Umeys'in kızı Esma'dan nakledildi. Dedi ki:
Resulüllah (s.a.v) bir gün Hz. Aişe (r.anha)'nın evine girdi. Kızkardeşi Esma yanında idi. Üzerinde Vücudunun her tarafını örten ve yenleri geniş bir elbise vardı. Resulüllah (s.a.v) onu görünce kalkıp dışarı çıktı.
Hz. Aişe (r.anha) kız kardeşine "buradan uzaklaş Resulüllah (s.a.v) sende hoşlanmadığı bir şey gördü" dedi. Hz. Esma uzaklaştı arkasından Resulüllah (s.a.v) içeriye girdi. Hz. Aişe (r. anha minha) niçin kalkıp gittiğini sordu.
Resulüllah (s.a.v) de elbisesinin yenini sadece parmakları görünecek şekilde ellerinin üzerine çekerek şöyle cevap verdi: "Kız kardeşini görmedin mi? Müslüman bir kadın şurasından başkasını gösteremez. (Mecmeu'zzevâid nr:4168)
Bu hadis-i şerif'ten hz. Esma'nın giydiği elbisenin bedenini örttüğünü fakat kollarında açıklık olduğunu bunun üzerine Resulüllah (s.a.v) bu kıyafetinden hoşlanmadığını ellerinin üstünün parmaklara kadarda örtünmesi gerektiğini islam âlimleri anlamışlardır ve de böyle ifade etmişlerdir.
Usame b.Zeyd (r.a) nakletti. Dedi ki:
"Resulüllah (s.a.v) Dihye'tül- Kelbi'nin kendisine hediye ettiği mısır kumaşlarından sık dokunmuş bir elbiseyi bana giydirdi bende onu hanımıma giydirdim.
Resulüllah (s.a.v) daha sonra bana sordu: ne oldu Mısırdan gelen elbiseyi giymiyorsun?
Dedim ki "Ey Allah'ın resulü ben onu hanımıma giydirdim. Resulüllah (s.a.v) buyurdu ki altına pijama türünden bir şey giymesini ona emreyle. Çünkü ben o elbisenin kemiklerinin hacmini belli etmesinden korkuyorum." (Ahmet b. Hambel)
İbn-i Abbas (r.anhuma)'dan dedi ki:
"Resulüllah (s.a.v) kadınlardan erkeklere benzeyenlere, erkeklerden de kadınlara benzeyenlere lanet etti." (Buhari nr:5751, ebu Davut nr:4098, Ahmet b.Hambel nr:3149, Nesei nr:9161)
Hz. Âişe'den rivâyete göre,
Bir gün Hz. Ebû Bekir'in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulunun huzuruna girmişti.
Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti"
(Ebu Davûd, Libâs, 31). "Allah Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez"
(İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259).
Harbın oğlu Züheyr bana anlattı:
Bize Cerir Sehl'den o da babasından o da ebu Hureyre (r.a)'den nakletti. Ebu Hureyre (r.a) dedi ki: Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurdu:
Ateşlik iki sınıf insan ki ben onları henüz görmedim. Yanlarında sığırkuyruğu gibi kamcılar olup insanları onlarla döven topluluk ve biride bir takım kadınlar topluluğudur ki bunlar giyinik, çıplaktırlar. Görenleri yoldan saptıran ve kendileri de haktan sapanlardır. Başları bir tarafa sarkan deve hörgücü gibi olacaktır. Bunlar cennete giremeyecekler, kokusu şu kadar! Şu kadar! Yürüme mesafesinden alındığı halde bunlar cennetin kokusunu da bulup alamayacaklardır. (Müslim - sahih bab: li
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deryadan Damlalar...
רוחניİlim sonsuz bir deniz,bitmez bir okyanusdur. Bu ummandan ne kadar alırsak kârımızdır. Ne kadar fazla konu işlersek sususuzluğumuz o derece diner... İşte bu kitap ruhumuza su serpmek, bir inşirah serinliği hissetmek için yazılmıştır... Huzurlu ok...