10

126 16 21
                                    

Theo denen çocuğun zincilerini çektim ve içeri soktum.
Yerleşkeye girdiğimizde tüm bakışlar bize dönmüştü.

" İstediğiniz kişiyi yakaladım."
" Bodruma diğer Beta'nın yanına kitle. İşin bittikten sonra Monroe seni bekliyor."

Kafamı salladım ve merdivenlere ilerledim.
Theo'nun zincirlerini çekiştirdiğimde yüzünü buruşturdu.

" Yavaş olsana biraz!"

Fısıldayarak bağırınca göz devirdim.
Bodruma girince iki tane avcı olduğunu gördüm.

Kapıyı açıklarında Theo'yu yavaşça içeri ittim.
Zincirlere asılmış kafasını kaldırıp bize bakmıştı.
Şaşkınlıkla gözleri açıldıktan sonra zorla konuştu.

" Theo? "

Theo'nun zincilerini çıkardıktan sonra Theo, Liam adlı çocuğun zincirini kırmıştı.
Theo, Liam'ın koluna girmişti.

" Buradan çıkmamız imkansız. Vücudumda Kurtboğan var ve hareket ettikçe her tarafım yanıyor."

Theo bana dönünce etrafta kamera var mı diye baktım.
Sonra ikiliye dönüp konuşmaya başladım.

" Birazdan yapacağım şeyi, birine söylerseniz sizi öldürürüm."

Dişlerimi çıkarıp bileğimi ısırdım ve Liam'a uzattım.
Şaşkınlıkla bakınca konuşmaya başladım.

" Bunu içersen, yaraların iyileşir."

Bileğime baktıktan sonra bir kaç yudum içmişti.
Cebime tıktığım tişörtü ona uzatınca giymişti.

" Şimdi siz burada kalın. Isaac'i almaya gidiyorum ben."
" Onun yan odada olması lazım."
" Biliyorum. Ses çıkarmayın."

Beni onayladıklarında odadan çıktım.
Yan odanın önüne geçince avcılar bana dönmüştü.

" Diğer Beta'yı görmem gerekiyor."

Avcılar bir an duraksayınca konuşmaya başladım.

" Monroe istedi. "

Dediğimin üzerine kapıyı açmışlardı.
Kapıyı kapattıklarında hızla Isaac'in yanına eğildim.
Kafasını kaldırıp bana baktı.
Zincirleri kırıp Isaac'i kaldırdım.
Gözleri kapalı olduğu için bilincininde çok açık olduğu söylenmezdi.
Bileğimi ısırdım ve ona uzattım.

" İçtiğinde kendine geleceksin."

Bir kaç yudumdan sonra kendine gelmişti.
Diğer cebime tıktığım tişörtü ona uzattım.
Tişörtü üzerine geçirirken bende oklarımı elime aldım.
Adamların geliş açısını hesapladıktan sonra Isaac'e döndüm.

" İki adam var. Birini ben oklarımla indirebilirim. Diğerini sen halleder misin?"

Kafasını sallayıp kapının yanına geçince çığlık atıyormuş gibi yaptım.
Kapı açılır açılmaz ilk adamın alnının ortasından vurmuştum.
Isaac ise diğer adamı halletmişti.

Odadan çıkıp kamerları vurdum bu sefer.
Diğer odanın kapısını açıp içerideki ikiliye seslendim.

" Çıkmamız lazım."

Hızla yanımıza geldiklerinde merdivenden yukarı çıkmaya başladık.
İlk gelen adamı halledince koridora çıkmıştık.
Silahlar bize dönünce hızla geri çekilip duvara yaslanmıştık.
Ateş etmeye başladıklarında Isaac bağırdı.

" Onları geçemeyiz! "

Küfür ettim ve oku elime aldım.
Tüm kameraları patlattıktan sonra Beta'lara döndüm.

" Bunu kimseye söyleyemezsiniz. Eğer söylerse-"
" Bizi öldürürsün, anladık! Ne yapacaksan yap!"

İki elimde oluşturduğum mor enerji ile koridora çıkmıştım.
İki elimdeki kürelere üfleyince avcılar yanmaya başlamıştı.

İki elimi yana açınca bize geçmek için yol açılmıştı.
Diğerlerine dönüp ilerlememiz gerektiğini söyledim.
Koridorun sonuna geldiğimizde bir tarafında ön tarafa bakan yani arabanın olduğu tarafa bakan cam vardı, diğer tarafta ise merdiven vardı ve bir sürü avcı geliyordu.

" Camdan atlarsak direkt arabaya geçebiliriz!"

Liam cama doğru koşup camı kırıp aşağıya atlayınca peşinden bizde atlamıştık.
Arabanın anahtarını Theo'ya fırlatıp arka koltuğa geçtim.
Theo son hız arabayı sürerken arka arabalardan ateş edilmişti.
Camı açarken Isaac beni durdurmuştu.

" Kafayı mı yedin?"
" Hayır aptal, sizi kurtarıyorum."

Camı sonuna kadar açıp cama çıkmıştım.
Ayaklarımdan tutan Isaac'den destek aldım ve  oku yaya yerleştirdim.

Tek gözümü kısıp oku serbest bırakınca öndeki arabanın tekerliğini patlamıştım.
Arkadaki arabanın şoförüne nişan alıp oku yine serbest bırakmıştım.

Üçüncü arabaya geçeceğim sırada şoför zikzak yapıyordu.
Liam içeriden bağırdı.

" Güçlerini kullansana!"
" Ne kadar akıllısın sen! Ortalıkta böyle bir güç kullanılır mı?!"

Theo konuşunca tekrar içeri girdim.
Theo'ya döndüm ve konuşmaya başladım.

" Ne olursa olsun, sürmeye devam et."

Beni onaylayınca hızla bağdaş kurdum.
Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım.

" Demitte moi, Demitte moi. Demitte moi, Demitte moi. "

Gözlerimi açtığımda diğer arabanın içindeydim.
Yolcu koltuğundaki adam beni fark edince ateş etmişti.
Mermiler içimden geçince sırıttım.
Astral büyü üstünlüğü.
Elimi uzattım ve mırıldandım.

" Incendia. "

Arabaya yanmaya başladıktan bir süre sonra patlamıştı.
Gözümü tekrar açtığımda Liam ve Isaac'in şaşkın bakışlarına maruz kaldım.
Liam şaşkınlıkla konuştu.

" Nesin sen?"

Arkama yaslanırken konuştum.

" Tribrid."
" O ne demek?"
" Üç klanın gücüne sahip demek."

Theo konuşunca gözlerimi açmadan kafamı sallamıştım.
Kısa bir yolculuğun ardından kalmak zorunda olduğumuz eve gelmiştik.
Arabadan inince kapı hızla açılmıştı.

Çenesi yamuk bir çocuk evet ismi benim için çenesi yamuk çocuktu.
Ve isimlerini öğrenmek için bir çaba sarf etmemiştim.
Liam'a sarılmıştı.

Derek hızla evden çıkıp bana sarılınca derin nefes alıp bende ona sarıldım.
Theo, Liam ve Isaac'in bakışları bize kayınca Derek'den ayrıldım ve boğazımı temizledim.
Bakışlarımı tekrar Derek'e çevirdim ve konuştum.

" Konuşmamız gerekiyor."

New York Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin