♧7. Bölüm: "Pusuya Düşen Ayak İzleri"♧

297 207 22
                                    


Oy verip paragraf arasına bol bol yorum yapmayı unutmayın Kristallerim.

Keyifli okumalar dilerim🔥

Keyifli okumalar dilerim🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Şarkısı

Ebru Şahin~ Vedat Demir: Sürgün
300 VİOLİN ORCHESTRA: JORCE Quintero

Bu bölüm ttugcekaraa_' a ithaf edilmiştir💜

Bir denizin üzerinde, dalgaların sallandırdığı bir gemide hiç bilmediğim bir yere gidiyordum. Gemi su alıyor ama ben ne denize atlamayı cesaret ediyor, ne de ıslanmaktan kaçınıyordum. Her yerim ıslanmış, saçlarım rüzğârın etkisiyle uçuşuyor, denizin o tuzlu kokusunu içime çekiyorum. Batıyorum ama kılımı bile kıpırdatamıyorum. Üşüyorum ama kollarımı bedenime saramıyor öylece denize bakıyorum.

Ben yok oluyorum lakin kılım bile kıpırdamıyor.

Öyle bir vazgeçmişlik ki bu derbeder olamama rağmen ben güneşin batışını buruk bir tebessümle izliyorum. Kaçışımın olmadığı bir bilinmezlikte oran oraya savruluyorum. Başımı arabanın camına yaslamış, ellerimden alınan hayatımı izliyorum.

Bu hayat benim ama başrol ben değilim.

Korktuğumdan daha ağırını Ekrem'in ağzından işittikten sonra sokağın başında park edilen arabasına beni götürdüğünde sesimi çıkarmamış, usulca siyah arabaya binmiştim. Soru soracak mecalim kalmamış, tahtını korumam için beni piyon kendisini şah ilan etmişti. Bilmediği ve bilemeyecek olduğuna emin olduğum koca bir gerçek vardı:

Şahın zaferi küçümsediği piyon sayesindedir.

Piyonlar her zaman ilk engelleri kaldıran oyunculardır.

Düşünceler beni içine çektiği bir vakitten sonra arabanın aniden durmasıyla başımı yasladığım camdan ayırarak geldiğimiz yere bakmaya çalıştım ama hava epey karardığı için hiçbir şey görünmüyordu. Ben arka koltukta oturuyordum, Ekrem Bey ise şoförün hemen yanında oturmuş, yol boyunca bakışlarını dikiz aynasından ara sıra üzerime sabitlemişti. Sorun çıkartmadan arabaya binmem ve sessizliğim onu tedirgin etmişti, biliyorum. İlk şoför arabadan inip Ekrem'in kapısına açmış tam benim kapıma açıyorken tepkisizce kendim aşağıya inmiştim.

Her an kaçmamdan korkuyor olacak ki direkt yanıma gelerek bakışlarını üzerime sabitlemişti ama benim kaçmaya halim yoktu. Bana yardım eli uzatan, samimi olan birinin hayatını mahvedecek olmam beni derinden sarmıştı. İyiliğin bedeli bu olmamalıydı...Bu sebepten dolayı ağzımı bıçak açmamış sükûta boyun eğmişti.

Günlerce aç kalmış kirli kıyafetlerimle durmuştum. Artık güzel bir banyo yapmak, karnımı doyurmak ve uyumak istiyordum. Dinleyecek, neden bunu istediğini, Arin'le ne derdi olduğunu öğrenecektim. Gözlerimi ondan çekerek karşımdaki villaya takıldığında bir an eve saf saf baktım. Sahiden bu adam varlıklıydı ama bu benim umurumda değildi. Para düşkünü bir kız değildim, hiçbir zamanda olmamıştım. Beni eve doğru yönlendirdiğinde halsiz adımlarla evin bahçesine doğru adımladım. Demir kapıyı açıp bahçeye girdiğimizde iki ayrı tarafa yapılmış çiçekler vardı ama hangi çiçeğe ait olduğunu karanlıktan dolayı seçememiştim. Bahçe oldukça büyük duruyordu ve kenarında kocaman bir havuz vardı.

ATEŞİN KÖLESİ |VERŞ | #ilmelistan#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin