ÖLÜMÜN ÇENTİK İZLERİ

21. Bölüm

İyi okumalar...

^^^^^^^^^^^^

Adamın açık kahve gözlerinde gezdirdiği gözlerini aradan geçen birkaç saniyenin ardından başka yöne çekerken asansörün açılan kapılarıyla birlikte yoğun hava dağıldı. Rusça cevabının ardından bir şey demeyip asansörden çıktığında arkasını dönmeden odasının koridorunda ilerlemeye başladı. Geride kalan adam ise kadının onu anlamasından dolayı rahatsız hissetmeye başlarken kravatını gevşetti. Beyaz, damarlı elini geri indirirken asansör kapanmış ve üst kata çıkmaya başlamıştı bile.

Küçük diyaloğun ardından üstünde özgüveniyle odasına geçen Gölge keyifliydi. İşleri tıkırındaydı ve aklında bir sürü güzel şey vardı. En azından onun için güzel şeylerdi. Bundan sonra yüzünü herkesten saklayacak ve yarattığı kimliğe bürünecekti. Bunun için de ilk yapacağı şey kendine bir emir eri bulmaktı. Aslında Alkın bu konuda gönüllüydü ama Gölge onu böyle bir tehlikeye atabilecek kadar gözü kara değildi. Bu yüzden bu gece gideceği barda liseden kalan tanıdıklarına uğrayacaktı. Alkın sayesinde lisede birçok eli kirli insanla tanışmıştı ve bazıları ile arası iyiydi. Tabi bunun sebebi o zamanlar onlara kazandırdığı paralar da olabilirdi.

Kendi düşüncesine dudak büküp üstündekileri çıkarırken banyoya ilerledi. Uzun süren bir duş faslının ardından banyodan çıkarken acıkan karnı ile üstüne salaş bir şeyler giyindi. Islak saçlarını hızlıca kurutup kendi hallerine bıraktıktan sonra yanına aldığı telefonuna kulaklıklarını taktı. Uzun zamandan beri müzik dinlememiş olduğunu ve ne kadar özlediğini fark ederken çalma listesini açtı ve rastgele bir şarkıdan başladı. Melodi kulaklarına dolarken asansöre binip restorana indi.

Lüks alanda cam kenarı iki kişilik bir masaya geçerken yanına gelen garsona hızlıca siparişini verdi. Sonra da manzaraya daldı. Gelen geçenden haberi olmazken onu birkaç masa ötede izleyen adamdan da haberi olmadı. Üstüne kitlenen açık kahve haleler belli belirsiz bir merakla onu inceliyor ve kendince çıkarımlarda bulunuyordu. Adam kadının özgüvenini daha kurduğu ilk cümlede anlarken şu an izlediği kadının hüzünlü bir yanı olduğunu da fark etti. Kararan havayı izleyen kadının gözleri de tıpkı hava gibi pusluydu. Bir belirsizlik hali vardı ve adam, nedenini öğrenmeyi çok istiyordu.

Yanında duran korumaya eğilmesi için işaret ederken bakışlarını Gölge'nin üstünden çekmeden bir şeyler dedi. Kimsenin duymadığı bu konuşmadan sonra sert mizaçlı koruma Gölge'nin masasına yol aldı. Adamının gidişini izlerken merakla kadının tepkilerini bekliyordu.

Yanında dikildiğini fark etmediği yabancının kalın sesi ile kulaklığının tekini çıkaran Gölge kaşlarını çatarak adama döndü. Dediklerini anlamazken tekrar etmesi için sorar şekilde baktı. Bunun üzerine dediklerini tekrarlayan adam ile gözleri onu izleyen gözleri buldu. Koruma olduğunu tahmin ettiği kişi onu patronunun masasına davet ediyorken Gölge oralı olmadı. Tanımadığı adamların masasına gidecek bir insan değildi. Eğer isterlerse onlar onun masasına gelebilirdi. Bunu aynen ayakta onu bekleyen korumaya ilettiğinde Rusça konuşmayı da unutmadı.

Korumanın gidişini izlerken merakla gözlerini onu izleyen adamdan çekmedi. Dedikleri iletildikten sonra nasıl bir tepki geleceğini merak etmişti. Merak etmesine de değmişti. Özgüvenle oturan adam korumasının dedikleri ile önce kaşlarını çatmış sonra da delici bakışlarını Gölge'ye odaklamıştı. Korkmadan ona bakan Gölge ile de masada duran elini kaldırıp çenesini sıvazlamıştı.

Aradan birkaç saniye geçerken adamın ne yaptığını bırakıp kulaklığını kulağına takan Gölge ile yabancı adam masada öne eğilmiş, dirseklerini masaya koymuştu. Kadının teklifini reddetmesine bozulurken aklına başka şeyler gelmesi ile yerinden kalktı. Kadının masasına ilerlerken korumaya el işareti ile geride kalmasını söyledi. Masanın dibine gelip Gölge ile karşı karşıya durduğunda önündeki hareketlilik ile başını oraya çeviren Gölge'nin mavi gözleri ile buluştu gözleri.