5|Basketbol Maçı

1K 88 90
                                    

Jessia - I'm Not Pretty

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jessia - I'm Not Pretty

🌼

'Kendime zarar vermemem gerektiğini biliyorum ama tam anlamıyla açlıktan ölmek dışında kilo vermenin bir yolunu bulamıyorum.'

Kafamda dönüp duran şarkıya gözlerim dolu bir şekilde eşlik ediyordum.

Başım dönüyordu.

Açlıktan başım dönüyordu ve ben gerçekten önümdeki yemeği yemek için çoğu şeyi feda etmeye hazır gibiydim ama yiyemezdim. Bunu kendime yapamazdım.

Birkaç gün önce Taehyung'la beraber yediğimiz bir sürü abur cubur bende büyük bir vicdan azabına yol açmıştı ve ben o günden sonra açlıktan bayılacak gibi olduğumda ağzıma sadece küçük bir salata tabağı yapıyor ve yiyordum.

Taehyung pazartesi günü okula gelmişti. Şimdiden popülerleşmeye başlamıştı. İnanın herkesin gözü üzerindeydi. Haklılardı da. Yakışıklıydı, orantılı bir vücudu vardı, sesi güzeldi ve aurası güçlüydü. Kim onu istemezdi ki?

Takımdaki herkesle tanışmıştı ve takıma katılacağını söylemişti. Cuma günü maç olacağı için bu kadar çok çalışan kişilere haksızlık edemeyeceğim için maçtan sonra kimler yedekte kimler sahada belirlenecekti.

Taehyung o günün akşamında hemen bir ev bulmuş ve yerleşmişti. Yeontan'a kavuşmuştu ve gerçekten mutluydu. Onun adına gerçekten mutluydum. Kolay adapte olmuştu.

"Yemeğini ye," babam mutfağa girdiği gibi söylediğinde başımı sallayarak yemekten bir kaşık almış ve yemeye başlamıştım.

Aldığım lokma ağzımda büyümüş, büyümüş ve büyümüştü. Lokmamı yutamıyordum. Boğazımdan geçmiyordu. Yutma reflekslerimi kaybetmiş gibiydim sanki.

Babam kaşığı ağzıma koyduktan sonra mutfaktan çıktığı gibi odasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Odasının kapısı kapandığı anda aldığım tabağımı hızlıca lavabodan aşağıya dökmüş ve bulaşıkları hızlıca makineye dizmiştim.

Odama çıktığım gibi lavaboya girerek kusmaya başladığımda gerçekten canım yanıyordu. Göğsümdeki ağrı gitgide büyüyordu ve bu beni yoruyordu.

Telefonum çalmaya başladığında lavabodan doğrularak elimi yüzümü yıkadım ve yatağımın üzerindeki telefonu aldım.

"Alo?" arkadan gelen havlama sesiyle buruk bir tebessüm ettim.

"Hyung? Aşırı acıktım ve diyorum ki hyungum bana gelsin ve mükemmel bir pizza sipariş edip tembellik edelim," sıkıntılı bir nefesi içime çektikten sonra olumsuzca mırıldandım.

"Üzgünüm Tae, çözmem gereken bir sürü soru var ayrıca daha az önce yemek yedim. Başka zamana?" ağlıyormuş gibi sesler çıkardığında kıkırdamadan edemedim.

i need u | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin