~20. Bölüm~

181 42 0
                                    

Multimedya:Kardeşler temsili...

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum canlar... ❤️❤️❤️

10:00
Aycan'dan
Uyanmıştım. Yatağın diğer tarafına baktığımda Barış yanımda yoktu. Hemen yataktan kalkıp aşağıya indim. Salona geldiğimde mutfaktan mis gibi kokular geliyordu. Mutfağa girdiğimde Barış kahvaltı yapıyordu. Yanına gidip konuşmaya başladım:Günaydın.
Barış:Günaydın yavrum.
Barış yine bana adımla hitap etmemişti. Bu sefer bana yavrum demişti. Artık Barış'ın bana hitap şekline alışmıştım....

Konuşmaya başladım:Nihat amca nerde?
Barış:Dışarda odun kırıyor. Bende yemek yapıyorum işte. Görmüş olduğun gibi.
Dedi ve ben dayanamayıp yaptığı krep hamuruna parmağımı biraz daldırıp yedim. Barış bunu görünce hafif sırıtarak konuşmaya başladı:Güzel mi?
"Güzel. Şey omzun nasıl oldu? "
Barış:Biraz daha iyi. Senin elin?
"İyi. Çok az sızlıyor sadece. "
Barış ellerini yıkayıp sol elimi tuttu ve konuşmaya başladı:Kanamış. Yemekten sonra pansuman yapalım.

Aycan:Krep oldu sanırım kokuyor...
Dedim ve Barış hemen elimi bırakıp tavanın sapını tutarak bir hamlede krebi ters çevirdi. Böylece pişmeyen yerinide pişmesini sağladı.

Tavayı ocağa geri koyduğunda bana bakarak konuşmaya başladı:Yardım etmeyi düşünüyor musunuz baş belası?
"Ben yemek yapmayı bilmiyorum. Sadece makarna ve bir kaç salata çeşidi yapmayı biliyorum. "

Barış buna sırıtmıştı. Bende utanmıştım tabi. Olan krebi yaptığı diğer kreplerin üstüne koyduktan sonra beni bir anda kendine çekti. Benim ellerim boynundaydı. Tam beni öpücekken kapı çaldı. Barış beni bırakıp kapıya bakmak için gitti. Bende arkasından ilerledim.

Barış kapıyı açtığında karşımda bayağı güzel bir kız vardı. "Hello" diyip Barış'ın boynuna atladı. Ben yine Barış'ı kıskanmıştım. Sonunda ayrılmışlardı. Kızın görüş açısına ben gelmiştim. Barış'a bakarak konuşmaya başladı:Vaaay Baro sevgili mi yaptın?
Dedi ve benim yanıma geldi. Sonrada elini uzatarak konuşmaya başladı:Merhaba ben Azra. Memnun oldum tanıştığıma.
Bende uzattığı eli tutarak konuşmaya başladım:Bende Aycan. Bende memnun oldum.

Azra:Eeee Baro babam nerde?
Barış:Dışarda odun kırıyor.
Barış bunu söyledikten sonra Azra tam gidicekken konuşmaya başladı:Bavullarım dışarda. Alırsın. Seviyorum seni Baro.
Seviyorum seni demesi beni sinir etmişti.

Gittiğinde Barış yanıma gelip konuşmaya başladı:Pişt kıskandık mı baş belası?
"Bu kız sana neden Baro dedi? "
Barış:Kıskançlık başlamış. Azra, Nihat amcanın kızı. Aynı zamanda Berkan ve benim çocukluk arkadaşım. Baro demesinin sebebi bu. Sadece bana demiyor bunu. Berkan'ada Beko diyor.

"Çocukluk arkadaşın yani bu kız. İki kız çocukluk arkadaşın. Biri Nisa biri bu kız. "
Barış:Evet baş belası. Merak etme o bana abi gözüyle bakıyor. Hem zaten Azra'nın bir sevgilisi var.
Bunu söyledikten sonra biraz olsun içim rahatlamıştı. Barış mutfakta yapamadığı şeyi kapı önünde yapmıştı. Beni kendine çekip dudağıma bir öpücük kondurdu. Sonrada benden uzaklaşıp kapıdan bavulu aldıktan sonra mutfağa girdi. Bende arkasından ilerleyip dolaptan bir bardak aldım ve sürahiden biraz bardağıma su doldurup içtim.

Sonrada Barış'ın en son yaptığı krepten biraz koparıp yemeğe başladım. Ben krebi yerken Barış konuşmaya başladı:Sade yeme. Çikolata falan sürüp ye.
"Gerek yok. Zaten şimdi yicez. O zaman sürerim. "

Karanlığıma Güneş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin