BÖLÜM 7

2.9K 151 12
                                    

Nasılsınız şekerlerim. Bölümü yetiştireyim dedim. Hep bu saatte atınca bölümü atmazsam eksik kalır gibi hissediyorum. Neyse öptüm hepinizi.
İyi okumalar.. 💜 💜

VENÜS KORAL

"Onlarda seni dövecek sence seni seven çıkan mı? İkimizde biliyoruz Venüs sen sevilmeye değmezsin unutma."

"Sus artık sus istemiyorum seni. Sen beni babam değilsin GİİİTTTT."

"SUS" uykumdan sıçrayarak uyandım. Gördüğüm kabus çok korkunçtu. Vücudumda olan izleri yetmez gibi ruhumda da izler bırakmıştı. Lanet herif. Şu andan sonra uyuyabileceğimi sanmıyordum. Bir de bu oda üstüme üstüme geliyordu. Kafamdaki seslerse susmak bilmiyordu. Korkuyordum, hayatım boyunca yalnız kalmaktan korkuyordum. Acaba bir daha benim yanıma gelirler miydi? Benim için uğraşırlar mı? Bu dünyada yalnız olmadığımı bilerek hala yalnız kalmaktan korkuyordum.
Bir annem vardı birde. Acaba o beni korur muydu herkesten. Mümkünse sadece annemi istiyordum. Diğerlerinden korkuyordum. Daha önce bir abinin ve babanın ne yapacağını görmüştüm. Ama annem olmamıştı. Onu istiyordum yanımda başka hiç kimseyi değil. Hızlıca yerimden kalkıp üstüme ceketimi geçirdim dışarıda yağmur vardı ama o şu an umurumda değildi.

Kapıyı açmamla yağmurun şiddetinin daha artmaya başladığını görmüştüm. Ama hasta olursam annemin bana bakması gerekirdi değil mi? Yoldan geçen bir taksi bakındım ama bırakın taksiyi araba bile geçmiyordu. Koşmaya başladım, yağmurun çarptığı bedenime esen rüzgar vurduğunda daha da üşüyordum.

Ne kadar koştum bilmiyorum ama vücudumun soğukluğunu bile hissetmiyordum. Evin önüne geldiğimde burada büyüğümü hayal ettim belki de bize bunu yapmasalardı harika bir hayatım olurdu. Hızla kapıya gidip vurmaya başladım. Şu an sadece Hilal Hanım' la konuşmaya ihtiyacım vardı. Ama diğerlerini de görmek istemiyordum. Vurmaya devam ederken içeriden duyduğum ayak sesleriyle elimi kapıdan çektim. Ayak sesleri yaklaşmaya devam ederken kapı yavaşça açıldı.

Kapının ardından ilk gözüken Murat Bey oldu hemen arkasında Hilal Hanım vardı. Hilal Hanım' ın arkasında da Emir vardı. Daha sonra yan yanaydı diğerleri. Bulut, Arel, Ares ve Barlas vardı. Hepsinin gözlerinde şaşkınlık varken Hilal Hanım' ın gözlerinde endişeye dair parıltılar vardı.

"Venüs?" Arel' in dudaklarından dökülen ismimle kafam yeni yerine gelmiş gibi olmuştum. Vücudumu yeni yeni hissediyordum. Benim burada ne işim vardı. O kabus beni bitirmişti. Yorgunluğu ani bir şekilde kavrayan bedenim güçsüzleşmişti. Bir anda sendelerken hemen Barlas yanıma geldi.

"Venüs iyi misin? Anne yanıyor hemen içeri geçelim hadi." Barlas bedenimi kucağına alırken bende kendimi karanlığa bıraktım.
_
_
_
_
_
"Anne hala ateşi var ne yapalım?" kafamda duyduğum kısık sesler bile beynimin zonklamasına neden oluyordu.

"Oğlum normal o ateş merak etme anneni de telaşlandırıyorsun. Kayahan geldi baktı ya üşütmüş dedi." ne oluyordu neredeydim ben. Aklım yavaş yavaş yerine gelirken bu eve geri döndüğümü hatırladım ama sonrası karanlıktı. Gözlerimi kırpıştırmaya başladım. Ama açmak çok zordu. Boğazımda kurumuştu. Kendimi halsiz hissediyordum. Bir kere daha denediğimde açabilmiştim. Ama ışık gözüme bir anda hücum edince hemen geri kapattım. Sonra birinin sesini duydum.

"Açtı, anne ablam gözlerini açtı." Civciv'in bağırması ile yerimde biraz daha kıpırdadım. Hızlı ayak seslerini duyduğumda geldiklerini anladım. Acaba hepsi mi buradaydı. Önce saçımda bir el ardından Hilal Hanım' ın sesini duydum.

"Kızım iyi misin?" iyi miydim? Vücudum ağrıdan kıvranıyordu. Bu kuru boğazla konuşabileceğimi zannetmiyordum.

"S-Su." sessiz fısıldayışımı duymuş bir insan evladım dudaklarıma bardak dayadı. Yavaşça suyu içtim. Gözlerimi aralayıp etrafıma baktım. Herkes buradaydı. Yatağımın hemen yanında Hilal Hanım vardı. Eli saçlarımda dolanıyordu. Bu his hoştu. Diğerlerinden rahatsız olmuştum. Burada savunmasız bir şekilde olmak beni kötü hissettiriyordu. Yavaşça Hilal Hanım' ın elini tuttum hemen bana yaklaştı.

"Yalnız kalabilir miyiz?" Hilal Hanım ilk gözlerime baktı. Ardından kafasını salladı. Diğerlerine döndü hemen.

"Siz çıkın biz biraz yalnız kalalım. Siz çıkın." anlamsız bakışlar atarak odadan çıktılar. Şimdi daha rahattım.

"Bir şey mi oldu kızım, neden çıkmalarını istedin?"

"Ben onlardan rahatsız oluyorum. Onlar bana yalan söylediler." Hilal Hanım' ın yüzü düştü.

"Biz senin gelişini öyle bekliyorduk ki. Dayınlar, amcanlar, dedenler, abilerin, biz hepimiz. Hatta bak sana şeyi anlatayım. İlk seni öğrendiğimiz zaman eve gelmiştik. Herkes evdeydi. Onlara senden bahsettiğimizde herkesin sevincini görmeliydin. Özellikle Barlas abin onun sevinci başkaydı. O abi olmayı seviyordu kardeşlerini korumayı. Sonra yanıma geldi 'Anne yine mi abi olacağım' dedi o kadar tatlıydı ki. Her gün gelir karnımı severdi. Sonra senin cinsiyetini öğrenmeye geldik. Dört erkekten sonra sen güneş gibi doğacaktın ailemize. Bize Cenneti verecektin Adın bile belliydi. Aden, cennetin en güzel bahçesi demek. Abin geldi yanıma yine 'Anne ben artık bir prensesin abisi olacağım demi' o kadar tatlıydı ki. Geceleri benimle uyumaya başladı. Sen doğana kadar karnıma sarılmadan uyuduğu bir gece bile hatırlamam. Seni seviyoruz kızım. Ölüm haberin... Ölüm haberin tüm ailede büyük bir etki bırakmıştı. Bir yıl boyunca herkes ruh gibiydi. Ama sonrasında bunun böyle olmayacağını anlamıştık. Çünkü herkesin çocukları vardı. Ama kimse seni düşünmeden bir gece bile geçirmedi. Senin yaşadığını öğrendiğimiz zaman hep beraber yine toplanmıştık. O gün ki sevinç tüm mutsuzluğu götürdüğü gibi ilk gün ki sevinci de geri getirmişti. Sen ailenin prensesisin. Sen bir tanesin güzel kızım o yüzden ailenden korkma. Aile güven demektir. Önceki ailen nasıldı bilmem ama biz seni asla üzmeyiz."
Hilal Hanım' ın söyledikleri beklemediğim şeylerdi. Onların beni önemsemesi beklemediğim bir şeydi. Kırılan güveni onarmak için insanların daha çok çabalaması gerekiyordu. Yavaşça kafamı salladım ama bu hemen atlatabileceğim bir şey değildi. Kapı tıklatılınca içeri Arel girdi. Diğerleri hala yoktu. Arel bana baktı ardından tepemde bekleyen Hilal Hanım' a bize gülümsedi.

"Anne bizi biraz yalnız bırakır mısın?" Arel' in kafasından ne geçiyordu bilmiyorum.

"Hayırdır oğlum bir şey mi oldu?" Hilal Hanım' da anlamamıştı anlaşılan.

"Hayır anne sadece kardeşimle biraz konuşmam gerek sonra geliriz biz sizin yanınıza." Hilal Hanım yanımdan kalkıp alnımı öperek dışarı çıktı. Yine yalnız kalmıştım Arel' le. O biraz Barlas gibi sertti. Ama onun aksine gülüyordu. Duygularını anlayabiliyordum. Şu ansa kızgın gibiydi, biraz öfkeli belki birazda acı vardı. Ne olmuştu bu çocuğa.

"Venüs ben bir şey gördüm bunun doğru olup olmadığını ya da neden, nasıl olduğundan emin olmadan kimseye söylemedim." biraz durmuştu acı çeker gibi bir hali vardı.

"Abicim sen şiddet mi gördün?"

Bölümü umarım beğenirsiniz. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. 🍭🍭

ABİLER VE PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin