Şimdiye kadar ki en uzun bölümlerden oldu sanırım.6000 kelimeye yakın.
Sindirerek okuyun 🖤
Yorum yapmayı da unutmayınız please
*****
Melody, masadan bir sandalye çekip oturduğunda hemen yanında ki sandalyeye Kylie oturmuştu.Aiden da sağ tarafında ki sandalyeye oturduğunda kendini ailesinin yanında ki küçük bir çocuk gibi hissediyordu. Bu düşünce onu gülümsettiğinde insanların kendisine onaylamazca bakmasına aldırmıyordu. Ceza alacak olmasına rağmen gülümsemesini lüzumsuzca buluyor olmalılardı.
Melody, İmparatoriçenin yanında oturan sarışın kıza baktı. Duvardan farksız olan surat ifadesiyle buzlar kraliçesini andırıyordu. Keskin bakışları Aiden'ın üstünde kenetlenmişti. Melody bu durumdan rahatsız olurken Kylie'yi hafifçe dürttü ve burnunun ucuyla kızı gösterdi. Kylie ise gördüğü kızla sıkıntılı bir iç çekti.
"Amelia Carper. Aurum krallığının prensesi. Oldukça gözde prenseslerden biri."dedi Kylie ufak bir detayı atlayarak.
Melody, kızın sarı saçlarına , yemyeşil gözlerine baktıkça içinin daraldığını hissetti. Güzel olması onu nedense daha da rahatsız etmişti. Herkes, masada ki yerini aldığında Kral Felix sahte bir öksürükle dikkatleri üzerine çekti.
"Kraliçe Melody'nin yaptığı eylemleri konuşmak adına bugün böyle bir toplantı yapma ihtiyacı duydum."dediğinde Melody gülümsedi.
"Benim için bütün kral ve kraliçelerin gelmesi mi? Vay canına. Sizin için o kadar önemli olduğumu bilmiyordum."dedi kıkırdayarak. Bu gece olacak şeyler onu keyiflendiriyordu. Nefret dolu bakışlar ona dolanırken kral Smith sinirle konuştu.
"Üslubunuza dikkat edin kraliçe Melody." Melody, bu adamın krallığına gitmişti. Halkına zulüm eden, tüm parayı kendi keyfi için kullanan pislik herifin tekiydi. Melody, Rose'u bu adamın ülkesinden almıştı.
"Etmezsem?"dediğinde kral Smith'in sinirden kızarmasını izledi. Hemen yanında duran oğlu prens David, babasını küçük düşmesine tahammül edememiş olacak ki kızıl kraliçeye yakıcı bir öfkeyle baktı. Babası yüzünden utanmamalıydı.
"Bir düşman daha edinmiş olursunuz." Gözleri kısık, surat ifadesi düzdü. Melody, bakışlarından zeka pırıltıları akan çocuğa bakarken bir kez daha emin oluyordu. Çağ çoktan değişmeye başlamıştı. Krallar ve kraliçeler sadece sözde yöneticiydi.
Devir değişiyordu.
Ülkeleri yönetenler artık prensler ve prenseslerdi.
"Seninle düşman olmam bana bir şey ifade etmiyor." Melody umursamazca konuştu. Kendince de haklıydı. Melody'nin amacı mutlak bir krallık kurmaktı. Bu amacına ulaşmak için zaten hepsini ezmesi gerekecekti. David, cevap vermezken delici bakışlarını ona dikmişti. Düşüncelere dalmış gibi görünüyordu.
Aiden ise umursamazca şarabını yudumluyordu. Sanki burada olan hiçbir şey umrunda değil gibiydi. Hizmetçiler herkese servis yapmaya başladığında İmparator ellerini birbirine kavuşturdu ve aç olduğunu belli eden bir sesle konuştu.
"Herkese afiyet olsun."
Yemekler yenmeye başladığında Melody iştahsızca yemeğini didikleyip tadına baktı. Rose'un yemeklerinden sonra bunlar ona saman gibi gelmişti. Memnuniyetsizce yüzünü buruşturduğunda İmparatoriçe Lilith alayla konuştu.
"Beğenmediniz sanırım kraliçe Melody."dediğinde kraliçe kısmını bastırarak söylemişti. Melody, her an kendisine laf etmek için yer arayan insanlarla başını iki yana salladı. Sinirlenmeye başlıyor, hepsini öldürmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜZİĞE BULANMIŞ BEDENLER (BİTTİ)
Fantasy"Bu diyarı değiştirelim sevgilim." Dudağına doğru fısıldayarak devam ettim. "Bu krallıkları yerle bir edelim." ***** Bir sese, bir müziğe, bir şarkıya ne kadar tapabilirsiniz? ***** Bir kızın ne kadar değişebilec...