2- Hırsız mısın sen?!

3.6K 200 9
                                    


"Asıl şimdi sıçtın."

Birazdan neler duyacağımın edişesiyle arkamı döndüğümde karşımdaki kız gözlerini üzerimde gezdirmiş ve tekrar gözlerime sabitlemişti. "Arkandan seslendim neden bakmıyorsun?" Aniden yönelttiği soruyla ağzımda bir şeyler geveleyip tatmin olmadığını hissettiğimde minik yalanlar düşünmeye başlamıştım. Hem birkaç beyaz yalandan zarar gelmezdi değil mi? "Şey ya... Görmemişim ben seni." Yalan söylediğimi yüz kilometre öteden dahi belli eden halime içimden küfürler savurup karşımdaki kıza hafifçe gülümsemekle yetindim. "Görmemiş misin?"

"Evet işte bende öyle dedim neden zorluyorsun ki şimdi"

"E-evet ya görmemişim kusura bakma." Cümleyi 3. Kez tekrarımızdan sonra dediğim şey anca dank etmişti.

"GÖRMEMİŞİM NE DEMEK SALAK KIZ, AL İŞTE BATIRDIN HER ŞEYİ!"

"GÖRMEMİŞİM NE DEMEK SALAK KIZ, AL İŞTE BATIRDIN HER ŞEYİ!" Karşımdaki kız anlamlandıramamış bir ifadeyle yüzüme bakmaya devam ederken kırdığım ikinci potu da fark edip bu sefer doğruyla yalanı karıştırarak yaptığım şeyin üzerini örtmeye çalışmıştım. "Şey ya kusura bakma, benim bisikletim vardı da çalınmasın diye aceleyle çıkmak zorunda kaldım."  Elimi yan taraftaki boşluğa uzatarak cümlemi pekiştirmek istemiştim. "Bisikletin?" Salak mıydı bu kız, neden her dediğimi sürekli tekrarlıyordu. Kafamı sallarken başımı elimle işaret ettiğim yere çevirince gördüğüm boşluk kafamda bazı şeylerin dank etmesine neden olmuştu. "Bisikletim yok benim!" Endişeli gözlerimi ona çevirdiğimde o da boşluğa bakan gözlerini bana çevirmişti. "Bende onu diyorum ya, bisikletin yok senin." (Senin kocanın evi yok, beni çıldırtmak mı istiyorsun?!) Ellerimi karşımdaki kızın bileklerine yerleştirirken sıkıca kavramış, heyecan ve korkunun verdiği hisle kolarını sıkmaya başlamıştım. "Çaldılar bisikletimi, yardım et bana." Karşımdaki kız dediklerimin doğruluğunu sorgulayan gözlerle bana baktığında dediklerimi doğrulamak adına tekrar söze atıldım. "Ödünç almıştım birisinden, bulmam lazım lütfen yardım et." Başını onaylar bir şekilde sallayıp etrafa bakındı. "Bizim çocuklar yapmıştır akşam olmadan buluruz meraklanma." Dediği şeyle içim azda olsa rahatlarken aklımda yankılanan cümle ellerimi ondan çekmeme sebep olmuştu. "Hırsız mısın sen?!" Aniden söylediğim şeyle eli dudaklarıma kapanırken beni köşeye çekti. "Saçma sapan konuşma kızım, ne hırsızı?" E kendisi demişti şimdi neden bana kızıyordu ki? "Ama sen dedin bizim çocuklar almıştır diye. Demedin mi? Dedin." "Tamam öyle dedim de.. of neyse sana laf anlatacak değilim geç olmadan bulalım şu bisikletini. Tabii gerçekten öyle bir şey varsa" elimi tutup geniş cadde boyunca yürümeye başladığında sonlara doğru neler fısıldadığını merak etmiş ve sorma gereksinimi duymuştum. "Ne dedin duyamadım?" "Hiç, buluruz üzülme sen diyorum."
"Ben üzülmem de çaldığım çocuk üzülür." Kurduğum cümleyle bir çift kahverengi gözün bana odaklandığını fark edince cümlemi düzeltmiştim. "Ö-ödünç aldığım yani." "Bana hırsız diyene bak sen." Alaylı bir şekilde güldüğünde utanıp başımı yere eğmiş ve yol boyunca ağzımı açmama kararı almıştım. Başımı eğdiğimde ellerimizin hâlâ birbirine kenetli olduğunu fark edip bu seferde bakışlarımı onlardan da çekmiş yanaklarıma toplanan allıklar belli olmasın diye etrafı izlemeye koyulmuştum. Bakışlarını tekrar üzerimde hissettiğimde isteksiz de olsam kibar olmak adına bende ona dönmüştüm. "Nasıldı?" "Güzeldi aslında, ben daha kötü şeyler yaşarım diye bekliyordum." Yanımdaki kız tekrar kıkırdamaya başladığında ne olduğunu anlamak adına kaşlarımı çatmıştım.

"Komik olan ne şimdi amk, sordun anlattık işte."

"Bisikletin diyorum, görünüşü nasıldı?"
Rezil olmamak adına (daha ne kadar olmayacaksa gerçi mk) hiç bozuntuya vermeden konuşmama devam etmiştim. "He sen onu diyorsun." "He ben onu diyorum." Cümlelerimi tekrar etmesi hiç hoş değildi, ailesi terbiye vermemiş miydi bu kıza hiç? "Güzeldi ya nasıl olsun." Gözlerini benden çekmediğinde devam etmem gerektiğini anladım. "Gövdesi beyazdı, kocamaan sepeti vardı önünde birde arkasında 2. kişinin de binmesi için yer vardı. Hata rengaarenk kornası vardı biliyor musun." Gözümün önünde beliren görüntüyle gülümseyerek başımı yanımdaki kıza çevirdim. Anlattığım şeyler onun da hoşuna gitmiş olacak ki kocaman gülümsemesiyle pür dikkat dinliyordu beni.

"GÜLÜMSEYEREK DİNLİYORDU LAN BENİ"

Gözlerimiz birleştiği anda ikimizin de gülücükleri solmuşken ortam bir süre sessizliğe bürünmüştü ve sessizliği bozan yine o olmuştu. "Ben Deniz bu arada." "Ha? Hee bende Buse memnun oldum." Elimi memnun olduğumu belli etmek adına ona uzatacakken ikimizde ellerimizin hâlâ kenetli olduğunu fark edip aniden kendimize çekmiştik. Elimi tekrar uzattığımda  ise sadece memnun olduğunu belirtmekle yetinmişti. Yol boyunca ortamı etkisi altına alan ölüm sessizliği benim bisikleti görmemle son bulmuştu. Etrafa bakındığımda evimin önüne geldiğimizi fark edip adımlarımı yavaşlattım. Bisiklet aldığım yerde duruyordu, büyük ihtimalle çocuk, okuldan gelince orda olmadığını görüp aramaya koyulmuş ve okulun önünden almıştı. Tek fark artık sitenin direğine kilitli olmasıydı. Sevinçle bisikleti buldum diye bağırmamla Deniz bana dönmüş ve nerede diye sormuştu. Parmağımla işaret ettiğimde adınlarını hızlandırmıştı. Ah doğru ya, o bisikleti ordan aldığımı bilmiyordu. Yavaşlaması için kolundan tutup kendime çektim. Adımları durduğunda bana dönüp ne oluyor? Dermişçesine bakmaya başladı. "Şey, söyleyeceğim ama garip karşılamak yok?" Anlaşmamı beğenmemiş gibi ellerini göğüs hizasında birleştirdi. "Söz veremem."

"NE DEMEK SÖZ VEREMEM MK, SENSİN SÖZ VEREMEM."

Annem ve babamda daima işe yarayan 3 numaraları kedi bakışlarımı üzerine gönderdiğimde kazananın kim olduğunu belli edermişçesine birleştirdiği kollarını ayırdı.

"Pekala, dökül bakalım."

If I Really Love u  | gxg |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin