Sonunda gözlerimi üzerinden alabildiğimde, yanına yürüdüm. Sessizce selam verdim ve yanına oturdum.
Kütüphanede olduğumuzdan fısıldayarak konuşmamız gerekiyordu ve bu tuhaf hissetmeme sebep olmuştu."Jay, ne okuyorsun?"
"Ah, şey. Bu polisiye romanı. Tess Gerritsen, ikiz bedenler." (yuo en sevdiğim yazar tess gerritsen değil yuo ruhastası gibi ikiz bedenlere aşık olmadım yo)
"Hmm, güzel mi?"
"Ürkütücü. Ama okuması güzel."
"Şimdi de okuyacak mısın?"
"Hayır, kitabı kapatıp seninle konuşacağım."
Aptal gibi sırıtıyorum sanırım.
"Teşekkürler Jay."
"Neden teşekkür ettin ki?"
"Benden uzak durmadığın için. Hasta olduğumdan bana çok kötü davranıyorlar. Bu yüzden sana teşekkür ediyorum."
"Ama teşekkür etmene gerek yok ki. Ben de hasta sayılırım hem."
"Sadece fobin var."
"Bu hastalık sayılır."
"Öyle mi olur?"
"Öyle olur."
"Tamam o zaman."
"Ne konuşacağız peki?"
"Bilmiyorum, aslına bakarsan senin yanında elim ayağıma dolanıyor. İlk arkadaşım olduğundan sanırım. Bir şey düşündüysem de unutuyorum."
Ne güzel gülümsedin öyle...
"Unutuyor musun?"
"Hm."
"Ah, ben de unutuyorum. Senin yanında garip hissediyorum."
"Garip? Kötü mü? Rahatsız mı oluyorsun? Ben-"
"Hayır, rahatsız olmuyorum öyle değil. Ben, bilmiyorum. Annemin yanında olduğumdan farklı hissediyorum. Ama güzel, rahatsız edici değil. Bunu seviyorum."
"...Ah, t-tamam o halde. Peki ne konuşmalıyız?"
"Şu anda da konuşuyoruz zaten?"
"Ihm... doğru, konuşuyoruz. O zaman böyle konuşmaya devam edelim."
"Olur."
Ve oldu da. Bu şekilde öylesine şeylerden konuştuk. Bir ara çok gürültü çıkarttığımızı söyleyerek kızdılar hatta. Biz bunu farketmemiştik bile.
Ama kalbim çok tuhaf atıyor. Neden böyle oluyor?
aşık olduğunu söylüyorum sana, ciddiye alsan ölmezsin.
Sanırım şimdi uyuyacağım. Uyurken düşüneceğim.
düşünecek ne varsa. aşıksın işte. aman iyi. yat zıbar. aptal. (bu bölümde sunoo mantıklı konuşuyor, ama sunoo dan korkalım arkşlar başa bela kendisi evet)
_______
07.05.21ve calm down hesu salıyorum bölümü ayol
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ phóbos ⌗ jay × jungwon
Fanfiction"Kafam patlayacak, lütfen sus artık..." [angst, story] ©jadedstilll ‐ 2021 !!, psychological disorder, self-harm, suicide, homicide.