22|Min Felix

460 38 54
                                    

arctic monkeys - i wanna be yours

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

arctic monkeys - i wanna be yours

🧸

"Sakin ol bebeğim, en yakın zamanda Kookie ve ben seni gelip alacağız. Sadece birkaç ay ayrı kalacağız. Yemin ederim sürekli seni ziyarete geleceğim. Sadece birkaç ay sıkıntı çektikten sonra kocaman bir mutluluk bekliyor bizi. Bizim için sabredebilecek misin miniğim?" Gözlerinden akan yaşı sildiğimde minicik elleri benim yanaklarımı bulmuş ve farketmediğim akan yaşlarımı silmişti. Minicik elini tutup öptüm. "Sabredeceğim." iç çekerek sıkıca sarıldı bana. "Bana söz ver. Beni sürekli ziyaret edeceğinize söz ver." tebessüm ederek saçlarını öptüm. "Söz veriyorum bebeğim." Kollarımın arasından çıkarak tereddütle baktı suratıma. "Gi sözü mü?" Kıkırdayarak başımı salladığımda gülmüştü. "Gi sözü bebeğim."Son kez sıkıca sarıldı boğazıma.

Dertleri soluğumu kesti.

"Kendine çok iyi bak küçüğüm," Jungkook ona kollarını açtığında sıkıca girdi kolları arasına. "Sende Kookie. Gi'ye çok güzel bakacağına söz ver." Gülerek başını salladı. "Kookie sözü miniğim."

"Üzgünüm, artık gitmeliyiz." Polislerden aldığımız uyarıyla usulca başımı salladım. Minki polis amcasının elini tutup arabaya bindiğinde polis amcası emniyet kemerini bağlayıp geri çekildiğinde Minki bize gülerek el sallamaya başlamıştı. Yüzüme yerleştirdiğim hüzünlü gülümsemeyle ona eşlik ettim.

İki günde hayatımın merkezine yerleşen bu çocuk kalbimin en güzel köşelerinden birine yerleşmişti.

Minicik ellerini dudaklarına yaslayıp bana öpücük yolladığında gülerek öpücüğünü tutmuş gibi yaparak kalbime yasladım elimi. Aynı şekilde ben ve Jungkook ona öpücük yolladığında o da benim gibi öpücüklerimizi tutmuş ve kalbine yaslamıştı.

Sonra tekerler döndü ve biz ayrıldık.

"Gitti."

🧸

Beyaz Gül'den

"Parti bittiğine göre bu çocuğun nerden geldiğini biri bana açıklasın yoksa yapışacağım boğazınıza!"

Misun teyze yine iş başındaydı.

"Alındım gücendim teyzecim, sizin gibi bir hanımefendiye hiç yakışıyor mu böyle kötü kelimeler?" Yeni çocuk asla susması gereken yeri bilmiyordu.

"Bana bak çocuk senin o çok bilmiş ağzını yırtarım o zaman görürsün yakışıyor mu yakışmıyor mu!" Elimle yüzümü sıvazlayıp ayağa kalktım.

"Tanrı aşkına entrikasız bir günümüz neden yok, sakin olur musunuz?" Hepsine bakarak sorduğum sorunun ardından Bayan Min bana döndü. "Kimse seni bizim entrika dolu hayatımıza zorla davet etmedi. Seçimlerinden memnun değilsen kapı orada?" Bedenim şokla sarsılırken tam cevap verecekken Yoongi için sustum.

"Kapının orda olduğunu bilmesi gereken Jungkook değil sensin. Kes sesini."

İçimdeki bu mutluluğu nasıl tarif edebilirim?

"Benim ailem sen değilsin dedikçe kendini nasıl benim ailem olarak görmeye devam edebilirsin?" Adımları annesinin önünde durdu.

"Benim ailemi benim evimden kovamazsın. Sana bu hakkı kimse veremez. Kendine gel." Yüzündeki her bir kas sinirle kasılmıştı.

"Waow, bana abimin bu kadar sinir ve öfke dolu biri olduğunu söylememiştiniz. Ben onu çiçek toplayan, hayvanları seven, kitaplara ve filmlere gömülü biri olarak tanımıştım." Yoongi güldü. İnanın bana o gülüşü bana atsaydı kesinlikle evden kaçardım.

"Tamam Felix, yeter bu kadar şaka. Seni tanımadıkları için ciddiye alıyorlar, rica ediyorum ortamı germe." Bay Min konuşup omzuna dokunduğunda Felix başını sallayıp sustu.

"Felix benim İspanya'da bana sahip çıkan, çok güvenilir dostum Sergio ve eşi Eun tarafından dünyaya gelmiş bir ufaklık. Senden bir yaş küçük. Maalesef çok sevgili dostum ve eşini bir kazada kaybettik. Felix'i hiçbir zaman senden ayırt etmedim. O da benim için senden farksızdı.Onu evlat edindim ve bizimle yaşamaya başladı. Ona senden hep bahsederdik. İspanya'ya gelip onunla arkadaş olmanı hep istemiştik. Felix seni çok sever. Sadece her şeyi dalgaya almayı ve şaka yapmayı çok seven biri. Onu tanımadığınız için bu kadar sert çıkışmanız normal ama hiçbir şey yanlış anladığınız gibi değil." Bay Min açıklamasını yapıp kenara çekildiğinde Yoongi güldü.

"Harika. Kendi çocuğunuzdan bir haber yaşarken başkasının çocuğuna kucak açmışsınız. Sizin oğlunuz binbir sıkıntıyla boğuşurken hemde." Sonra Felix'e döndü. "Yanlış anlama bu laflarım sana değil. Aileni kaybettiğin için üzgünüm ama yeni bir aileye sahip olmana sevindim, mutluluklar."

Ardından bana dönerek ellerimi tuttu ve biz evden uzaklaştık. Kapıyı kapattığımız gibi bağıran Taehyung ve Minsun teyzenin sesi evin dışarısına kadar ulaştı ama umursamadık.

Ne o konuştu ne ben. Bir süre daha yürüdük ve bir gölün kenarındaki ağacın gölgesinde dinlendik. O yerden kopardığı papatyalarla özenle iki taç yaptı.

Bir tane büyük ve bir tane küçük.

Büyük olanı elleriyle yerleştirdi saçlarımın üzerine. Küçük olanı ise ezilmesin diye kenara koydu. Başını dizlerime yaslarken usulca saçlarını okşadım.

"Özür dilerim." Merakla baktım ona. "Neden özür diliyorsun?" burukça güldüğünde gözleri doldu. "Normal birini sevemediğin için ve tabii annemin söyledikleri için," yanaklarını sıktığımda güldü.

"Ben gayet normal birini seviyorum ama çevresindekiler pek normal değil. Benim miniğimde fazla minik işte. Yoruyorlar onu çok." Başını çevirerek karnıma yaslandı. Yüzü gözükmüyordu ama ağladığını biliyordum.

"İstediğin kadar ağlayabilirsin. Ben hep burada olacağım. Tıpkı benim sana ihtiyacım olduğunda yanımda olacağın gibi."

🧸

geçiş bölümü gibi düşünelim mi bunu biz?inanın nasıl uzatırım diye çok düşündüm ama bulamadım yani

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

geçiş bölümü gibi düşünelim mi bunu biz?
inanın nasıl uzatırım diye çok düşündüm ama bulamadım yani.

sizden ufak bir ricam var kitapta görmek istediğiniz bir sahneyi bu satıra bırakabilir misiniz? eğer kurgunun akışını etkilemezse yazmayı planlıyorum💗

sizleri seviyorum,
bir sonraki bölümde görüşmek üzere.🧸

-Sura

27.09.2022
16.02

i need u | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin