Cassiopeia Lyra Black
•••
5.Sınıf
"Cassy." Aniden karşıma çıkan James korkmama sebep olurken bu sefer ondan kaçamayacağım kesindi. "Potter. Ne yapıyorsun böyle sessiz sessiz?" Yüzündeki gülümseme bozulmasa da gözleri dikkatlice beni inceliyordu. "Bir haftadır yaptığın gibi benden kaçmamanı sağlıyorum. Korkuttuğum için üzgünüm." Alayla gülerek yanından geçmeye çalıştım ama önüme geçerek buna izin vermedi. "Saçmalıyorsun. Senden neden kaçayım ki? Çekil önümden." Omuz silktiğinde gözlerimi nereye odaklamam gerektiğine karar vermeye çalışıyordum çünkü gözlerine baktığımda duygularıma yenik düşebilirdim.
"Bilmiyorum ve ben de bunu merak ediyorum. Neden aniden benden kaçıp... Lovegood ile vakit geçirmeye başladın?" Yüzündeki gülümseme artık yerinde değildi. Gözlerim istemsizce gözlerini bulduğunda aslında kızgın olduğunu ancak fark etmiştim. "Logan benim arkadaşım? Onunla vakit geçirmem normal değil mi?" Kaşları sonunda çatılırken sinirini anlamasam da bu gülmek istememe sebep oluyordu. "Logan? Birbirinize ikinci isimlerinizle hitap etmekte ısrarcısınız sanırım. Herneyse. O senin arkadaşınsa ben de senin arkadaşınım ve neden benden kaçtığını bilmek istiyorum."
Bilmek istiyordu demek? Peki! Bu sefer benim de sinirim yükselse de belli etmeden gülümsedim. "Evans için. Bizi birlikte görüp kıskanmasın diye ve onla daha fazla vakit geçirebil diye. Sonunda yakınlaşmaya başlamıştınız değil mi? Bununla meşgul olursun diye düşünmüştüm." Ne yapıyorduk şu an? Bu konuşmanın devam etmesini istemiyordum. Tekrar yanından geçmeye çalıştığımda kolumdan tutup önünde dikildiğimiz sınıfın içine girmemizi sağladı. Ben şaşkınlıkla ona bakarken o gülümsüyordu. "Şimdi kimse görüp yanlış anlamaz. Oldu mu?"
Ne? Ne demekti bu şimdi? Benimle gizlice mi görüşecekti yani? Sinirim artarken dişlerimi sıktım. Eğer duygularımı bilen ve karşılık veren biri olsaydı dediği laf bambaşka yerlere giderdi. Ben 'gizlice görüştüğü kadınına' dönerdim. Bu kalbimi yaralarken sert bakışlarımı gözlerine diktim. "Seninle gizlice görüşmek falan istemiyorum Potter. Bunun için bir sebebim yok. Evans'ın yanlış anlamasından korkuyorsan karşıma çıkmayı bırak ve sen de uzak dur. Bu kadar basit." Kapıyı açmak için hamle yaptığımda tekrar beni durdurdu ve işte bu artık son damlaydı. Sertçe kolunu tutup büktüğümde acıyla bağırıp bana baktı. "Bir daha bana dokunma." Çocuk gibi çırpınırken kızaran yüzüyle "Cassy!" diye bağırıyordu. Bu haline gülümseyerek kolunu bıraktım ve o kolunu ovarken sınıftan dışarı çıktım.
"Hey." Oberon'un sesi durmama sebep olurken gözlerim istemsizce sınıf kapısına kaymıştı. Şu an James ile karşılaşması iyi bir fikir gibi gelmiyordu. "Bahçeye çıkalım mı?" Ani sorum kaşlarını kaldırmasına sebep olsa da gülümseyerek beni onayladı. Koluna girip neredeyse sürükleyerek onu bahçeye çıkarırken arada dönüp arkamıza bakmayı da ihmal etmiyordum. "Kimden kaçıyoruz?" Ani sorusu duraklamama sebep olurken o gülümsemesini bozmamıştı bile. "Birinden kaçtığın çok belli Cassy." Gülümseyerek onu kenara çektim ve duvara yaslandım. "Önemli bir şey değil. McGonagall ödevi size de verdi mi?"
Oberon'un gözleri arkamdaki bir yere odaklanırken gülüşü yavaşça soldu. Omzumun üzerinden baktığımda James'i ve yanına yaklaşan Sirius'u görebilmiştim. Ama onların bizi görmediği belli oluyordu. Tekrar Oberon'a döndüğümde gülümsese de eskisi gibi değildi. "Gidelim mi?" Kolunu tutup onu durduğumda rol yapmayı kesmiş kırgın gözlerini gözlerime dikmişti. "Zannettiğin gibi değil. Sinirlerimi bozdu ve ben de... Kolunu büktüm. Peşimden gelmesin diye o yüzden kaçıyordum." Uzun bir süre daha sessizce gözlerime bakmaya devam ettikten sonra bir adım daha atarak iyice bana yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black's Sister
Fanfiction• Ailesi için yapamayacağı şey olmayan bir cadı, sizce bir şeyleri değiştirebilir mi? • Cassiopeia Lyra Black Kitaplarda bahsedilmeyen 3.kardeş İki kardeşin, Sirius ve Regulus'un, arasındaki köprü ve belki de tek kalkan. Onu seveceğin...