2

181 15 17
                                    

~ Üç Ay Sonra ~

Telefonum çalınca yorganın içinde telefonu bulmaya çalıştım.
Uzun uğraşlar sonucu yaklaşık beş saniye falan telefonu bulmuştum.

Kim olduğuna bakmadan aramayı cevaplandırdım.

Derek : Efendim?
Diana : Derek? Uyandırdım mı?

Telefonu kulağımdan çekip saate baktım.
Saat 02.00 di.

Derek : Hayır, gözümü dinlendiriyordum.

Dediğime güldü ve konuştu.

Diana : Ben dışarı çıkacağım... Sende gelmek ister misin diye soracaktım...
Derek : Ne zamana?
Diana : On dakika?
Derek : On dakikaya evin önündeyim.

Aramayı kapatıp hızla eşofmanlarımı çıkardım ve kenarda duran kıyafetkerimi giydim.

Havalar sıcak olduğu için siyah hırkamı aldım ve evden çıktım.
Bir kaç dakika ardından Diana'da evden çıkmıştı.
Gülümsedi ve ellerini hırkasının cebine sokarak yanıma geldi.

" Nereye gidiyoruz?"
" Neden fısıldıyorsun?"

Benim fısıldamama karşılık o da fısıldayınca güldüm ve tekrar fısıldayarak konuştum.

" Cora uyanık olabilir, kuyruk olmasını istemem."
" O zaman yürümeye başlasak iyi olur."

Onu onaylayıp yürümeye başladık.

" Nereye gidiyoruz? "
" Sahile gitmeyi düşünmüştüm aslında..."

Onu onaylayıp sessizce ilerlemeye başladık.
Konuşmayacağını anlayınca konuşmaya başladım.

" Sen iyi misin? "

Kafasını kaldırıp bana baktı.
Derin nefes aldı ve konuşmaya başladı.

" Seni sevmeyen birini rüyanda gördün mü? "

Devam edeceğini anlayınca cevap vermedim.

" Son zamanlarda sürekli birini görüyorum, sanki bana ihtiyacı varmış gibi. "
" Belkide... O kişiyle konuşmalısın?"

Ne diyeceğimi bilememiştim.
Boş bir banka oturunca sadece denizin sesi vardı.

" O kişi senden nefret ediyorsa, yine de konuşur muydun? "

Ona döndüm ve yüzünü inceledim.

" Nefret sebebine bağlı. "
" Annesini öldüren bir canavar olduğunu düşünüyorsa? Ve... Sırf bir canavar olduğu için kız kardeşinin onun varlığından haberi yoksa?"

Şaşkınlıkla ona baktım.
Denize döndüm ve konuştum.

" Hepimiz canavarız, Diana. Bu sana veya bana özel bir şey değil. Hepimiz canavarız. "

Bana döndü ve gülümsedi.
Burnunun ucunun kızardığını görünce gülmüştüm.

" Derek... Sana söylemem gereken bir şey var..."

Kötü bir şey söyleyeceğini fark ettiğimde onu susturdum.

" Bu anı bozma. "
" Ama söylemem gerekiyor-"
" Hayır Diana. "
" Derek be-"

Dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve onu susturdum.
Kendiliğinden olmuştu ama pişman olduğum söylenemezdi.

Karşılık vermeyip geri çekildi.
Gözleri dolu bir şekilde bana baktı.

" Ben... Bunu yapamam. "

Hızla yanımdan uzaklaşınca, beni tek başıma bırakmıştı.

New York Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin