6|Çaresizlik

995 81 64
                                    

Bu kısımı bu sefer sizin şarkı önermeniz için boş bıraktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu kısımı bu sefer sizin şarkı önermeniz için boş bıraktım. Kalbinize dokunan şarkıları buraya yazar mısınız?🌼

🌼

Kim Taehyung

Jungkook'la uzun bir konuşma yapmıştık. Kısa bir süre sonra ise doktorun odaya gelmesiyle beraber sessizleşmiştik. Yoongi hyung doktor geldikten çok kısa bir süre sonra uyandığında etrafı boş bakışlarıyla incelemişti. Doktor incelemeleri yaptıktan sonra Yoongi hyung odayı incelerken ona merakla bakan Jungkook ve benimle karşılaşmış ve yüzünde ufak bir tebessüm oluşmuştu. Buruk bir tebessüm.

Ona sıkıca sarılmış ve nasıl hissettiğini sormuştuk. Beraber vakit geçirmiştik. Hemşireler gelip birkaç şey yaptıktan kan tahlili almış ve gitmişlerdi. Bu süreçte Yoongi hyung acıkmıştır diye doktordan izin alıp dışarıdan sıcak bir çorba ve yemek sipariş etmiştik. Biz de fazlasıyla acıkmıştık. Ne de olsa yalnızca sabah kahvaltısı yapmıştık.

Jungkook'u yemek yemesi için dışarıya yollamak istemiştim çünkü maçta o kadar koşturduktan sonra keisnlikle acıkmıştı ama o hyungun uyanmasını benimle beraber beklemeyi seçmişti. Hyunga âşık olduğunu biliyordum. Anlamamak için aptal olmak gerekiyordu.

"Hyung çorba sıcakken iç, için ısınsın," çorbayı koydukları kalın karton kâsenin kapağını açarken mırıldanmıştım. Hastaların yemek yemesi için odada bulunan masayı önüne çekmiş ve sonunda açmayı başardığım kapakla beraber çorbayı önüne koymuştum.

"Aç değilim, sonra yesem?" çekingence konuştuğunda derin bir nefes çektim içime.

"Hyung maçtan öncede yemedin zaten, sabah kahvaltısı yaptığından bile emin değilim. Sadece çorbayı iç en azından?" istemediği çok açık bir şekilde gözlerinden belli oluyordu ama bu şekilde devam edemezdi.

Onun için fazlasıyla endişeleniyordum.

"Azıcık?" tedirgince sorduğunda küçük bir çocuk gibi benimle pazarlık etmesine kıkırdamadan edemedim. "Peki beş kaşıkta anlaşalım?" olumsuzca başını salladı. "İki kaşık?" bu sefer ben kabul etmedim. "Dört kaşık?" dudak büzdü. "Üç?" olumsuzca başımı salladım. "Dört kaşık içeceksin hyung eğer zorlamaya devam edersen altı kaşık yapacağım," usulca başını salladı.

Yatağına yerleşerek en sevdiği çorbadan bir kaşık alarak ona uzattığımda tereddütle ağzına kaşığı kabul etmişti. Kaşığı geri çektiğimde yutkunmamıştı. Çorba ağzında duruyordu ve onu midesine yollamıyordu. Bakışlarımı gözlerine çıkardığımda ağzındaki çorbayı yuttu. Kaşığı tekrar çorba doldurup ağzına götürdüğümde gerçekten zorlandığını farkettim. Bakışlarını Jungkook ve ben dışında her yere çeviriyordu.

"Aç ağzını hyung," boğukça mırıldandığımda kirpikleri titredi ve bakışlarını bana çevirdi. Usulca ağzını açtı ve kaşığı kabul etti. Yine yutmakta zorlandı.

i need u | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin