Bölüm 4

580 46 12
                                        

Taeyong salondaki cam sehpanın en ucunda otururken yanında Johnny, Johnny'nin yanında Jaehyun oturuyordu. Üçlü birbirlerine rahatça değebiliyorlarken Jeno karşılarındaydı. Jaehyun ceketini çıkartmış, gömleğinin iki düğmesini açmış ve kollarını katlamıştı. Arada Taeyong'a, arada Johnny'e ve dram dizisi oynayan televizyona göz atıyordu. 

''Jaehyun hyung sürekli numaralarla uğraşmak zor olmuyor mu? O kadar iyi misin matematikte?'' Jeno ağzındaki lokmayı çiğnerken sorduğunda Jaehyun elindeki sosisliye ketçap sıkıyordu.

''Hesap makinesi kullanıyoruz.''

''Peki kontrol ediyor musun sonra? Yani tüm şirket senin ellerine bakıyor...'' Jaehyun kafasını kaldırıp Jeno'ya baktı.

''Ben kontrol ediyorum, tüm bölümlerin kendi muhasebecileri var, arada birbirimize kontrol ettiriyoruz.''

''Gerici bir iş mi?'' Jaehyun kafasını aşağı yukarı salladı.

''Evet ama eve gelene kadar, eve gelince Taeyong gerginliğimi de yorgunluğumu da alıyor.'' Taeyong pizza söylemişti, kirli ağzıyla Jaehyun'a bir öpücük gönderdi, bu Johnny'nin ve Jaehyun'un gülümsemesine sebep olmuştu.

Taeyong önüne dönüp kocaman kola dolu bardaktan bir yudum alırken Johnny ve Jaehyun onu yüzlerindeki gülümsemeyle izlemeye devam ediyorlardı. Jeno kafasını kaldırdı ve bir an onları kendilerine benzetti.

''Peter, Paul ve Mary* diyorsunuz yani?''

''Ne?'' Jaehyun Jeno'ya dönünce Jeno omuz silkti, tekrar etmekten korkmuştu, Jaehyun sinirlenince çok fena oluyordu. 

''Ee sen ne meslek düşünüyorsun?'' Jeno ağzını sildi.

''En başarılı olduğum dal spor, boks kursuna gittiğimi biliyorsun. Ben onlarla bir meslek edinirim diye düşünüyordum, ama Jaemin ve Renjun istemiyor. Sağlığımı tehlikeye atmamalıymışım, bu aralar meslekleri falan araştırıyorum işte.''

Jaehyun kafa salladı, Johnny ise lafa atladı.

''Başka bir şeyde iyi değil misin?'' Jaehyun da Johnny'e döndü.

''Taeyong ile bizim geçen seneki evlilik yıl dönümümüzde Taeyong'un portresini yapmamış mıydın? Hala duruyor yatak odamızda.''

''Evet, biraz yeteneğim var o konuda sanırım.'' Johnny gülümsedi.

''Amcamın en yakın arkadaşı önemli bir ressam, istersen bir görüşme ayarlayabiliriz.'' Jeno kafasını kaldırıp şok içinde Johnny'e bakarken Johnny sırıttı.

''Ders veriyor mu peki?''

''Ben hallederim bir şeyler ama bunun bir de dönüşü var, iyiliğe iyilik.'' Johnny göz kırptı, Jeno ise gülümseyip kafa salladı.

''Kabul.''

En fazla ne isteyebilirdi ki?

Jeno'nun Johnny ve Jaehyun'un arkasındaki kanepede duran telefonu bildirim sesleri ve titremelerle salonda büyük bir gürültü çıkardığında Taeyong gözlerini diziden ayırdı ve kanepedeki telefonu alıp Jeno'ya uzattı.

Jeno ise mayonez ve ketçapla kirlenmiş elini hızla peçeteye silip telefonu almış, bildirimlere bir göz attıktan sonra kalan küçük hamburger parçasını ağzına atmış, hızla ayaklanmıştı.

''Renjun ve Jaemin beni affetmişler, hızla eve gitmemi,  üç dakika içinde orada olmazsam yeniden küseceklerini yazmışlar. Ben kaçıyorum, yemek için çok teşekkür ederim, Johnny hyung istediğin anda bir bağırışın yeter apartmana.'' 

Jeno çantasını alıp kapıya koşarken Taeyong arkasından bağırdı.

''Niye küsmüşlerdi ki?'' ve Jeno'nun kapıyı kapatmadan önceki son sözü.

''Jaemin ve Renjun'un ilk karşılaştıkları günün ikinci yıl dönümünün bugün olduğunu unuttum!''

Taeyong bitiremediği pizzadan kalan dilimleri eşi ve yeni komşusu arasında dağıtıp, sipariş ettiği tatlıyı açmıştı. Favori dizisi televizyonda oynarken o gözlerini ağlamaya hazır halde kocaman açmış, yavru köpek gözleriyle hipnoz olmuş gibi izliyordu. 

Jaehyun Taeyong'un kakaladığı pizza dilimini zorla ısırırken Johnny ona bakıp güldü.

''Bitirmek zorunda değilsin.''

''Taeyong üzülür, şimdi diziden dolayı ağlamaya başlayacaktır zaten.'' Johnny Jaehyun'un elindeki ısırılmış pizza dilimini alıp kutuya koymuş ve Taeyong'un hipnozunu bozmadan mutfağa bırakıp geri dönmüştü.

''Yedim diyebilirsin, ortadan kaldırdım.''

''Sağ ol.'' Jaehyun gömleğinin bir düğmesini daha açık arkasına yaslanırken Johnny dudağını yalayarak eski yerine oturmuştu.  Jaehyun'un beyaz göğsü gözler önündeydi, Jaehyun Johnny'nin kendisinden hoşlanacağını pek düşünmediği için, daha doğrusu bu olasılık aklına gelmediği için rahattı.

''Taeyong çok yordu mu kendini?'' Johnny yanındaki kediciğe bakıp kocasına döndü tekrar.

''Temizlik bittiğinde çok enerjikti.''

''O zaman çok yorulmamış.'' Jaehyun telefonunu eline alırken Johnny Taeyong ile televizyon izliyordu.

''Taeyong yarın iş arkadaşlarım dışarı çıkmak istiyor birlikte. Gideyim mi? Sen gelecek misin?''

Taeyong kafa salladığında Jaehyun onun odaklanmadığını anlayıp derin bir nefes aldı, ardından kocasının eline dokundu.

''Yarın diyorum, iş yemeği var. Gideyim mi?'' 

''Yarın Taeil ve Doyoung'un bekarlığa veda partisi var, ben oraya gideceğim. Gidersen bir şey demem ama iki saat sadece...!''

Jaehyun kafasını iki yana salladı. 

''Tek gidiyorum...?''

''Donghyuck'u götür.'' Jaehyun göz devirdi.

''Donghyuck eşim gibi değil, kardeşim gibi duruyor Taeyong. Bunu biliyorsun!'' 

Johnny yine sırıtıp gülümsemesini sildi ve Jaehyun'a döndü.

''Ben gelirim istersen, hem kardeşin gibi de durmam.'' Jaehyun onu süzdükten sonra düşünmeye başladı, Taeyong ise reklam arasına giren dizisiyle onlara dönmüştü.

''Bence uyar, sonra da partiye gelirsin.'' Jaehyun biraz düşünüp kafa sallarken Taeyong oturduğu yerden kalkıyordu.

''Hadi kalk evimize gidelim, sana sütlü tatlı yapacağım.'' Taeyong hızla boş paketleri alıp mutfağa götürmüş, ikili ayağa kalkarken o salona geri dönmüştü.

''Johnny biz karşıya geçiyoruz, bir şey olursa tıklatırsın.'' Taeyong anlatım şekline gülerken Johnny de sevimliliğine gülümsedi.

''Bugün için en çok Taeyong'a olarak ikinize de teşekkür ederim, mükemmel bir gündü.'' Taeyong Johnny'e gülerek iyi geceler diledi, Jaehyun da ayakkabılarını girerken aynı şeyleri tekrarladı.

''Seni yarın saat 7de eve uğrayıp alırım, uyar mı?'' Johnny sırıttı.

''Ben iş yerine gelirim, 6.45'de attığın konumun kapısında olurum.'' Jaehyun fazla işten kurtulurken kafa salladı.

''O zaman... yarın görüşürüz...?''

''Görüşürüz, görüşürüz Taeyong. İyi geceler ikinize de!''

''Sana da iyi geceler.'' Jaehyun kapıyı kapatırken Johnny'nin göz kırptığını, Johnny ise Jaehyun'un hafifçe çekingen bir şekilde gülümsediğini fark etti.

Gece onlar için böyle sonlandı. 

Peter, Paul ve Mary* : Britney Spears'ın '3' şarkısından çok kısa bir alıntı, merak edenlerin dinlemesi aşırıyla tavsiye edilir. (Aşağıdaki versiyon favorimdir <3 ) 

Three Men One Love  JohnJaeYongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin