marixbug doğum günün kutlu olsun bebeğim💞
Biliyorum üç gün erken ama yeni favori kitabında doğum gününü kutlamak istedim dşjcşekfşsjşdf
Sanırım... Bir yıldır falan tanıyoruz değil mi birbirimizi? Hatta o kadar bile olmamış olabilir... Bu kısacık zamanda, sen benim hiç olmayan öz ablam gibi oldun ve en yakınlarımla bile konuşamadığım konularda seninle rahat rahat dertleştim. Gerçekten benim için çok değerlisin, her ne kadar geçen gün beni aldattığını görsemde, seni çok çok çok seviyorum Bihter'im💗💗
Yeni yaşın kutlu olsun, ölene dek yakandan düşmemek dileğiyle🎉
❛❛
Marinette askerler eşliğinde taze çimenlerin üzerinde yürürken, baharın yumuşak bir esintiyle etrafta dolaştırdığı güzel çiçek kokularını içine çekti. Geldiği gün doğumundan beri, sadece bugün yüzünün güldüğünü görüyordu saray halkı. Güler yüzlü ve nazik prenseslerinin gülüşünü sanki asırlardır görmemiş gibi hissetmişlerdi onca zaman boyunca.
Kimse bilmese de, Marinette'in sevincinin nedeni belliydi aslında. Kara Kedi her gece kendisini ziyarete geliyor ve belki de saatlerce beraber oluyorlardı. Tabii ki bu Büyülü Orman'daki zamanların yerini tutmasa da, birbirlerini görebildikleri için mutlulardı.
O gece, Kara Kedi Marinette'in aşkını itiraf ettiğini anlamamıştı. Bu hem Marinette'i rahatlatmış hemde biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Yine de umudunu hâlâ kaybetmiş sayılmazdı. Beraber çok zamanları olduğunu biliyordu, en azından bunu umuyordu, gelecekten haberi olmadan.
Düzgün, taşlı yola geçtiklerinde ayakabbılarının topuk sesi Marinette'i kendine geldi. Biraz sonra gül çalılarının arasından geçecek ve çiçek bahçesinin ortasında Prens Luka ile buluşacaktı. Gül çalılıkları yeniydi, Marinette istemişti. Renk renk güller... Her biri farklı bir anlam ve farklı bir söz, her biri Kara Kedi'den kendisine bir anı.
Gül çalılıklarının yanına geldiğinde, kulağına ulaşan melodik keman sesiyle askerler durdular ve Marinette'e geçmesi için iki yana ayrıldılar. Buradan sonrasına gelmeleri yasaktı. Burası kraliyet ailesinin özel bahçesiydi ve sadece kabul edilen kişiler girebiliyordu. Marinette ise Prens Luka'yı kabul etmek... Zorunda kalmıştı?
Saçları ve gözleriyle uyum sağlayan mavi elbisesinin eteklerini topladıktan sonra topuklu ayakkabılarını çıkarttı Marinette. Kara Kedi'nin kendisine fark ettirdiği bir başka şey ise çıplak ayaklarında çimenleri hissetmeyi sevmesiydi.
Prens Luka kendisini fark etmemiş gibi keman çalmaya devam ettiğinde, yavaşça güzel oymalı mermer banka oturdu ve bu güzel melodiyi dinlemeye başladı. Aynı zamanda Prens Luka'ya bakıyordu.
Genç prensin siyah başlayan saçları gittikçe masmavi bir hal alıyordu aynı gözleri gibi. Teni hafif kavruk sayılabilirdi, tırnaklarında siyah boyalar vardı ve kulağında ise küçük küpeler. Aslına bakılırsa Güney Krallıkları'nın Prensi Luka Couffaine, oldukça ilgi çekici bir kişilik gibi görünüyordu ve onunla yanlış bir başlangıç yaptıklarını düşünüyordu Marinette.
Elbette hâlâ bir anlaşma uğruna tanımadığı bir insanla evlenmeyi kabul etmiyordu ancak arkadaş olmaları iyi olabilirdi.
Prens Luka son bir kez daha yayını kemanın telleri üzerinde gezdirdikten sonra mavi gözleri yavaşça Marinette'i buldu. Genç prenses performansı üzerine kendisini alkışlıyordu, gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deux Royaumes
Hayran Kurguİki Krallık • Marichat au Marinette tepkili adımları ile önden ilerlerken, Kara Kedi onun bu haline gülerek yandaki gül çalılığındaki en kırmızı gülü almış ve genç prensesin peşine takılmıştı. Hızlı adımlarıyla önüne geçtiğinde, Marinette durmak zor...