Hasan-ı Basri'nin Tevbesi

175 15 2
                                    

Şeyh İmam Ebu Nasr Semerkandî'nin şöyle dediği anlatıldı:
—  Hasan-ı Basri, ilk hallerinde güzel bir genç idi. Elbiselerin en güezlini giyinir, Basra'nın hemen her yerinde gezer, eğlenirdi.
O günlerden birinde, yine yolda yürüyordu; aniden güzel bir kadın gördü. Yüzü, boyu boşu pek güzeldi.. Hemen, Hasan-ı Basrî, o kadının peşine takıldı.
Biraz gittikten sonra, kadın geriye döndü; Hasan-ı Basrî'ye bakıp şöyle dedi:
— Utanmıyor musun?. Hasan-ı Basrî sordu:
— Kimden utanmıyor muyum?. Kadın şöyle dedi:
— Gözlerdeki zararlı bakışları, kalblerdeki gizli surları bilen Yüce Allah 'tan..

Hasan-ı Basri'nin kalbine bir şey düştü; fakat dayanamadı, nefsine hakim olup iradının peşinden ayrılamadı. Kadın tekrar sordu:
— Neden peşimden geliyorsun?. Hasan-ı Basri şöyle dedi:
— Gözlerine tutuldum. Kadın şöyle dedi:
—  Öyle İse, şurada otur; istediğini sana göndereyim..

Hasan-ı Basri sandı ki: Kendisi o kadım nasıl arzuluyorsa., kadın da onu öyle arzuluyor: orada oturdu..
Aradan az zaman geçtikten sonra, bir cariye geldi, elinde de üzeri örtülü bir tepsi vardı; o tepsiyi getirip Hasan-ı Basriye sundu.
Hasan-ı Basrî, tepsiyi açınca gördü ki: O kadının iki gözü orada..
Tepsiyi getiren cariye şöyle dedi:
—  Hanım şöyle söyledi:
—   Bir başkasının fitneye düşmesine sebeb olan gözü istemiyorum. Bu durumu gördükten, cariyeden de o sözü işittikten sonra tüyleri
ürperdi. Sakalını tuttu, kendi kendine şöyle dedi:
—  Ey nefis, sana yazıklar olsun. Bu sakalınla, kadından daha aşağı oldun!.

Ettiğine pişman oldu, o anda tevbe etti. Ağlaya ağlaya yattı.
Sabah oldukta, o kadının evine, kendisinden helâllik almaya gitti. O kadının evine gidince gördü ki: Kapı kapatılmış, içeride ağlayıcılar da ağıt yapıyorlar. Durumu sorduğu zaman, kendisine şöyle dediler:
—  Bu evin sahibi kadın öldü..

Yine evine döndü; üç gün ağladı durdu.
Üçüncü günün gecesinde o kadım rüyada gördü ki: Cennette oturmuş.
Hasan-ı Basrî, o kadına şöyle dedi:
—  Bana hakkım helâl et. Kadın şöyle dedi:
— Sana hakkımı helâl ettim; çünkü, Yüce Allah  , senin sebebinle beni çokça hayra kavuşturdu.

Hasan-ı Basrî ona tekrar şöyle dedi:
—  Bana öğüt ver.. 
Kadın şöyle dedi:
—  Tek başına yalnız kaldığın zaman, Allah 'ı an. Sabaha çıktığın, akşamı ettiğin zaman, Allah 'tan bağışlanmanı dile.
Hasan-ı Basrî, o kadının sözlerini kabul etti; halk arasında, zühdü, taatı ile meşhur oldu. Allah katında bulacağı kadar yüksek derece buldu; onun velî kullarından biri oldu.

Deryadan Damlalar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin