Ertesi gün Woo'nun annesi artık kendi evine gitmek istediğini söyledi ve gitti. O gece Woo eline soju şişesini alıp San'ın yanına gitti;
-Bana eşlik eder misin?
+Neden içiyorsun?
-Bilmem, bir nedeni yok.
+Olur, gel otur yanıma
Her ne kadar içmek için Woo, San'ın yanına gelmiş olsada San ondan önce sarhoş olmuştu bile. Woo aklına takılan soruları sormaya başladı;
-San, senin ailen nerede? Ne zaman konusu açılsa başka bir konuya geçiyorsun..
San, parmağını kaldırarak gökyüzünü gösterdi. Woo, şaşırmıştı, onlarla kavga ettiği için konuşmadığını düşünmüştü.
-İkisi de mi?
+Evet
-Peki ama na-nasıl?
+Canımızı sıkmaya gerek yok,boşver.
-Senin hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum.
+Hmm... Babam.. Babam aslında bir alkolikti. Ben küçükken sürekli annemi döverdi. Büyüdüm.. Her onu dövmeye çalıştığında karşısına geçtim. Bir gün.. okuldan eve giderken sokakta yürürken silah sesi duydum...
Woo,gözleri dolmuş onu dinliyordu.
+Koşarak eve gittim, annem.. yerde yatıyordu. Yanına gidip yarasını tuttum ama çok geçti. Kafamı kaldırdığımda babamda.. silahı kafasına dayamıştı, ayağa kalkıp onu durdurmaya çalıştım ama ona da yetişemedim.. İkisi... Aynı gün..
San, daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladı. Woo, kendini toparlayıp onu teselli etmeye çalıştı. San biraz daha sakinleştiğinde;
-Başka birisi yok mu?
+Kardeşim.. bir kardeşim vardı ama o zamandan sonra görüşmedik.
-Kardeşin mi? Adı ne?
+Soo Jin. Onu çok aradım ama bulamadım.
-Tamam. Artık uyusan iyi olur, çok yoruldun ve çok içtin. Bana bunları anlattığın için de teşekkür ederim..
+Tamam.
Woo, San'ı odasına götürdü. Odadan çıkacakken San;
+Bu gece yanımda kalır mısın?
-Olur ama neden?
+(Gülümseyerek) Nedeni yok
Woo, San'ın yanına yattı. San ona biraz daha yaklaşıp, başını göğüsüne koydu.
-Teşekkür ederim.
+Ne için?
-Her şey için.
+Nereden çıktı birden bire?
-Hadi uyu. İyi geceler.
+Pekii, iyi geceler.
Birkaç dakika sonra San sızıp kalmıştı. Woo, onun saçlarıyla oynayıp "bana bu yönünü gösterdiğin için teşekkür ederim" dedi. Woo'nun aklı o günden beri birkaç gündür San'ın kardeşindeydi. Onu bulmaya çalıştı. Birkaç gün sonra sabah;
-Bugün bir yere götürmek istiyorum seni.
+Öyle mi? Nereye?
-Gidince görürsün.
Vardıktan sonra Woo lavaboya gitmesi gerektiğini bu yüzden San'ın rezervasyon ettirdiği masaya önden gitmesini söyledi. San, masada arkası dönük bir kadın görüp yanına yaklaştı;
+Afedersiniz, sanırım bir yan--
Kadın, San'a döndüğünde San bir an duraksayıp geri adım attı.
-Abi..
+Ama sen.. Soo Jin..
Woo, San'ı masaya oturttup;
-Konuşacak çok şeyiniz olmalı.. ben etrafta gezeceğim.
+Onu nasıl buldun?
-Buldum işte, beni merak etme buralardayım.
Woo masadan kalktığında Sanda kardeşinde bir süre sessiz kaldı.
+Benimle konuşmak istemediğini düşünmüştüm.
-Neden öyle düşündün ki?
+O günden sonra senden haber alamadım.
-Aslında ilk başlarda evet, senden saklanmıştım çünkü seni suçlamıştım. Ama zamanla hiçbir suçun olmadığını anladım. Daha sonra ben de seni bulamadım. Geçen gün Woo arayıp bu buluşmayı ayarladı.
+Ahh Woo..
Yaklaşık bir saat sonra sohbetleri bittiği için vedalaşıp ayrıldılar. San, Woo'yu aramak için etrafta gezmeye başladı. O da ona sürpriz yapmak istiyordu. Onu bulup;
+Bu seferde ben seni bir yere götüreceğim, hadi arabaya binelim.
-Nereye gidiyoruz?
+Sürpriz
Birlikte arabaya bindiklerinde;
+Teşekkür ederim, Soo Jin'i bulduğun için.
-Rica ederim, nasıl geçti konuşmanız?
+İyiydi. Daha sık görüşeceğiz anlaşılan.
-Sevindim
Vardıklarında San, Woo'yu uyandırmaya çalıştı.
+Woo, uyan artık. Geldik.
Woo, gözlerini açtığında kumsalı, ve kumların ortasında ki küçük masayı gördü.
-Tanrım lütfen bu rüyadan uyanmayayım.
San gülümseyip;
+Rüya değil uyan hadi. Yoksa geri döneriz.
-Ne? Tamam uyandım uyandım. Ama neden buraya geldik?
+Acıkmadın mı?
-(gülümseyerek) tabiki acıktım.
Yemeklerini yedikten sonra, kumsalda yürümeye başladılar. Bir süre sonra San, Woo'nun karşısına geçip;
+Seninle burada sonsuza dek yürümek istiyorum.
-Yürüyelim o zaman.
+Öyle değil.
-Nasıl?
Woo elini San'ın kalbinin üzerine koydu;
-Neden bu kadar hızlı atıyor?
+Woo, sonsuza kadar benim olur musun?
Woo, bu teklifi aklının ucundan bile geçirmemişti. Mutluluktan gözleri dolmuş, ağlıyordu.
-Evet, evett
San, Woo'nun dudaklarını öpmeye başladı. Uzun süre öyle kaldıktan sonra;
-Seni çok seviyorum.
+Seni çok seviyorum.
Yazar notu: İlk hikayemin sonuna geldik :) Hatalarım, sıkıcı gelen yerler illaki olmuştur ama genel olarak umarım sevmişsinizdir 🖤 Biraz erken bitti, ama uzatıp hikayeyi bozmak istemedim🙂 Yeni ship ve fic'de görüşmek üzere😌 Woosan kadar mükemmel kalın 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WooSan Is Real ∞
Fiksi PenggemarHer şey o dans odasında başladı. Ve ayrı evde devam etti.