Bölüm 13

384 36 23
                                    

Kun kafa sallayıp arabanın kapısını açtığında Sicheng ilk giren olmuş, Taeyong ve Jaehyun da arkasından binmişti.

Ten de sırıtarak çocukları almış ve arabalara sokmaya başlamıştı.

"Johnny sizin binadakileri sizin arabaya yığıyorum, Chenle ve Jisung'ı ben bırakırım ama farklı yoldan gideceğim." Johnny kafa salladı.

"Peki Ten, hoşça kal." Ten el salladığında Johnny Mark'ı omuzlarından tuttu ve arabanın ön koltuğunu açtı.

"Mark hyung Donghyuck'u yanına alsana." Mark Jeno'ya döndü, ne kastettiğini anlamamıştı.

"Burası tek kişilik bir koltuk." Mark biraz safça karşılık verdiğinde Renjun göz devirmiş ve cevaplamıştı. Sevgilisini iyi tanıyordu.

"Salak Jeno sinirimi bozma, yana kay!" Jeno kaydığında Jaemin de ona yaklaşmış, Donghyuck arkaya oturmuştu.

Johnny hüzünle arabayı çalıştırırken Donghyuck Mark'ın kulağına arkadan bir şeyler fısıldıyordu, kısa süre sonra Mark hareketlendi ve kulaklığını çıkartıp tekini Donghyuck'a uzattı.

"Oooo."  ama bu sesle herkes Jenı'ya dönmüştü, Renjun sinirinin arttığını hissetti.

"Jeno sus biraz, cidden enerjin hala nasıl tükenmedi senin?!" Renjun kafasına vurup söylediğinde Jeno cevap vermeden dudak büzmüş, Jaemin'in omzuna kafasını koymuştu.

"Bana vurdu, Nana." Jaemin sevgilisinin kafasına öpücük koyup okşamaya başlamıştı, Donghyuck ise Mark'ın saçlarını kokluyordu çaktırmadan.

"Geldik sayılır, az daha dayanın. Jeno ağlama taklidi yapma." Johnny gaza daha çok basarken Mark Donghyuck'a döndü.

"Ne yapacağız ki?" diye fısıldadığı duyuldu Mark'ın, Donghyuck ise daha çok kulağına eğildi, ardından Mark kafa salladı.

"Tamam, gelirim." Donghyuck da kafa salladı.

Johnny arabayı park ettikten sonra Renjun arabadan çıkmış, Jeno ve Jaemin'i de indirmişti. İkisi de Jaemin'e sarılıp, binaya ilerlerken Donghyuck da inmişti.

"Hadi, iyi akşamlar size. Ben de eve çıkayım." Donghyuck Mark'a yaklaştı, kısa konuşmadan sonra Donghyuck uzaklaşmıştı.

"Ne oluyor be? Ne konuştunuz yol boyunca fısır fısır?" Mark bagajdan gitarını alırken abisine cevap verdi.

"Sabah kahvaltı yapmak istedi beraber, ben de 'olur' dedim. Sorun olur mu senin için?"

"Hayır, çok iyi olur hatta. Sevindim sevgili bulmana."

"Hyung o benim sevgilim değil!" Johnny kıkırdadı ve arabayı kilitleyip binaya girdi, Mark'ın da geçmesine yardım ettikten sonra gömleğinin düğmelerin çözmeye başladı.

"Ben banyoya giriyorum, bir şey olursa kapıyı tıklat."

"Tamam." Mark kendini koltuğa atıp televizyonu açmış, rahat anlayabileceği bir haber kanalı açıp izlemeye başlamıştı. Kısa sürede gözleri kapanırken Johnny'nin şarkı mırıldanmasını duyuyordu.

Jaehyun'da ise durumlar tamamen farklıydı, gerginlikten bacağını sallamaktan kendini alamıyordu. Taeyong'un heyecanla kıpırdandığını ve Kun ile sevinçle muhabbet ettiğini duysa dahi o camdan bakıyordu.

Eve Johnny'lerden önce varmışlar, ilk Sicheng inmişti. Üçlü hızlı bir şekilde eve girdiklerinde, Taeyong Jaehyun'un ayakkabılarını çıkartmasını beklememiş, anında öpmeye başlamıştı. Sicheng de yavaşça ve isteksiz bir şekilde Jaehyun'a yaklaşırken Jaehyun Taeyong'u itmiş ve hızla ayakkabılarını çıkartmıştı. Sicheng'in ona, farklı bir amaçla dokunmasını istemiyordu.

Three Men One Love  JohnJaeYongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin