Johnny gözlerini açtığında saat öğleni geçiyordu, yataktan kalkıp banyoya ilerlerken kendine kızıyordu.
Gece plan yapmaktan uykusu gelmemiş, her zamanki saatinden daha geç yatmıştı.
Hatta, evli çiftten bile geç yatmıştı. Onların kahkahalarını, yüksek sesle bazı konuşmalarını ve zevk dolu seslerini dinlemiş, onlar uyuduktan yarım saat sonra gözlerini kapatabilmişti.
Ve elindeki plan, sadece karnını doyurması gerektiğiydi. Dün gece planladıkları ona hiçbir şey kazandırmamıştı. Aklında çok soru vardı.
Takım mı giymeliydi günlük kıyafetler mi?
Yanında içecek ya da çiçek gibi bir şey götürmeli miydi?
Oraya arabasıyla mı gitmeliydi yoksa yürüyerek mi?
Kapı tıklatıldığında ocağa koyduğu tavayı bırakmış ve kapıya ilerlemişti, kapıyı açarken vücudunu çok göstermemeye çalışmıştı istediği kişiler olmamasına karşın. Bir teyzenin kötü bakışlarını çekmek istemezdi.
Gördüğü Taeyong ile birlikte kocaman gülümserken Taeyong da ona kocaman gülümseyip eve adımlamıştı.
''Yardıma ihtiyacın vardır belki diye geldim...'' Johnny ona kocaman sırıtıp kapıyı kapattı ve elini Taeyong'un ince beline atıp onu mutfağa yönlendirdi.
''Harika zamanlama, bende tam düşünmeye başlamıştım ne yapsam diye. Ama ilk olarak, aç mısın?''
Taeyong mutfağa girdiklerinde masaya tutunarak normalden yüksek sandalyeye oturmuş, Johnny'nin kalbinin ısınmasına sebep olmuştu.
''Biz yedik Jaehyun ile, erkenden yolladım onu. Sen daha yemedin mi?!'' Johnny tavaya yağı dökerken gülüyordu.
''Daha yiyemedim çünkü gözlerimi yeni açtım.'' Taeyong açılan ağzıyla ona yargılayıcı bakışlar atıyordu.
''Sana inanamıyorum, 'günaydın' bile diyemeyeceğim sana.'' Taeyong kıkırdadı, Johnny ise ocağı yaktıktan sonra arkasını döndü.
''Ben güneşi gördüm ama, bence benim günüm aydı.'' Taeyong gözlerine dik dik bakıp göz kırpan Johnny ile kızarmaya başlarken gözlerini kaçırdı.
Gerçekten de Johnny Jaehyun'un ilk yorumu olan 'Yavşak' sözcüğünü onaylatıyordu.
''Teşekkür ederim.'' dedi Taeyong, Johnny arkasını dönüp yumurtayı tavaya kırarken.
''Jaehyun sana ofisinin yerini söyledi mi?'' Johnny dolaplarından hazır ramen ararken Taeyong'a cevap verdi.
''Hayır, bende telefon numaranız da yok. Senden alırım diye düşünmüştüm.'' Taeyong kafa salladı.
''Veririm, zaten oradakiler Jaehyun'un evli olduğunu ve benim eşi olduğumu biliyorlar. Gidip tam bir gün kucağında oturdum. Ama şirketleri sürekli çalışan çıkartıp yenilerini alıyor. Bu yüzden sen Jaehyun'un yanında gideceksin ki beni tanımayanlar seni tanıyıp eşime bakmasınlar.''
''Bana uyar tatlım, telefonum... yatakta olmalı. Gidip getirir misin lütfen? Numaralarınızı kaydedebilirsin.'' Taeyong kafa sallayıp temizlikten dolayı bildiği odaya ilerlemiş, yastığın yanındaki telefonu fark ettiğinde yatağa çıkmış ve dizlerinin üzerinde ilerleyip telefonu almıştı.
Yataktan inip telefonla mutfağa geri döndüğünde Johnny ona gülümsemiş ve kısa şortuna bakıp mıırldanmıştı.
''9 Şubat 1995, şifre. İstediğin gibi kaydedebilirsin.'' Taeyong onun güvenine ağzı açık bakakalırken rehberine girdi ve ilk kendi numarasını girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Three Men One Love JohnJaeYong
FanficYıllardır evli çiftin ilişkileri karşılarına taşınan komşularıyla daha da güzelleşmeye başlar. Çünkü birbirlerini anlamak için konuşmalarına gerek yoktur, Johnny onların arzularını görebilmektedir.