Ravenna
“Evet anne seni dinliyorum”
Yarım saattir yatağımın üstünde oturmuş annemin anlatacaklarını dinleyecektim. Pardon annem hiç ağzını açmadı ki anlatacaklarını dinleyeyim zaten o sarışına bayağı kızmıştım bir de üstüne annemin böyle sessiz kalması eklenince sinirlerim iyice bozuluyordu.
Annem de bu durumdan sıkılmış olmalı ki ağzını açtı ve konuşmaya başladı. Keşke hiç konuşmasaydı.
“Sen benim üvey kızımsın”
Dünya benim için tepetaklak oldu. Neydi bu şimdi bir şaka mı? Hani üvey anneler çok kötü olurdu. Üvey çocuklarını sevmezlerdi. Hayır benim İlayada annem benim üvey annem olamazdı. O çok çok iyi biriydi. Hasta olduğumda sabaha kadar başımda dikilirdi,Bir şey istediğimde asla ikiletmez hemen yerine getirirdi. Hayır kesinlikle bir bir şaka.
“Ne!”
“Dinle Ravenna sana her şeyi anlatacağım ama lütfen lafımı bölme yoksa bir daha asla anlatamam”
“Peki” yaşadığım şok hâlâ geçmemişti.
“Annen yani senin gerçek annen bir vampirdi. Baban yani Barselius ise bir Kurt Adamdı. Annen Remensa babana çok âşıktı. Baban Barselius ta öyle. İkisi de birbirlerini çok seviyorlardı. Evlenmek istediler ve aileleri de çok sevindi. İzin verdiler evlenmelerine ama her zaman bir korku vardı kalplerinde. Çünkü bir vampir ve bir kurt adamın çocuğun olması imkansız bir şeydir. Ancak son melez ve melezin kardeşleri bir kurt adam ve ve vampirin çocuğu olabilir. Ve sen de... sende son melezlerden birisin Ravenna.”
Annem sustu. Her şey çok ağır gelmişti. Çıkıp gitmek istiyordum ama hayır her şeyi dinledikten sonra gidecektim çünkü kendimi biliyordum eğer şimdi her şey dinlemezsem bir daha asla kaldıramazdım. Dur bir dakika annem ne dedi? Son melez ve kardeşleri mi? Benim kardeşlerim mi var?
“Kardeş?”
Anneme cevap vermesi için bakarken o bana değilde yere bakıyordu.
“Kira ve Valencia. Onlar senin kardeşlerin. Neyse annen ve baban evlendiler. Evlilikleri çok iyiydi. Annen bir çocuğunun olmasını istiyordu ama bunu dile getirmiyordu benden başka kimseye. Ben Barselius’un evinde çalışan bir hizmetçiydim ama annen beni arkadaşı olarak görür ve bana bütün sırlarını söylerdi.
Yine bir gün bana bir çocuğunun olmasını istediğini söylediğinde Barselius’un annesi bizi duymuş olacak ki hemen Barselius’a söyledi. Tabii Barseilus bunu umursamadı. Kendi kendine tabi ki bir çocuğu olsun isteyecek diye geçiriyordu. Ama içinde yinede fırtınalar kopuyordu. Antrenmandan dönünce annenin yanına geldi ve ona dedi ki:
"Bak Remensa sen çocuğun olsun istiyorsun ama benden bir çocuğun olamaz. Bunu sende biliyorsun. Ama yine sen bilirsin. Sana bir teklif getirdim ve seçimini yap lütfen. Ya ben ya da... yada çocuk."
Tabii bu Remensa için çok zor bir seçimdi. Barselius’u çok seviyordu. Ama bir çocuğu olmasını da dünyalar kadar istiyordu. Yine de Barseliusa’a :
"Tabi kii seni seçiyorum. Sen benim her şeyimsin."
Dedi. Ama annenin içinde fırtınalar kopuyordu. En sonunda artık çocuğu olmayacağına inandığında evliliklerinin üzerinden üç yıl geçmişti.
Bir gün yemeğin ortasındayken midesi bulandı ve koşarak lavaboya gitti. Artık bir hayli yorgun görünüyordu. En garibide ne biliyor musun? Annen bir vampir sende biliyorsun insanlara zarar vermemek için yapay insan kanı içiyor ve bunun insanın gerçek kanından bile daha lezzetli olduğunu söylüyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OREAD'IN KEHANETİ
FantasyHikayenin yayınlanma tarihi: 04 KASIM 2020 Kitaptan alıntı paylaşmak yasaktır lütfen izinsiz kullanmayınız ❗ (...) Bir vampir ve kurt adam melezi olan Ravenna kendi hayatı ile ilgili olan sırlar ortaya çıktığında hayatı artık eskisi gibi olmaz. Kard...