9. Bölüm

20 7 0
                                    


"Siktir"

Bana tanıdık gelen sesi duymam ile çığlığımı bastım. Kratos şu an bana afallamış bir şekilde bakıyordu, ben de bu durumdan farksız değildim. Şu an daha yeni tanıdığım bir adamın karşısında yarı çıplak duruyordum.

Şanssızlık abidesi Ravenna'nın başına bunların gelmesine şaşıracak mıyız? Tabiki de hayır.

"Kratos çık dışarı!"

Bağırmam ile Kratos kendini dışarı attı. Derin bir nefes aldım. Ne oluyordu bana? Başıma gelen bu olaylar da neyin nesiydi?

Dolabından siyah t-shirt ve siyah bir pantolon alıp giydim. Yatağımın kenarına oturdum ve hâlâ ıslak olan saçlarımı ellerimin arasına aldım.

"Bana ne oluyor? Başıma gelen bu olaylar neyin nesi? Neden ben? Neden?"

Son zamanlarda başıma gelen korkunç olayları sıralamaya kalksam çok rahat bir şekilde roman yazardım. Üstüm de tonlarca yük vardı ve hangi biri ile uğraşacağımı kesinlikle şaşırmıştım.

En iyisi biraz uyumak olacaktı. Yatağıma geçtim ve çok rahatsız bir uykuya daldım.

Kira
Ravenna hâlâ ortalarda yoktu ve benim artık çıldırmam an meselesiydi. Bu kız nereye gitmiş olabilirdi? Her yerde lanet olasıca her yerde Ravenna'yı aramıştık ama onu bir türlü bulamamıştık. Tüm kurt adamlar sürüsü şu an Ravenna'yı arıyordu ama yok işte yok yok yok.

Sinirden yumruğumu masaya geçirdim. Elimdeki hafif karıncalanma hissi bana çok acayip hissettirdi.

"Yavaş şampiyon. "

"Defol git Jake. Seninle uğraşacak vaktim yok."

"Hadi ama karakız Ravenna'yı er yada geç bulacağız."

Oturduğum sandalyeden hışımla kalktım .

"Ne zaman Jake ne zaman? Bu kız şu an nerede, ne yapıyor bunları nasıl düşünmem? O kız daha yeni melez olduğunu öğrenmişti. Etrafındaki tehlikelerin farkında değil. Gücü ne olursa olsun kullanamadığı sürece kendini koruyamayacak. Dışarıda ona zarar vermek isteyen binlerce vampir kol geziyor ve sen gelmiş bana Ravenna'yı er yada geç bulacağız diyorsun. Ben sakin olamıyorum Jake! Anlayın artık bunu. Ravenna buraya gelmediği sürece ben sakin falan olmam ve benden sakin olmamı da beklemeyin sakın!"

Jake'i afallamış bir şekilde arkamda bıraktım ve antrenman alanından çıktım. Orman da başıboş bir şekilde dolaşıyordum. Ne kadar dolaştım bilmiyorum en sonunda Ravenna'nın evinin önüne geldim.

Ravenna ile olan anılarım aklıma gelince gözlerim buğulandı.
Eselya'nın ona tokat atmak istemesi ve benim onu kurtarmam. O zamanlar çok ürkekti. Sonradan içinde aslında bir minik bir canavar beslediği ortaya çıkması.

Evin içine girdim. İçeride kimse yoktu. Ravenna kaybolduğundan beridir Ravenna'nın üvey annesi ortalarda görünmemişti. Bu bana şüpheli gelsede Barselius bunu düşünmememi söylemişti.

Merdivenleri çıkıp Ravenna'nın odasına girdim. Ravenna hayatımıza çok ani bir giriş yaptı ama çok ani bir şekilde de çıkış yapması tüm dengeyi alt üst etti. Duvarında asılı olan bir fotoğrafına baktım. Üzerinde yine siyah bir bluz ve siyah bir pantolon vardı. Ravenna çok sık siyah giyindiği için ona 'Siyahın Terbiyecisi' derdim kendi kendime.

"Neredesin kardeşim neredesin? Neden gittin? Delireceğim!"

"Senin gibi zarif görünen birine yakışıyor mu hiç?"

Sesin geldiği yöne baktım. Arkamda bir ağaca yaşlanmış ve kollarını birbirine dolamış bir şekilde bana bakan kişiye baktım. Bu çocuğu hatırlıyordum. Babamın yanına gelen Aaron denen adamın oğluydu. İsmi Darcy'di. Aynı zamanda Tremere klanının da varisiydi. Oldum olası vampirler den nefret eden biriydim.

OREAD'IN KEHANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin