2|Yaralar

1.3K 111 144
                                        

Olivia O'Brien - Empty

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Olivia O'Brien - Empty

🌼

Tedirgindim.

Bugün son sınavıma girmiştim, aslında çok güzel bir notun geleceğini düşündüğüm bir sınavdı ama sınıftaki herkes soruların aşırı zor ve ters köşe yaptıran sorular olduğunu söylerken gerçekten güzel bir notun geleceğine inancım yavaş yavaş yok oldu.

Doksan altında not alırsam gerçekten yanmıştım.

Adımlarım 'sınavdan sonra odama uğra, yoksa ne olacağını biliyorsun' diyen babamın odasına doğru adımlarken attığım her adımda bedenime korku daha da yükleniyordu.

Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım. Gel komutunu aldığımda ise kapıyı aralayarak içeriye girdim ve hemen kapıyı kapatarak usulca masasına doğru yaklaştım.

Bakışlarımı ona çevirdiğimde ise benden iğrendiğini belli eden bakışlarıyla karşılaştım. Bugün siyah ve aralarında çokça beyaz bulunan saçlarını önüne doğru taramıştı, sanırım gözlerine lens takmayı tercih etmişti ya da gözlüğü masanın üzerinde bir yerlerdeydi ve zayıf bedeni koltuğuna yaslanmıştı.

"Sınavından kaç alacaksın?" kalın sesi içimi titretirken bakışlarımı kaçırdım.
"Doksan bekliyorum Bay Min," kaşlarını yukarıya kaldırdı ve sandalyesini öne çekerek dirseklerini masasına yasladı.

"Neden yüz bekleyemiyorsun?" sertçe  yutkundum. "Bir konuyu tam oturtamamıştım Bay Min, on puanlık soru oradan çıktı," güldü. Öyle güldü ki gülüşü içimi rahatlatmak yerine korkuyu bedenime daha çok aşıladı. "Yeteri kadar çalışmadığın belliydi," yüzündeki gülüşü silerek sert bir ifadeyle bana baktı.

"Bundan sonra haftalık dışarı iznin yedi saat değil dört saat olacak. Harıl harıl ders çalışacaksın, bundan sonra doksan beş altı not aldığın zaman evde hesaplaşacağız Min Yoongi, ben seni düzgünce okuturken sen aylaklık yapıyorsan bunun cezasını elbette çekeceksin," boğazıma bir yumru oturdu.

"Ama baba, zaten o yedi saatte de basketbol sahasındayım o zaman takımla beraber antrenman sürelerini arttırmam gerekecek," yüzüne kan donduran bir gülüş yerleşti.

Baba. İtiraz.

"Haftada üç saat yapalım biz onu o zaman. Takım antrenman saatlerinde değişiklik olmayacak, senin rezilliklerin ve çirkin suratını ben çekiyorum zaten bir de diğerleri çekmesin," gözümden bir damla yaş aktığında usulca sildim.

"Haklısınız Bay Min, sizin için rezil ve çirkin bir çocuk olduğum için özür dilerim, daha çok çalışacağıma emin olabilirsiniz," başını memnuniyetle salladı. Sonra masasındaki bana ait dosyaya baktı. "Basketbol antrenmanın var, oyalanmada oraya git, kimseyle samimi olmayacaksın Min Yoongi, kimse senin rezilliklerini bilmeyecek," başımı usulca salladım ve odadan çıkmak üzere adım attım.

i need u | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin