"Anne!?"Annem gözünü bir bende bir Deniz'de odakladıktan sonra küçük bir kahkaha patlatıp kapıyı kapatırken mırıldandı.
"Yerde yatmayın çocuğunuz olmaz, hadi her şey hazır aşağıda bekliyorum sizi."
Annem merdivenleri inerken hâlâ kulağıma gelen kahkahalarıyla gözlerimi kapatıp kafamı çevirdim. Gözlerimi açtığımda hâlâ Deniz ile dip dibe olmamıza karşın aldığım nefesi içimde tutarken kahvelerini mavilerimden çekmesini bekledim. Beklediğim gibi gözlerini kaçırdığında bende bakışımı başka tarafa çevirip kurduğu cümleyle tekrar ona döndüm. "Üstümden kalkar mısın?" Hâlâ bana bakmıyorken bıyık altından gülümsedim. "Kalkamam." Gözleri dediğim şeyle beni bulduğunda gülümseyişimi saklamıştım. "Nedenmiş o?" Ciddi bir şekilde sorusunu bana yönelttiğinde önce onu sonra bulunduğumuz durumu süzerek gözlerimi tekrar ona kenetledim. Ellerimi göğsüne yerleştirip elimden geldiğince onu iterken bunun pekte işe yaramadığını fark edip bulunduğumuz durumu anlamasını sağlamıştım. "Çünkü üstte olan sensin?!" Dediğim şeyle durumumuzu fark etmiş olacak ki vakit kaybetmeden üstümden kalkıp omuzlarını silkeleyerek merdivenlere yönelmişti. Bende peşinden hızlıca merdivenleri inerken son basamakta önüne geçip salona ilerlemiştim. Annem izleyeceğimiz film de dahil olmak üzere her şeyi ayarlamışken önce Deniz'in oturmasını bekleyip ardından yanında yerimi almıştım. İlk defa arkadaş, hemde yaşıtım bir arkadaş, edinmiştim ve bir saniye dahi olsa yanından ayrılmak şu an düşünmek isteyeceğim en son şeydi. Filme odaklanmışken telefonuma gelen mesaj sesiyle dikkatimi oraya çevirmiştim. Kimden olduğu çok belliydi "annem" zaten başka mesajlaştığım kimse de yoktu.
Valide Hanım:Tanıştırsana bizi
Buse: Anne dur daha ben tam
olarak tanışmadımValide Hanım: Sen sonra da
tanışırsın önce bizi tanıştır.Anneme kızamıyordum da, ilk defa eve bir arkadaşımı getiriyordum ve haliyle kadın heyecanlanmıştı. Gözlerim anneme kaydığında bana kaş göz yaprak Deniz'i gösteriyor ve bıyık altından gülüyordu. Gözlerimi onun yaptığının aksine kocaman açtığımda bunun hayır anlamına geldiğini anlamış olmalı ki başını tekrar telefonuna gömmüştü. Kafamı filme çevireceğim sırada telefona gelen bildirimle bıkkınca anneme bakınmıştım.
Valide Hanım: Hadi ama Busee
Valide Hanım: Naz yapmaa
"Naz yapma mı?" Şu an naz yapan kesinlikle kendisiydi, kısık bir şekilde "hadi" dediğinde bıkkınca gardımı indirerek telefona başımı gömdüm.
Buse: Tamam ama kıza
garip garip sorular sorma tamam mı?Telefonu bırakıp başını onaylarcasına salladığında heyecan dolu gözlerinden benim koyduğum kurala uymayacağı gayet belli oluyordu ama bu kadar heveslenmişken onu kırmak istemiyordum. "Deniz" Sonunda yalandan bir öksürüş sergilediğimde Deniz'in bana dönmesini sağlamış ve annemi işaret ettiğimde bu seferde kahverengilerin ona odaklandığını görmüştüm. "Bu annem-" annem ben daha cümlemi bitirmeden yayıldığı koltuktan kalkıp Deniz'le aramıza girmişken ağzımı tekrar açmama izin vermeden konuşmaya koyulmuştu. "Hoş geldin kızım, tanıştığıma çok memnun oldum seninle. Buse'nin eve ilk defa arkadaşı getirişi olduğu için biraz garipsedim başta kusura bakma. Genelde içine kapanık birisidir; arkadaş edinmeyi, insanlarla iletişim kurmayı pek beceremez ama bugün seninle gelince şaşırdım valla. Yoksa sende mi arkadaş edinmekten, insanlarla konuşmaktan korkuyorsun?" Annem artardına cümlelerini sıralarken onun yerine ben soluklanmıştım. Durması için koluna dokunduğumda anca durabilmişti yoksa küçükken beşiğimi kemirmeme varana kadar tüm öz geçmişimi ortaya sereceğinden hiç şüphem yoktu. "Anne sakin ol, kızı korkuttun." Annem konuşmamla bana dönüp cümlemi bitirince endişeli gözlerle tekrar Deniz'e döndüğünde yine atılmıştı. "Ayy kızım korkutmak istememiştim, heyecandan öyle oldu gerçekten." Annemin dediklerine gözlerimi devirirken bakışlarımı annemin aramıza oturmasından dolaylı zar zor gördüğüm kıza çevirdim. Annemin dediklerine karşın tepkisini kestiremiyorken yüzünün büründüğü şekil beni çok şaşırtmıştı. Sürekli somurtan ve uyuşturucu bağımlısı gibi (ayn knk asla ön yargili değilsn inandik) gezinen kız şu an annemin karşısında dut yemiş bülbüle dönmüştü. Dışardan birisi, okuldaki hâlini görmemiş olan birisi, onu görse ne kadar iyi aile kızı diyip tüm mal varlığını emanet edebilirdi. Annemle olan konuşmalarından sonra Deniz'in ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu aklımdan çıkarmamak adına beynimin bir köşesine not etmiştim. Annemin dediği her şeye nezaketen olduğu anlaşılır bir biçimde gülen kızı iyice incelemeye başladım. Okul çıkışından bu yana beraberdik lakin yaşanan onca şeyden sonra incelemeye fırsatım olmamıştı. Ten rengi benimkisine nazaran birkaç tık daha koyuydu ve kesinlikle buğday renginin en güzel tonuna sahipti. Gözleri de kahverenginin orta tonlarındayken kirliklerinden yavaş yavaş aşağı inmiştim. Gözlerim dudaklarına odaklandığında utanarak bakışlarımı çevirmiş fakat sonrasında tekrar odaklanmıştım onlara. Dudağının altındaki minik gamze adeta öp beni dercesine çığırıyorken annemin kolumu çimdiklemesiyle kendime geldim. "Sana diyoruz duymuyor musun kızım?" "Dalmışım anne, ne diyordunuz?" Annem ah ah diye dizini döverken Deniz'le göz göze gelmiş ve gülüşmüştük. "Bir gün hep beraber pikniğe gidelim diyoruz, sen nereye gitmek istersin?"
"Piknik mi?"
Bunlar ne ara pikniğe gidecek kadar yakın olmuşlardı ki? İşte o an anlamıştım annemin insanlar üzerindeki etkisini. Kaşlarım istemsizce havaya kalkarken gözlerimi tekrar Deniz'e çevirmiştim. "Piknik demek... bana fark etmez nereye gitmek isterseniz." Annem onaylar derecede başını salladıktan sonra bende onları kendi hallerine bırakıp televizyonda hâlâ devam eden filme odaklanmıştım.
***
Annem bir süre daha Deniz'i kenara sıkıştırıp özel hayatıyla ilgili sorular sorduktan sonra başı ağrıdığı için -o kadar konuşmaya benim de başım ağrırdı tabii- odasına geçmişti. Deniz'le baş başa kaldığımızda istemsizce gerilmiş tam o anda filmin bitmesiyle ondan bir hamle beklemeye başlamıştım. Beklediğim gibi bana döndüğünde gülümseyerek karşılık vermiştim. Ayaklandığında onunla beraber bende ayaklanıp yaptığı hareketleri taklit edermişçesine diyeceği şeyi beklemeye koyuldum. "Ben artık gideyim, geç oldu."
"Gitmek mi?"
Gitme benimle burada kal demek istesem de sosyofobik tarafım buna izin vermemiş kafamı sallamakla yetinebilmiştim. Yüzünün düştüğünü fark ettiğinde birkaç adım yaklaşarak aramızdaki mesafeyi azaltmış elini çeneme koyup kafamı kaldırmamı sağlamıştı. "Yarın okulda görüşürüz tamam mı?" Dediği şeyle yüzümde gülümseme oluşurken başımı onaylarcasına sallamıştım. Elini cebine attıktan sonra çıkarttığı telefonuna bakarken parmaklarını yavaşça tuşlarda gezdirip rehberini açmıştı. "Numaranı vermek ister misin?"
"Bu da soru mu tabii ki vermek isterim şapşal kızz!"
Direkt olarak numaramı söylemeye koyulduğumda kaydettiğini söyleyip gülümsemişti. Gideceğini hatırladığım sırada yüzümün düşmesine engel olamayarak ona bakmaya devam etmiştim. "Bekle sen burda çantanı getireyim." Onaylarcasına bir şeyler mırıldandığında koşar adım odama çıkıp çantasını elime aldığım gibi yine aynı hızda aşağı inmiştim. Annem merdivenlerden inerken koşmamamla alakalı nasihatler yağdırırken bende Deniz'e kapıya kadar eşlik etmiştim. Kapının açılma sesi evin içinde yankılanırken merdiven boşluğundan aşağı o yüce ses duyulmuştu. "Kızım, Buseyle aranı soğutma sakın. Yarın yine bekliyorum!" Annemin dediğine karşın elimi alnıma vurup gülüşmüşken çantasını Deniz'e uzatıp grri çekilmiştim. "Görüşürüz Deniz" "Görüşelim Buse" dediği şeyle vücudumdaki tüm kanlar yanaklarıma toplanmışçasına kızardığımı fark etmiş olacak ki yalandan bir öksürükle konuyu dağıtmıştı. "Yarın okulda görüşürüz." Gülümseyerek onu onayladığımda kapının önünden ayrılmış geniş cadde boyunca yürümeye başlamıştı. Gözden kayboluncaya kadar onu izledikten sonra kapıyı kapatıp içeri geçmiştim. Evet, asıl eğlence şimdi başlıyordu çünkü annem birazdan aşağı inecek ve yemek yaptığı süre boyunca bana tonlarca soru soracaktı. Neyse ki bende bunu bildiğimden odama geçip ölü balık numarası yapmakla yetinecektim.
***
Ölü balık numaramın sonunda gerçekten uyuyakaldığımda beni uykumdan alıkoyan artarda gelen bildirimler olmuştu. Gözlerimi aralayıp telefonu elime aldığımda bu sefer mesajların annemden olmadığını anlayarak aniden doğrulmuştum.
0539***: Buse
0539***: Kaydet numaramı
İşine çokça yarayacağına eminim ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If I Really Love u | gxg |
JugendliteraturDemek ki seninle muhattap olmak, o iğrenç sesini duymak, aptal şakalarına maruz kalmak istemiyorum? Uzak dursana benden? Madem senden kaçtığımı anladın siktir olup gitsene! Hayır Gece, gitme Burası soğuk..