BÖLÜM 1

5.5K 189 17
                                    

Evet şekerlerim uzun uğraşlar sonucunda bir bölüm ortaya koyabildim umarım seversiniz bende bu sizden aldığım gazla beraber kitabımı sonuna kadar götürürüm. Şimdiden sizi seviyorum. Görüşürüz şekerler... 💜💜

Sırtımdaki ağrı artık inanılmaz bir şekil almıştı. Bir kaç saniye kımıldamadan kendime gelmeye çalıştım. Derin bir nefes alıp kendimi yerdeki yatağa attım. Bodrum git gide soğuk bir havaya sahip oluyordu. Bu acıya her gün katlanmaktan bıkmıştım artık. Babamın benimle derdini anlayamıyordum bir türlü, onun için bir işte bile çalışmaya başlamıştım. Ve ben henüz sadece 17 yaşındaydım. Kendimi bildim bileli beni dövüyordu bende bir zaman sonra ağlamayı ve yalvarmayı bırakmıştım. Annem yoktu babamsa beni hiç bir zaman sevmemişti. Bu arada ben kendimi tanıtmadım. Ben Venüs adımı kim koydu bilmiyorum. Ama büyük ihtimalle babam koymamıştır. Çünkü adımı söylemeye bile tenezzül etmez kendisi. Sanırım annem koymuştur. 11. sınıf öğrencisiyim bir burs sayesinde çok özel bir okula gidiyorum. Ama tahmin edin okulun eziği kim. Tabi ki ben babam bile beni eziklerken diğer insanlardan beni sevmelerini nasıl bekleyebilirim ki. Derslerim iyiydi ama okuldaki sosyal hayatım berbat zaten bir eziğim birde hiç arkadaşım yok ki bu durum beni mutlu bile ediyor. İnsanlarla konuşmayı sevmiyorum çünkü bana zarar verecek herkesten kaçınmaya çalışıyorum. Kapıdan gelen sesle bir anda yerimde doğruldum. Kahretsin sırtım.

"Neredesin lan çık da bana kahvaltı hazırla." dedi babam. Benim şuradan şuraya gidecek gücüm yoktu ama o bana kalk kahvaltı hazırla diyor. Onu daha fazla kızdırmak istemedim yoksa yine güne hiç istemeyeceğim şekilde başlayabilirdim.

"Tamam geliyorum." deyip doğrulmaya çalıştım ama inlemeden duramıyordum. "A-ahh" yavaşça kalktım sonunda ve kapıya ilerledim. Kapıyı açıp yukarı çıkan merdivenlere baktım. Vücudum bu merdivene dayanamaz haldeydi. Üst kattan sesler geliyordu. Ve ben onun yüzünü bile görmek istemiyordum. Yukarı çıkıp direk mutfağa ilerledim ve yiyebileceği bir şeyler hazırladım. Masaya koyup mutfaktan ona doğru bağırdım.

"Hazırladım gelip yiyebilirsin." deyip aşağı inmeye başladım bugün okula onunla karşılaşmadan gitmeliydim. Hemen bodrum katındaki odaya inip okul formamı giymeye başladım. Sırtımdaki yaraya değen gömleğim hafif inlememe sebep oldu. Daha fazla dayanamayıp hızlıca üstümü giyindim. Çantamı da elime aldığım gibi hemen çıkış kapısına ilerledim. Kapıyı kapattığım sırada arkamdan bağırdığını duydum ama onu duymazdan gelmeyi tercih ettim.

Yolda ilerlerken tenime değen kıyafetlerden vücuduma yayılan acıya yavaş yavaş alışmaya başlamıştım. Çantamdan kulaklığımı çıkartıp hemen bir müzik açtım. Kulağıma dolan Dua LİPA - New Rules şarkısı azda olsa beni kendime getirmişti. Kendi kendime şarkı mırıldanırken okula yaklaşmıştım. Okula adım attığımda tüm bakışlar bana döndü.

Şaka şaka kimsenin bir tarafında değilim. Hızlı adımlarla kapıya yönelirken önüm kesildi, bitch Nazlı. Şaşırdık mı tabi ki hayır. Birde sizin anlayacağınız dilde diyeyim. Okulun, parasıyla kendine özgüven satın almaya çalışan sürtüğü. Kendilerini beni pek sever!

"Şşştt ezik, buraya bak sana sesleniyorum." sakin Venüs sakin. Efendim de yoluna bak bu kadar.

"Efendim Nazlı."

"Şu parayı al ve bana kantinden kahve al, hadi acıdım sana üstüyle de kendine bir şeyler alabilirsin." yer attığı paraya baktım. Bu ne be ben dilenci değilim. Bu kadarı da fazla ama bu beni ne sanıyor.

"Pardon anlamadım yerdeki paradan mı bahsediyoruz. Sen beni ne sandın be sürtük."

"Doğru konuş be ne sürtüğü, sensin sürtük bir de bana diyor. Yolarım kızım seni."

"Ne sürtüğü lan ağzını burnunu kırarım senin doğru konuş." üstüme doğru gelen Nazlı ve gereksiz arkadaşlarına baktım. Hepsi üç kişiydi bence hallederdim. Hadi Venüs göreyim seni. Bileğine kuvvet.

"Göreceğiz sürt-" Nazlı cümlesini bitiremeden yüzüne geçirdiğim yumrukla geri sendeleyip arkadaşlarının üstüne düştü.

"Hadi Nazlı gebert şu eziği." kenardan gelen cümlelerle bu sefer gerçekten tüm okulun bize baktığını fark ettim. Çüş bunlar ne zamandır bizi izliyorlar.

"Bu sefer bittin." üstüme hızla gelen Nazlı ve kızlarına baktım inşallah sağ çıkacağım amin Allah'ım. Kızlardan biri üstüme doğru gelip saçımı çekecekken ona tekme atmamla yere düştü ama arkamdan gelen beklenmedik hareket ile bende öne doğru savruldum, son anda yere düşmekten kurtuldum. Sizi gidi bitchler. Nazlı' nın yüzündeki pis sırıtış büyüdü. Ben onu şimdi senin yüzünde patlatmaz mıyım? Nereden geldiğini bilmediğim bir kuvvetle Nazlı' nın yüzüne uçan tekme attım. OHAA o neydi lan. Nazlı yere yapışırken etraftaki tüm ses kesildi sanırsın çok büyük bir olay var alt tarafı Nazlı' nın yeri öpmesini sağladım. Hasiktir. BEN NAZLI' YI YERE YAPIŞTIRDIM. Aklımın başıma gelmesi ile çantamı yerden aldığım gibi çıkışa koştum. Bu saatten sonra beni bu arada rahat nefes aldıracaklarını zannetmiyorum.

Okuldan çıkıp yakınlardaki bir çocuk parkına geldim. Banka oturup oynayan çocukları izledim. Benim böyle bir çocukluğum olmamıştı. Benim ki kabustan farksızdı. İğrenç bir abi, sadist bir baba ve olmayan bir anne. Yaralarıma dikkat ederek çantamı kafamı altına koyup banka uzandım. Gözlerimi kapatıp çocukların sesini dinledim, bacaklarıma değen ılık rüzgar bir anlık ürpermeme sebep oldu. Sonrasında sadece her şey ninni gibi geldi.

"Ahh..."bu ne be. Bacaklarıma değen tüylü şeyle bir an irkildim. Yerimden fırladım hemen.

"Hapşuuu." kedi mi olmaz hayır benim bu tüylü şeylere alerjim var. Kedicim çok güzelsin bende seni çok sevdim ama olmaz Benim sana alerjim var. Kediden yavaş yavaş uzaklaşırken havanın karanlığını fark ettim siktir gece olmuş. Hızlıca saate baktım. Ne 22.39 mu yandım. Eve gitsem bir dert, gitmesem bir dert. İçimden Allaha dua edip eve adımladım.

Kapıyı anahtarla açıp sessizce bodruma adımlamaya başladım gece gece dayak yemeye istekli değildim.

"Lan başımıza orospu mu oldun lan sen. Neredesin bu saatte. Okula da gitmemişsin." yakalanmanın verdiği gerginlikle beraber kımıldayamadım bile. Yavaşça arkama döndüm.

"Baba yemin ederim bir şey yapm-" yüzüme inen sert tokatla yere yapıştım. Ben bunu hakketmedim. Babam karnıma ve yüzüme tekmeler atmaya devam ederken artık ne bir şey duyuyor ne de hissedebiliyordum. Eski yaralarım yeniden kanayıp yenileri açılırken. Bir ara nefesimin kesildiğini hissettim ama hala bilincim yerindeydi artık alışmıştım. Babam yüzüme son kez tükürüp 'orospu' dedi ve yukarı çıkmaya başladı ben hala yerdeyken yanıma abi şeysi gelip kanlı yanağımı okşadı.

"Fazla güzelsin bebeğim ama sanırım bu gece benden başka birinin altındaydın yazık. Bu güzelliğin sana fayda vermez. İyi geceler güzel kardeşim." eline bulaşan kanı kıyafetimin temiz bir tarafını bulup sildi. Yüzündeki pislik ifadeyi silmeden beni orada bırakıp gitti.

Eğer şimdi kalkıp odama gitmezsem bu geceyi burada geçireceğimden emindim. Kendimi zorlayıp ayağa kalktım ama başım dönmeden düzgün bir adım dahi atamıyordum. Boruma indiğimde artık buradan gitme vaktimin geldiğini anladım. Çok bile dayanmıştım. Gizli yerden para kutumu alıp çantama bir kaç parça kıyafetimi aldı. Odadan hızlıca çıkıp hemen kapıya yöneldim zaten onlarda odalarına çıkmıştı. Beni duymazlardı. Çantamı sırtıma takıp evden çıktım yola indiğimde vücudum bana ihanet etmek üzereydi. Karşıya geçmek için adımımı yola attım. Yavaş yavaş yürürken gözüme vuran araba ışığıyla hızlıca adım atmaya çalıştım ama vücudum buna izin vermiyordu. Sanki aksi gibi arabada aşırı hızlıydı ve yavaşlama gibi bir belirtide yoktu. Araba son sürat gelirken sadece karanlığı bekledim başka bir şey yapamazdım. Artık gözlerim kapanıp yere düşerken etrafı arabadan çıkan tiz bir ses doldurdu. Son duyduğum şey,

"HASİKTİR".


Sizi seviyorum şekerler. Bölümlerine oy yatın yaw. Esirgemeyin benden yıldızlarınızı🍭

ABİLER VE PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin