Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
lana del rey - summertimesadness
Min Yoongi'nin Beyaz Gül'ünden
O kadar gergindim ki, nefesim kesiliyordu.
Yoongi ve Minki evden çıktıktan sonra ortam iyice gerilmiş, Yoongi'nin teyzesi sürekli Bayan Min'e laf çarpıyordu. Hâl böyle olunca ortam asla dinmiyordu, Bayan Min cevap vermese bile.
Misun teyze elindeki balon poşetini Taehyung'a uzatmıştı. "Tae Tae, onları güzelce şişir oğlum. Tek sen şişir de diğerlerinin uğursuz nefesi değmesin Yoongi'min balonuna." Bayan Min'e bakarak ellerini beline yerleştirdiğinde Bayan Min derin bir nefes alarak yüzünü sıvazladı ve duvara asmaya çalıştığı süsü takmaya devam etti.
"Tamam, sakin olalım lütfen. Bugün çok önemli bir gün, her iki anlamda da. O yüzden lütfen birbirimizi germeden güzelce hazırlık yapalım, olur mu Misun teyze?" Pek hoşnut olmasa da başını sallayarak işine geri dönmüştü. Bense elimdeki biten bantı çöpe atarak Yoongi'nin odasına çıkmış ve balkona geçerek cebimdeki paketi çıkarmıştım.
Paketi açıp içinden bir dal çıkarıp dudaklarımın arasına yerleştirdikten sonra çakmakla tutuşturdum dalı. Derin bir nefes çekerek başımı cama yasladım. Uzun süredir içmediğim için hissettiğim hafif yanma hissi karnımı gıdıklamıştı.
Yoongi sigaradan nefret ederdi. Onu izlediğim uzunca zaman boyunca öğrenmiştim bunu. Yanında içeni uyarır ve rahatsız olduğunu açıkça belli ederdi. Şimdi düşününce babasından dolayıydı ya da kendi sevmiyordu bilemiyorum. Muhtemelen kendisi sporcu olduğu için nefes zorluğu yaşamak istemiyordu. Bu konuda o rahatsız olduğu için olabildiğince dikkatliydim. İçtikten sonra kıyafetlerimi değişir, diş fırçalar, ellerimi yıkar ve aromalı bir sakız veya şeker atarak giderdim yanına. Eminim ki içtiğimi bile bilmiyordur, hiç yanında muhabbeti dönmedi.
"Yoongi içtiği görse seni gebertir." İrkilerek başımı sese çevirdim. "Kıyamaz bana." Kıkırdayarak başını salladı. "Bende ona inanmıştım ama iki yıl önce sigara içtiğimi öğrendiğinde yüzüme sağlam bir yumruk geçirmişti," yanağı tutarak bana döndü. "Beni bırakıp gitmeni istemiyorum bencil pislik diyerek geçirmişti yumruğu hemde, inan bana dostum yanağımdaki morarıklık bir hafta boyunca geçmemişti." Yalnız kalmak istemeyen küçücük bir çocuktu o. Benden büyük olması önemli değildi, o benim bugüm doğum günü olan minicik bebeğimdi.
"Yine de bana kıyamaz Taehyung," göz devirdi. "Bunu deneyip görmeye ne dersin?" Gülüşüm daha da büyürken sigaranın izmaritini söndürerek avcuma almıştım. "İnan bana denemek istemezsin dostum, bundan haberi yok ve olmayacak da." Başını salladığında başka bir şey söylemeden odadan ayrılmış ve alt kata inmiştim.
"Alınması gereken ya da yapılması gereken bir şey var mı Bayan Min?" gülümseyerek bana döndü. "Şu anlık yok oğlum, lütfen bana Sura teyze de." Usulca başımı salladığımda gülümsemesi büyüdü.
