Gözlerimi açtığımda onu gördüm

637 37 17
                                    

Şirkete girdim ve imzalanması gereken belgeleri imzaladım. Danışmadaki kadın birinin beni yurda götüreceğini onun için kapıda beklememi söyledi. Çok heyecanlıydım. Yaklaşık 5 dakika sonra siyah bır araç bana yaklaştı ve şoför binmemi söyledi, dediği gibi araca bindim ve yola koyulduk. Dakikalar saat gibi geçti sanki.. Yarım saat sonra gelmiştik. Bavulumu da alıp yurda girdim. Çalışanlardan biri odamı bulmamda yardımcı oldu, eşyalarımı yerleştirirken yan dolapta başka eşyalarda gördüm anlaşılan oda arkadaşım vardı, acaba nasıl biri?

Her neyse gidip etrafı dolaşayım. Koridorda gezerken bir sürü dans pratik odası gördüm ve birinin yavaşça kapısını açtım ve köşede bir yere oturdum. Dans eden kişi her kimse kendini çok kaptırmıştı benim geldiğimi bile duymadı.Vücudu hangi dans çalıyorsa adeta ona uygun hareket ediyordu. Boynundan akan terler, çok emek verdiğini gösteriyor, böyle birinin stajyer olması imkansız muhtemelen hazırda çıkacak bir grubu vardır. 15-20 dakika sonra mola için durdu. Yanımdaki havlulardan birini elime aldım ve o arkasına döndüğünde ona uzattım. Beni bi an gördüğünde korktu ve sıçradı

-Korkma, ben yeni stajyerim. Biraz seni izledim umarım kızmazsın.

+Yok kızmam, bianda gördüğümde korktum sadece

-Kusura bakma (gülümseyerek)
(O da gülümsedi, o an fark ettim ki çene hatları adeta kusursuzdu. Gözleri, elmacık kemiği ve vücudu da)

-(havluyu uzatıp) al terini sil çok terlemişsin

+Teşekkür ederim

-Şeeyy sen de mi stajyersin?

+Evet, buraya geleli 2 yıl oluyor

-Grubun var mı peki?

+Maalesef henüz yok

-Çok çalışıyorsun sanırım.

+Burda kalmak için böyle yaşamam gerek, sahi adını soramadım. Adın ne?

-Jung Wooyoung, ya senin?

+Choi San

-Memnun oldum

+Bende

-Yorulmuşsundur odana git dinlen sen.

+Evet biraz dinlensem iyi olur, hangi odada kalıyorsun?

-206, sen?

+209 bende

206 numarada olduğumu söyledikten sonra biraz duraksamıştı acaba neden? Ne olmuş olabilir ki?

+Oda arkadaşın var değil mi?

-Sanırım var ama kendisini daha görmedim.

+Görmesen daha iyi, her neyse eğer bir şey olursa veya bir şeye ihtiyacın olursa bana çağırman yeter.

-Ned-

Cümlemi bitiremeden arkasına döndü ve gitti.

Neden böyle demişti ki? Odam arkadaşım nasıl biri? Off aklımda bu kadar soruyla nasıl beni bırakıp gider?

Etrafta biraz daha dolaşıp odama gittim. Yatakta telefonla oyun oynarken uyuyakalmışım. Bacaklarımda bir sıcaklık hissettim, neydi şimdi bu? Uyandım ama etraf hala karanlıktı, ellerim ise bağlı. Noluyor? Kim beni bu hale getirdi? Çok korkuyorum.

-Kimsin sen?

+Tanımadığın ama yakında tanıyacağın biri.

Sesi neden bu kadar yakından geliyor? Duvara elimi sürtsem belki çözülür, bacaklarımla kendimi biraz geri ittim ama o da ne? Birisi arkamda ve çıplak. Ya ben? O şerefsiz pantolonu mu mu çıkarmış?

-Sende mi istiyorsun? Güzel, gel o zaman.

Belimden tuttu ve kendine doğru çekti. Ne yapmalıyım? San.. evet san a bağırmam iyi olur.

-SAAAANNNNNN, YARDIM ETTT
-SAAANNNNNN

+Bağırma herkes uyuyor. Ceza mı almak istiyorsun?

Ağlamaya başladım, kimse beni duymuyordu. Korkudan titremeye başladım. Tam o sırada biri kapıyı sertçe açmaya çalıştı ama kapı kilitliydi. 2 kere kapıyı kırmak için uğraştı ve sonunda kapı kırıldı. Kimseyi göremiyorum, kim geldi? Kim kurtardı beni? Ona borçluyum.

Yanımdaki adamın kalktığını hissettim, kalkar kalkmaz biri onu yumruklamaya başladı. Daha sonra yanıma biri oturdu. Gozlerimdeki bandanayı açtığında gözlerim ağrıyordu. Yavaşça gözlerimi açtığımda karşımda San'ı gördüm.

WooSan Is Real ∞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin