dix

599 77 181
                                    

Sonunda yeni bölüm!

Kara Kedi insanların arasından hızlıca geçerken, ardında elini tuttuğu Marinette'i de sürüklüyordu. Atlarını teslim edecek bir yer bulmuşlardı, şimdi ise kendilerini gizleyebilecek şeyler arıyorlardı.

"Şapkaya ne dersin?" diye sordu Kara Kedi duraksayarak. Gözleri küçük bir dükkanın önündeydi.

Marinette saçını düzeltmeye çalışırken, "Eğlenceler gece olacağı için tuhaf durmaz mı?" dediğinde Kara Kedi "Haklısın." deyip yeniden koşmaya başlamıştı.

Marinette derin bir iç çekerek söylenmemeye çalıştı. Büyülü Orman'da evlilikten kaçmak ve özgür olabilmek için gitmişti ancak kendi içinde koyduğu kurallar onu engelleyip duruyordu. Belki de biraz sakinleşip Kara Kedi gibi anı yaşamalıydı.

Kara Kedi koşmaya devam ederken Marinette de etrafa bakınmaya başladı. Ne kullanabilirlerdi? Nasıl hem göze batmaz, hemde gizlenebilirlerdi?

Gördüğü kumaş dükkanıyla kendini geriye çekerek Kara Kedi'yi yavaşlattı ve durup kendisine bakmasını sağladı. "Ne oldu Prenses?"

Eliyle küçük dükkanı işaret etti. "Oradan kumaş alabiliriz ve bende bize pelerin dikerim."

Kara Kedi sırıttı. "Böyle becerikli olduğunuzu bilmiyordum Leydi'm." diyerek Marinette'in elini öpmeye çalıştığında, Marinette elini çekip Kara Kedi'nin yüzünü parmağıyla uzaklaştırdı.

"Prensesten sonra birde Leydi'm demeye mi başladın?"

Marinette homurdanarak dükkana doğru yürüdükten sonra içeri girdi. Acele etmeye çalışarak, koyu yeşil ve kırmızı kumaşlardan biraz aldıktan sonra Alya'nın yanına koymayı akıl ettiği altınlarla ödeme yaptı ve bir iğne ve iplik kaçırmayı başararak Kara Kedi'nin yanına döndü.

"Çabuk ol," diye fısıldayarak önden ilerlemeye başladığında Kara Kedi hiçbir şey demeden onu takip etti.

Birlikte ilk geldiklerinde girdikleri sokak arasına girdiler. Marinette iplik ve iğneyi ayarlamaya çalışırken Kara Kedi kumaşlara baktı.

"Neden yeşil ve kırmızı? Siyah alsan daha iyi olmaz mıydı?"

Marinette kafasını iki yana salladı. Tamamen odaklanmış gibiydi. "Eğer kasabadaki eğlenceye gideceksek siyah giyinmemiz çok dikkat çekmez mi? Ayrıca kırmızı ve yeşil Büyülü Orman'da kaybolabilecek en iyi iki renk."

Kara Kedi, Marinette'in bu kadar ileriyi düşünebilen haline aynı büyülenmiş gibi baktı ve ufak bir gülümsemeye engel olamadı.

Marinette birkaç ayarlamayla hızlıca kendi pelerinini yaptığında, sıra Kara Kedi'ye gelmişti.

Marinette "Ölçülerini almam lazım." diye mırıldanıp Kara Kedi'ye kalkmasını işaret etti. Kara Kedi ikiletmeden ayağa kalktığında, Marinette hızla kumaşı üstüne tutmaya başladı. Olabildiğince hızlı davranmaya çalışıyordu çünkü hava gittikçe kararıyordu.

Kara Kedi'nin üstündeyken dikmeye çalıştığı kumaşa odaklı bir haldeyken, "Fazla duramayız. Babamın veya Prens Luka'nın gelmesi riskini alamam." dediğinde, Kara Kedi ofladı. "Hâlâ fazla tedirgi-ah!"

Derisine batan iğneyle kaşlarını çatarken, arkasındaki Marinette'e döndü ve onun yapay olduğu oldukça belli olan gülümsemesiyle karşılaştı.

"Lütfen daha fazla uzatma Kedi, beni de anlamaya çalış."

Kara Kedi kaderini kabullenerek sessiz kaldı ve Marinette'in pelerinini bitirmesini bekledi.

Açık konuşmak gerekirse, Kara Kedi de endişeleniyordu. Marinette'in yakalanmasını, başının derde girmesini elbette istemiyordu ama onu ne olursa olsun koruyacağını da biliyordu. Prensesin eğlendiğini ve daha çok gülümsediğini görmek istiyordu. Onun gülüşünün sebebi olmak istiyordu, her zaman.

Deux Royaumes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin