Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sia - Chandelier
🌼
Sıcacık bir göğüse yaslanmış bir şekilde uyandım.
Sağ kolu yastığımızın altındayken sol kolu belimi sarmalamıştı. Başım göğsüne yaslı onun başıysa saçlarıma dayalıydı. Aralık perdeden vuran güneş saçlarına ardından da özenle dizili kirpiklerine vuruyordu. Yüzünde huzurlu bir ifade vardı ve ben gördüğü rüyanın güzel olduğunu düşünüyordum.
Bir süre yalnızca onu izledim. Sonra ise okul aklıma gelince yavaşça Jungkook'u uyandırmamak için üzerinden uzanarak yanındaki komodine uzanmıştım. Yavaşça aydınlanan telefon saatin altı buçuk olduğunu gösteriyordu. Tam yattığım yere dönecekken Jungkook tam üzerinden komodine uzandığım için ellerini belime koyarak yüzüme bakıyordu.
Aslında ben bu pozisyona çok masumca gelmiştim ama o uyandığı gibi beni böyle görünce- umarım yanlış anlamaz.
"Günaydın, uyandırmak istemezdim. Okula geç kalmayalım diye saate bakmalıydım. Telefonda arkanda kalınca mecbur uzandım," kıkırdayarak bedenimi yanına yatırdığında sessizce onu izledim. "Günaydın," fısıltısı odamdaki tek ses olurken sol elini usulca yanağıma yerleştirdi. Gözlerimi kapatmış ve sevişini hissetmek istemiştim. Baş parmağı bir süre yanağımı okşadıktan sonra eli tekrar hareketlenmiş ve sol göz altımdan başlayıp sağ göz altıma kadar ilerlemişti.
"Çillerin varmış, nasıl bu zamana kadar farkedemem?" Sesinde hem heyecan hem de hayal kırıklığı vardı. Üç senedir sevdiği birinin çillerini bilmemek onu üzmüştü. "Sevdin mi?" Gözlerimi açarak onu izledim. Çillerime ardından da gözlerime çeviriyordu bakışlarını. "Nasıl sevmem?" burukça gülümsedim.
'O kadar çirkinsin ki, o çiller seni daha da çirkin gösteriyor. Yüzüne bundan sonra her yerde fondöten uygula. İnsanların göz zevkini bozuyorsun.'
"Jungkook?" usulca dolmuş gözlerime baktı. Bir an gözlerinden geçen korkuyu görsem de sakinleştirdi kendini. "Hım?" Alnımı alnına yasladığımda gülümsedim. "Beyaz gülümün sen olduğuna eminim."
🌼
Evde tek biz varmışız meğerse. Taehyung'u aradığımda eve bir arkadaşlarını çağırarak gittiklerini ve Jungkook'la beni uyandırmaya kıyamadıklarını söyledi. Aramadan sonra Jungkook'la sırayla duş almış ve evdeki yiyeceklerle ufak bir kahvaltı hazırlamıştık. Daha doğrusu Jungkook duştayken ben hazırlamıştım ve Jungkook bunu mutfağa girip farkettiğinde beni tezgaha oturtmuş ardından fazlasıyla sert bir öpüşmeyi başlatmıştı.
Şimdi ise Jungkook'la beraber okulun kapısından geçiyorduk. Herkesin bakışları bize dönse de sessizce yürümeye devam ediyorduk. Adımlarımız spor salonunaydı çünkü antrenman günümüzdü ve tüm takım bizi bekliyordu. İyi ki Jungkook'la evde spor kıyafetleri giyinip gelmiştik.
