"Evet, bugün seninle kalacağım."Kafamdan yüzüme ordan da yere düşen tişörte bakarken duyduğum şeyle kalbimin teklediğini hissetmiştim. "Ama annem-" "Annenle ne konuştuğumuzu merak ediyordun ya, bunun için izin aldım işte." Yerdeki tişörtü yerden alıp yatağın üzerine bıraktığımda Deniz dibime girmiş ve ellerimizi kenetlemişti.
"N'oluyor şu an amk?"
"Şunu sürekli söylemeyi kes."İç sesim dahi kendisiyle çelişirken ben sadece "ha" diyebilmekle yetinmiştim. "Sevinmedin mi?" "Sevindim ama nerden çıktı bir anda?" Kenetlediği ellerimizi ayırırken bir elini yanağıma götürüp avuç içini yanağıma yaslamıştı. Cidden şu an n'oluyordu amk. İyice yakınlaştığımızda nefesimi tutmuş ve kendimi geri çekmiştim. "Kendimi affettirmem lazım, değil mi?" Her kelimesinin ardından bana biraz daha yaklaşırken başımı sol tarafa çevirmiş ve bakışlarımı ondan çekmiştim. Buna rağmen daha da yaklaştığında ellerimi göğsüne yerleştirerek hafifçe ittirmiştim. "A-affettim ben seni." Gülümseyerek geri çekildiğinde tuttuğum nefesimi dışarıya vererek yatağa oturmuştum. "Aşağı iniyorum, üstünü değiştirip gel yanıma." Cevabımı beklemeden odadan çıktığında üzerimdekileri çıkarmış yatağın üzerindeki tişörtü üzerime geçirmiştim. Tişört uzun olmasına rağmen bacaklarım açıkta kaldığında Deniz'in dolanının başına geçmiş ve açıp açmamak arasında gidip gelirken böyle aşağı inmektense açmayı yeğlemiştim. Dolabı fazla karıştırmadan elime gelen ilk altı alıp giyinmiştim. Dolabı kapatıp odayı incelemeye koyulmuşken Deniz'in aniden gelme ihtimaline karşın inceleme işini kısa kesip aşağı inmiştim. Oturma odasına geçtiğimde Deniz önce beni baştan aşağıya süzmüş gözleri altıma takılınca kaşlarını çatmıştı. "Nerden aldın onu?" Sorduğu soruyla saniyeliğine altımdaki gecelik altına bakıp tekrar ona dönmüştüm. "Dolabında-" "Çıkart" daha cümlemi bitirmeden sert bir tepki verdiğinde neden böyle davrandığını anlamlandıramamıştım. "Neden?" "En sevdiğim geceliğim o benim."
"Çocuk musun sen?"
"Pekala, başka bir şey giyeyim o zaman." "Hayır." Hayır mı? Dalga mı geçiyordu bu kız benimle. "Neden, bir anda hepsi en sevdiğin mi odular?" "Evet, tam olarak öyle oldurlar." Tam arkamı dönüp merdivenleri çıkacağım zaman tekrar seslenmişti. "Burda" Dediği şeyle gözlerim olabildiğince açılırken ona döndüm. Yüzümün komple kızardığını fark ettiğimden konuğu değiştirmek için bir şeyle düşünmeye başladım. "Sen kendini affettirmeyecek miydin?" Bana dönük olan bakışlarını oturduğu koltuğa yaslanarak televizyona çevirmişti. "Affetememiş miydin?" Her bir kelimesindeki egoyu damarlarımdaki kanım dahi hissetmiş olacak ki çekilmişti. "Affımı geri alıyorum." Dediğim şeyle gülümsediğini görmüştüm fakat belli etmek istemiyormuş gibi eline kumandayı alarak kanalları değiştirmeye başlamıştı. "Pekala bugünlük affetmesen de olur." Tam karşılık vereceğim sırada yüzünden düşürmediği gülümsemesiyle bana dönmüştü. "Sonuç olarak önümde kendimi affettirmek için uzunca bir zaman var değil mi?" Düelloya hazır bakışlarına karşın bende kısık gözlerimi ona dikmiş ve meydan okumuşçasına yanına gitmeye koyulmuştum. Yanında yerini aldığım sırada kollarımı birbirine kenetleyerek çenemi havaya kaldırdım. "Seni affetmediğim için istediğim şeyi giyebilirim." "Öyle miymiş?" Cümlesini bitirmeden bana yaklaşan Deniz'e karşı gözlerimi ondan çekerek soluma doğru kaymıştım. Bakışları o kadar değişmişti ki "öyleymiş" dahi diyemeyecek gibi hissediyordum. Daha fazla dayanamayacağımı bildiğimden düelloyu kaybetmemin üzerine yüzümü düşürerek ayağa kalktım. "İyi, bende eteğimi giyerim." Tam gideceğim sırada bileğimi tutmuş ve beni koltuğa tekrar oturtmuştu. "Ahahaha şaka yapıyorum gel buraya." Kolunu omzumdan geçirirken kumandaya uzanıp film araştırmaya başlamıştı. İstediğini bulmuş olacak ki dudakları kıvrılırken bende şu an neden burada olduğumu kendi kendime sordulamakla yetiniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If I Really Love u | gxg |
Подростковая литератураDemek ki seninle muhattap olmak, o iğrenç sesini duymak, aptal şakalarına maruz kalmak istemiyorum? Uzak dursana benden? Madem senden kaçtığımı anladın siktir olup gitsene! Hayır Gece, gitme Burası soğuk..