Black's Sister

13 | The Secret

Instagramı biraz daha aktif kullanmaya başladım. Yeni bölümlerden spoiler ya da reels videoları için oraya bakabilirsiniz dldkdkdk
Şimdilik Melinda&Sirius hakkında bir reels videosu var. Oraya da bekleniyorsunuz.
💜
Ayrıca Robert ve Cassiopeia için de bir video yükledim. Fakat videolar instagrama atınca net gözükmüyorlar, kaliteleri bozuluyor. Bu yüzden net izlemek isteyenler tiktok hesabına da bakabilirler.

Instagram: seramabelle
Tiktok: seramabelle

•••

   Sirius'a koridorda o cevabı vereli iki hafta olmuştu ve onunla neredeyse bir daha hiç karşı karşıya gelmemiştik. Geldiysek bile fark etmiyordum. Onu ve arkadaşlarını yoksayıyor, görevlerime odaklanıyordum. Öğrencilerle konuşarak bilgilendirmek, korkutmak, tehdit etmek... Ne demek isterseniz onu yapıyorduk. İşareti almasalar da tarafımıza katılmışlardı. Zaten isteseler bile işareti öyle kolayca alamazlardı.

    "Emin misin?" Karanlık bir kölede sessizce konuşan ikiliyle kaşlarımı çatarak onlara yaklaştım. Beni gören Robert hemen duruşunu düzeltse de, Barty'e attığı uyarıcı bakışı yakalamıştım. Benden bir şey saklanıyordu. "Neyden emin mi?" Barty derin bir nefes alıp Robert'a baksa da benden daha çok korktuğu bir gerçekti. Gözlerimi onun üzerine dikip sessizliğimi korurken dudaklarını yalayıp gözlerini bana çevirdi. "Bazı öğrenciler toplanıyorlar. Bizim taraftan değiller." Kaşlarım çatılırken daha sormadan kim olduklarını tahmin edebiliyordum. Robert bu sebeple Barty'i susturmaya çalışmış olmalıydı.

    "Bizim tarafın faaliyetleri artınca sanırım harekete geçmeye karar verdiler." Duruşumu bozmadan tek kaşımı havaya kaldırdım. "Kimmiş bu öğrenciler?" Gözlerinde alaycı bir ifade oluşsa da mimiklerini kontrol edebilmeyi başarmıştı. Bana saygısızlık ederse başına ne geleceğini biliyordu fakat düşeceğim durumun da farkındaydı. "Kardeşiniz ve arkadaşları. Birkaç öğrenci daha."

    "Binaya git Crouch. Bununla biz ilgileniriz. Başka biriyle daha bunu konuştuğu öğrenirsem başına neler gelebileceğini istersen daha sonra detaylı olarak anlatırım." Robert'ın sahte bir nezaketle söylediği sözlerden sonra, hızla yanımızdan uzaklaşan Barty ile dik duran omuzlarım çökmüştü. Yavaşça elimi tutan Robert ile onun mavi gözlerine baktım. Bana destek olmaya çalışıyordu ama durumumun farkındaydı. Bu artık kendi öz kardeşimle düşman olduğumuzun kanıtıydı.

    "Barty'i bana bırak. Fazla hırslı olsa da yerini bilir. Ayrıca... O, bu haberi senin vermeni bekleyecektir." Lord... Bunu başkasından öğrenirse şüpheleri tamamen üstüme toplanırdı. Kendi kardeşimi ona ispiyonlamak zorunda mı kalacaktım? "Daha detaylı bilgi toplamadan söylemek istemiyorum. Eğer şimdi söylersem bu işe başkalarını da sokar. Bunu ben yapmalıyım." Robert kararsızca bir süre yüzümü incelese de sonunda başını sallayarak beni onayladı ve tek kolunu omzuma sararak bana hafifçe sarıldı. "Başka çaren yok Cassy. Sen söylemesen de Lord bunu öğrenecek. Kendini suçlama ve görevini yerine getir."

    "Avery kütüphanede seni bekliyor Mulciber." Oberon'un sesiyle istemsizce Robert'tan uzaklaştım. Rıbert ise benim aksime tuttuğu elimi bırakmadan gevşek sırıtışıyla Oberon'a dönmüştü. İkisinin arasındaki bu garip ilişki bazen başıma ağrılar sokuyordu. "Acil olsaydı senin yerine o beni aramaya çıkardı Lovegood, değil mi?" Nefesimi üflerken gözlerimi devirdim. "Laf sokmanız uzun sürecek mi?" Oberon sert bakışlarını Robert'ın üzerinden çekmese de, Robert o sinir bozucu gülüşüyle saçlarımı öpüp yanımızdan uzaklaşmıştı. Onunla ilişkimiz ne kadar eskisi gibi olmasa da sonuçta o hala aynı Robert Mulciber'dı. İnsanların sinirlerini bozma konusunda ustaydı.